CHP'li Karaca: Avukatların hiç bir zaman efendileri olmadı

CHP'li Karaca: Avukatların hiç bir zaman efendileri olmadı

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, Avukatlık Kanunu ile ilgili düzenlemeye yönelik sert tepki gösterdi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, Avukatlık Kanunu ile ilgili düzenlemeye yönelik sert tepki gösterdi. Biçer, “O cübbe, gerçekten yirmi yedi yıl boyunca onurla taşıdığım, hem çocukların hem kadınların hem doğanın ve siyasi düşüncesi ne olursa olsun hakkının peşinde koşan her yurttaşın hakkını onurluca savunduğumuz bir meslektaşım ve mesleğimdi. Bir avukat olarak diyorum ki görevimizi yaparken kimseye ne müvekkile ne hâkime hele de iktidara tabiyiz. Hiçbir hiyerarşik üst de tanımıyoruz. Avukatlar esir kullanmadı ama hiçbir zaman da efendileri olmadı” dedi.
Biçer, “O cübbe, gerçekten yirmi yedi yıl boyunca onurla taşıdığım, hem çocukların hem kadınların hem doğanın ve siyasi düşüncesi ne olursa olsun hakkının peşinde koşan her yurttaşın hakkını onurluca savunduğumuz bir meslektaşım ve mesleğimdi. Bir avukat olarak diyorum ki görevimizi yaparken kimseye ne müvekkile ne hâkime hele de iktidara tabiyiz. Hiçbir hiyerarşik üst de tanımıyoruz. Avukatlar esir kullanmadı ama hiçbir zaman da efendileri olmadı” dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, TBMM Genel Kurulu’da yaptığı konuşmada, Avukatlık Kanunu ve barolarla ilgili düzenleme hakkında konuştu. Cumhur İttifakı milletvekilleri için “imkanları olsaydı imza atmaya el vermezlerdi” diyen Biçer, şu ifadeleri kullandı.

“2010 yılında, FETÖ'yle aynı menzile birlikte yürünürken bir referandum yapıldı. O referandum da Anayasa Mahkemesi gibi üst yargı organlarını dizayn etme projesiydi ve o dönem de Fethullahçı Terör Örgütü lideri ‘mezardakileri de çıkartıp gelin oy kullansınlar’ dedi ve kol kola, el ele yargının üst mercilerini ele geçirme, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, o günkü adıyla o kurulu dizayn ederek hâkim ve savcılık mesleğini ve yargının üç saç ayağından ikisini ele geçirme projesini hayata koydular. Yine, arkasından 15 Temmuz hain FETÖ darbe girişiminden sonra 20 Temmuzda ilan ettikleri sivil darbeyle, 16 Nisanda yeni bir düzenlemeyle karşımıza geldiler. O zaman da ‘Hâkimler ve Savcılar Kurulu’ olarak ismini değiştirdikleri kurulun bütün hâkimlerini tek kişiye, saray iradesine teslim edecek bir düzenlemeyi hayata geçirdiler. İşte Fetullahçı terör örgütüyle aynı menzile birlikte yürüdükleri, örtülü koalisyon yaptıkları dönemde bu Fetullahçı terör örgütünün Türkiye'nin onurlu, şerefli subaylarını derdest etmeye kalktığında Fenerbahçe Orduevi önünde Fetullahçı Terör Örgütü’nün kumpas davasını savunmak için konuşma yapan, aynı zamanda Fetullahçı Terör Örgütü’nün yardım ve yataklığı nedeniyle 15 Temmuz sonrasında kapatılan İstanbul Genç Girişimciler Derneği’nin üyesi olan bir milletvekili TBMM’de bugün Fetullahçı terör örgütünün projesini kanun teklifi olarak sundu.”

“Avukatların sesini mi kesmek istiyorsunuz”
Yargının kurucu unsurunun savunma olduğunu belirten Biçer, “Baroların bu şekilde bölünmesi, parçalanması, temsilde adaletin sona erdirilmesi, köküne dinamit konulmasının altında yatan gerçek nedir? Cinsel istismara uğrayan çocuklarımızı savundukları için mi, kadın cinayetlerinin mağdurlarının, kadın cinayetlerinden sonra onun evlatlarının yanında olan avukatların mı ya da kadına şiddetin yanında bedelsiz hukuki yardımda bulunan avukatların sesini kesmek mi ya da doğa talanlarına, çok sevdiğiniz rant ve yandaş talanlarına karşı onurluca dava gören ve mücadele eden avukatların sesini mi kesmek istiyorsunuz” diye sordu.

“Hiyararşik üstü tanımıyoruz”
Biçer, “O cübbe, gerçekten yirmi yedi yıl boyunca onurla taşıdığım, hem çocukların hem kadınların hem doğanın ve siyasi düşüncesi ne olursa olsun hakkının peşinde koşan her yurttaşın hakkını onurluca savunduğumuz bir meslektaşım ve mesleğimdi. O cübbe bunu temsil ediyordu. Avukatlar hiçbir zaman o cübbeye düğme dikilmesini kabul etmediler. Avukatlar hiçbir zaman o cübbenin cepleri olmasını asla kabul etmediler ve bir avukat olarak diyorum ki görevimizi yaparken kimseye ne müvekkile ne hâkime hele de iktidara tabiyiz. Bizim aşağımızdaki insanların varlığı iddiasında değiliz fakat hiçbir hiyerarşik üst de tanımıyoruz. Avukatlar esir kullanmadı ama hiçbir zaman da efendileri olmadı” dedi.