DİSK’ten 1 Mayıs için Taksim kararı

DİSK’ten 1 Mayıs için Taksim kararı

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Başkanlar Kurulu, işçi sınıfın birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’ın İstanbul’daki adresini Taksim olarak belirledi.

3 Nisan’da İstanbul’da bulunan konfederasyon genel merkezinde toplanan Başkanlar Kurulu’nun sonuç bildirgesinde, ekonomik krizin etkisinin giderek arttığı, işçi sınıfı açısından mart ayının şubattan, şubat ayının ocaktan daha kötü hale geldiği belirtildi. Dar tanımlı işsizliğin yüzde 13.5’e ulaştığı, geniş tanımlı işsiz sayısının 7 milyonu aştığı, işsizliğin her hanede etkisini hissettiren en yakıcı ve üstü örtülemez toplumsal mesele halini aldığı ifade edilen bildirgede, şunlar kaydedildi:

‘İŞÇİNİN EKMEĞİ DAHA DA KÜÇÜLDÜ’

“Yüzde 30’lara dayanan gıda enflasyonu, işçilerin ekmeğinin her ay daha da küçülmesine yol açmaktadır. Seçim yatırımı olmaktan öteye gidemeyen önlemlerle gıda enflasyonu bastırılamamıştır. Yıllardır ısrarla sürdürülen neoliberal yıkım politikalarıyla yok edilen tarımın, özelleştirmelerin, güvencesiz çalıştırma biçimlerinin, beton ekonomisinin, sıcak para ve borçlanma ile tüketime dayalı ekonominin sonuçları, bugün işçi sınıfı açısından varlık-yokluk sorunu halini almıştır. İşçi sınıfı başta olmak üzere nüfusun yüzde 99’u insanca bir yaşam için varoluş mücadelesi içindeyken, işsizlikle ve yoksullukla mücadele ederken, İşsizlik Sigortası Fonu’nun işverenleri ve bankaları kurtarmak için kullanılması, vergi yükünün daha da fazla işçiye, emekçiye, dar gelirliye yıkılması, milyonların emeklilik hakkının yok sayılması gibi adaletsizlikler, toplumun geniş kesimlerinin gerçek ‘beka’ sorununu daha da derinleştirmiştir. Ülkeyi yönetenlerin tüm bu sorunları görmezden gelerek, krizi yok sayarak, halkın iş ve aş taleplerini küçümseyerek, emeklilik hakkı talep edenleri aşağılayarak, yüzde 99’un geçim sorununu dile getirmesini neredeyse ‘suçlu’ göstererek girdikleri yerel seçimlerde aldıkları sonuçlar şaşırtıcı değildir.”

‘EN GENİŞ EMEK VE DEMOKRASİ GÜÇLERİYLE...’

Bildirgede, ülkeyi yönetenler halkın iradesine kayıtsız şartsız saygı göstermeye, Yüksek Seçim Kurulu da “partiye göre hukuk” yaklaşımlarına, çifte standartlı uygulamalara son vermeye çağırıldı. Siyasi gerekçeli her türlü cezalandırmanın son bulmasının talep edildiği bildirgede, devlet içeride ve dışarıda kendi kurallarına ve hukukuna uymaya davet edildi. Bildirgede, ekonomik kriz karşısında “yapısal reformlar” adı altında işçi sınıfının haklarını geriletecek, kıdem tazminatına göz koyacak, güvencesiz çalışmayı yaygınlaştıracak, halkın ekmeğini küçültecek, adaletsizliği büyütecek hiçbir adıma izin verilmeyeceği vurgulandı. 1 Mayıs’ın iş, adalet, özgürlük ve demokrasi talebinin büyütüleceği bir süreç olarak örgütlenmesine karar verilmişti. Bildirgede, bu süreçte bölgelerde temsilciler kurullarının toplanmasına, 1 Mayıs’ın başta İstanbul Taksim Meydanı olmak üzere ülkenin dört bir yanında yaygın ve kitlesel biçimde kutlanması için çalışmaların başlatılmasına, bu sürecin en geniş emek ve demokrasi güçleriyle beraber yürütülmesine karar verildiği belirtildi.