Binali Yıldırım canlı yayına çıkma şartını açıkladı

Binali Yıldırım canlı yayına çıkma şartını açıkladı

İsmail Küçükkaya'nın Çalar Saat programına konuk olan AKP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, Ekrem İmamoğlu ile canlı yayına çıkma şartını açıkladı. Binali Yıldırım, İmamoğlu ile canlı yayına çıkma konusunda "Tek bir şartım var, ben İstanbul’u konuşmak istiyorum" dedi.

AKP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, İsmail Küçükkaya'nın sunduğu Çalar Saat programına konuk oldu. 

Seçim gecesi ‘kazandık’ şeklindeki açıklaması hakkındaki soruya da yanıt veren Yıldırım, "Yüzde 98’den fazlası açılmış, bundan sonrası değişmeyecek dediler. Ben bu açıklamayı yaptım. Bu bir hataysa hata benim" diye konuştu.

Ekrem İmamoğlu ile canlı yayına katılması hakkında da Binali Yıldırım şu sözleri sarf etti:

"Hangi kanalda kiminle yapacağımız benim açımdan fark etmez. Hiçbir problem yok. Ben her türlü, her platformda varım. Tek bir şartım var, ben İstanbul’u konuşmak istiyorum. İstanbul dışında konuşamayacağımdan değil, İstanbul’a haksızlık etmek istemem. İstanbulluları da ekrana bağlayıp zamanını yemememiz lazım"

Sözcü'nün haberine göre Yıldırım'ın programdaki sözlerinden satır başları şöyle:

- Seçim oy verildikten sonra sayım esnasında bütün partiler gözünü dört açacak. Seçim sandığa atılan oylarla değil sandıkta sayılan oylarla kazanılır. Sandıkta sayılan oyların da kime ait olduğu, yerli yerine gitmediği partilere ait.

- Seçimde görev alacak müşahitlerin sayısını artırdık. Seçim tecrübesi fazla olan arkadaşları seçtik, eğitimler verdik arkadaşlara. O seçimden çıkardığımız dersler bunlar. Ama şunu da görmek lazım, ev sahibi hatalı diye hırsızı suçsuz çıkarmak olmaz.

- Normal şartlarda eşit oranda oy kazanmamız veya kazanmamız lazımdı. Ama öyle olmadı. Kurullar kesinleşti, 2 Mart’ta. Bundan sonra itiraz olmaz diyorlar. Ben 2 Mart’tan önce seçim kurullarında kimler var diye istediğimde yasak dediler. Ben müneccim miyim İsmail Bey, kim kanuna uygun, kim değil, nereden bileyim. Önceden veriyorlardı. Demek ki hata yaptıklarını anladılar.

- İnceleme adaya göre olmaz. Verilen bütün oylara göre yapılıyor İsmail bey. Bu çok anlamlı değil. Herkesin verdiği oy yerli yerine gitmesi lazım.

- Bu yanlışları, bu yanlış işlemleri yapan, seçime gölge düşürenler soruşturulsun, bulunsun diyor. Peki bu seçimde bir yanlış yoksa neden böyle bir karar veriyorlar. Ben kimin yaptığını bilemem ki. Bu yargının görevi. Bu adamları kim görevlendirdiyse onların bulunup, hesabının sorulması lazım.

- Seçmenin burada bir kabahati yok. Kabahat bu yanlışı yapanlarda. O da YSK’nın araştırıp, bulması gerekir.

- Hiç öyle düşünmüyorum. Kanun diyor ki imzalı olacak. diyor. Bunların hepsi burada yazıyor. Söylediğiyle kanunda yazan farklı şeyler. Bir hukuk adamının kanunlara göre hareket etmesi lazım. Bu kadar açık.

- Artık ortak İstanbul hayalini, bu şehrin geleceğini konuşmak istiyorum, Rakibime diyorum ki, artık İstanbul’a dönelim. İstanbul’un projelerini konuşalım. Benim rakibim Ekrem İmamoğlu. Sosyal medya denen şey çıktı, mertlik bozuldu. Konuyu tek taraflı düşünmemek lazım, her iki tarafta da bu yapılıyor. Bir şey söylüyorsunuz, neyi söylemeye çalıştığınız bir kenara bırakılıyor, önü arkası kesilerek polemik oluşturulmaya çalışılıyor. Bana, ‘yan yana gelseniz Ekrem İmamoğlu’yla’ diye sordular, ben ‘Olabilir’ dedim. Sonra arkasından, ‘benim programında yapalım’ dediler. Ben de buna, ‘Sormamız lazım’ dedim. Sosyal medyada tahribat oluyor, etkisi de hemen geçiyor, saman alevi gibi. Sosyal medya hayatımızın bir gerçeği ama sosyal medya sorumsuz medya değil, troller iletişimin güvenilirliğine zarar veriyor.

- Hangi kanalda kiminle yapacağımız benim açımdan fark etmez. Hiçbir problem yok. Ben her türlü, her platformda varım. Tek bir şartım var, ben İstanbul’u konuşmak istiyorum. İstanbul dışında konuşamayacağımdan değil, İstanbul’a haksızlık etmek istemem. İstanbulluları da ekrana bağlayıp zamanını yemememiz lazım.

- İnsanın kişisel haklarına yönelen her türlü şiddet kanunlar içerisinde cezasını bulmalı. Kanunlarda bu yönde bir yetersizlik varsa bunu ele alınıp değiştirilmesi lazım. Hiçbir şey olmamış gibi davranılırsa bu daha büyük suçların işlenmesini teşvik eder. Ben onun yaşı kadar İstanbulluyum.