Barzani kararını verdi!

Barzani kararını verdi!

Ofisinden yapılan açıklamada, Barzani'nin Erbil'in Salahaddin kasabasındaki başkanlık konutunda Birleşmiş Milletler (BM) Irak Temsilcisi Jan Kubis'i kabul ettiği belirtildi. Daha sonra canlı yayında konuşan Barzani kararını tekrardan yineleyerek, '' katliamlara maruz kaldıklarını ve bunun için referandumdan vazgeçmeyeceklerini'' ifade etti.

Açıklamada, Barzani ve Kubis'in yarın yapılması planlanan referandumu ele aldıkları ifade edildi. 

Ofisinden yapılan açıklamaya göre, uluslararası toplum ve BM'nin referandumun iptal edilmesi çağrıları hakkında Barzani, Kubis'e, "referandumun demokrasinin en sade hali olduğunu belirterek, halkın kararını verdiğini, bundan geri dönüş olmayacağını ve 25 Eylül'de referandumun sonuçlanacağını" söyledi. 
Barzani ayrıca "Bağdat ile görüşmelere açık olduklarını, kapıların kapatılmadığını, sınır ve diğer meseleleri çatışmadan uzak barışçıl bir ortamda görüşebileceklerini" kaydetti.

- IKBY'deki tartışmalı referandum kararı 

IKBY Başkanı Barzani, 7 Haziran'da siyasi partilerle bir araya geldikten sonra 25 Eylül'de Kerkük ve diğer tartışmalı bölgeleri de kapsayacak şekilde referandum yapacaklarını duyurmuştu. 
Irak Başbakanı Haydar el-İbadi, IKBY'nin tek taraflı referandum kararının "anayasaya aykırı" olduğunu belirterek sonucu tanımayacaklarını söylemiş, Irak Federal Mahkemesi de aynı gerekçeyle referandumun geçersiz olduğuna ve durdurulmasına karar vermişti. 
ABD ise büyük tartışmalara neden olan referandum kararı hakkında "seçilen yolun çok riskli olduğunu" kaydederek kararın ivedi bir şekilde iptal edilmesini istemişti

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesut Barzani, Erbil'in Salahaddin kasabasında referandum hakkında açıklama yapıyor.

Barzani'nin canlı yayın açıklamalarından satır başları:

Kürdistan halkına karşı katliam, jenosit, faili meçhuller ve kimyasal saldırılar yaşandı...

4500 köyümüzü yok ettiler. 8 Barzani ve 12 bin Feyli Kürt'ünü katlettiler....

Yeni, demokratik ve federal bir #Irak inşa etmek için çabaladık.

Kürtler olmazsa, Musul, Ninova, Enbar ve Diyala'da yenileceklerdi. Yönetimin simaları değişti ancak zihniyetleri değişmedi.

Üzerinde anlaştığımız devleti mezhep devletine dönüştürdüler. Peşmergeye tek fişek göndermedikleri gibi, maaş ve bütçeyi de kestiler. Kürdistanlıları yok sayma retoriğini terk etmediler.

Tüm bu sorunların çözümü için çok çabaladık. Ama Bağdat bunu kabul etmedi.

Bunların sonucunda çabalarımızın sonuç vermediğini gördük ve tüm tarafların desteğiyle referandum kararı aldık. 25 Eylül'de yani yarın, kararımızı vereceğiz.

Tehdit diliyle karşı karşıya kaldık ama bunda ne günah var. Bir halk kararını verecek.

Jenosit ve katliamlarla karşı karşıya kalırken, kimse ses çıkarmadı.

Şu kanaate vardım; bağımsızlık felaket ve katliamların önüne geçecek.

Yarın demokratik bir süreç başlayacak. Referandum sınırların belirlenmesi değildir. Bağdat'la diyalog ve müzakereler devam edecek. Peşmerge ile Irak güçlerinin IŞİD'e karşı mücadeledeki işbirliği devam edecek ama eğer onlar kabul ederse.

Bağdat'a 1 – 2 yıl gereken zamanı vermeye hazırız. Asla başarısız ortaklığı görüşmek üzere Bağdat'a geri gitmeyeceğiz.

Bundan sonra Bağdat ile diyaloğumuz iki iyi komşu olmak esasına göre olacak.

İki millet arasında bir çatışma ve gerginliğe asla izin vermeyeceğiz.

Son 25 yıl gösterdi ki, kimseye tehdit değiliz.

Hedef; demokratik, modern ve herkesi kuşatan bir devlet inşa etmek.

Halk yarın sükunet içinde sandıklara gitsin. Referandumun uluslararası standartlara uygun bir şekilde geçmesini sağlayın. Şehit anneleri ve çocuklarının acılarını az da olsa dindiren tek şey bağımsızlıktır.

İleride karanlık bir gelecekle karşılaşmaktansa, her türlü riski göze alma kanaatine vardık.

Son 25 yılda Türkiye ve dünya için barış ve istikrar kaynağı olduğumuzu kanıtlatladık.

Tepkiler sertleşti ancak şimdiye kadar prensipte hiç kimsenin referanduma karşı olduğunu duymadık.

Bağımsız olmak istediklerinden dolayı milletin cezalandırılması doğru değil.

İran ve Türkiye ile dostuz, onlara dostluk elini uzatıyoruz.

İran ve Türkiye, dostluğu geri çevirse de biz onlara dostluk elini uzatmaya devam ederiz.

Barzani, referandum konusunda ABD ve Bağdat yönetiminin tepkilerinin sorulması üzerine "Bağdat ve Washington'un tavrını onlara sorun" diye konuştu.

BM, genelde bütün olaylarda arabulucu olmayı seçiyor.

 26 Eylül'de tepki göstermesi halinde, Irak'a karşı bir tepki göstermeyeceğiz, onlara fırsat tanıyacağız.

Irak'ın Enfal siyasetine dönmesi halinde ise, başka kararlarımız olacak.

 Barzani, Türkiye'nin Irak sınırında yaptığı tatbikatla ilgili soru üzerine ise "Türkiye'nin kendi topraklarında ne yapacağı bizi ilgilendirmez. Biz kendi topraklarımızda ne tank ne de top gördük" dedi.

 Türkiye'nin sınır kapılarını kapatacağı yönündeki soruya ise "Sınırların kapatılmamasını ümit ediyoruz çünkü herkes bundan zararlı çıkacak." yanıtı verdi.

 "Son toplantıya bütün partilerin siyasi liderliği katıldı. Kürdistan siyasi liderliği ve Kürdistan halkı, yarın referandumun yapılmasına karar verdi." diyen Barzani, Bağdat yönetimi ve uluslarası toplumun tepkileri hakkında ise "İbadi ile aram iyi ve o benim dostum, onun kalbini kırmak istemem. Bundan sonra Irak'ın komşusu olduğumuzu söyledim. Irak’la şiddet ihtimalini düşünmüyoruz ve buna tahammülümüz yok. Şiddet sorunları çözmüyor, sorunları anlaşarak çözmemiz lazım. Uluslararası toplumun, bir milletin bağımsızlığına karşı çıkacağını zannetmiyorum" yanıtını verdi.

Uluslararası toplum, 26'sında bağımsızlık isteyen bir milleti izole ediyorsa, kendi bileceği iş. İran’ın, Kürdistan Bölgesi'ne hava sahasını kapatması kendi kararıdır. Ayın 26'sından sonra kimin destek çıktığını ve kimin karşı çıkacağını bekleyip, göreceğiz.

Medyadan duyduklarımızla doğrudan duyduklarımız aynı şeyler değil ancak bekleyip görelim.