Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın AKP Meclis Grup toplantısında, “Şu anda çok garip bir senaryo var ortada. Hafta sonuna kadar bu senaryo nasıl oynanacak, bunu göreceğiz” dediği 'senaryo'nun Anayasa’nın 101’inci maddesinde gizli olduğu iddia edildi.

Gazete Habertürk'ten Bülent Aydemir'in haberine göre, ilk tur görüşmelerin sonuçlarına göre AKP-MHP ve yanında BBP’den oluşacak Cumhur İttifakı dışında kalan partiler ortak bir cumhurbaşkanı adayı çıkarmayacak. Meral Akşener adaylıktan vazgeçmiyor; CHP parti yönetimi Abdullah Gül’ün ortak aday çıkarılmasına “tabana uymaz” diyerek karşı çıkıyor. Bu durumda Abdullah Gül’e aday olmama dışında iki seçenek kalıyor: Ya bağımsız aday olacak ki buna sıcak bakmıyor. Ya da Saadet Partisi’nin adayı olarak seçime girecek. AKP-MHP dışındaki partilerin tümünün parlamentoya girmesi ve burada çoğunluk sağlanarak hem cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçiminin domine edilmesi hem de seçim kaybedilirse seçilecek cumhurbaşkanı kararnamelerini, yasalarla bloke etmek, rahat bırakmamak gibi bir strateji olduğu iddia ediliyor.

16 Nisan’da halkoylamasıyla kabul edilen ve ilk seçimde yürürlüğe girecek Anayasa’nın 101. maddesinde “İkinci oylamaya katılmaya hak kazanan adaylardan birinin herhangi bir nedenle seçime katılmaması halinde; ikinci oylama, boşalan adaylığın birinci oylamadaki sıraya göre ikame edilmesi suretiyle yapılır” ifadeleri yer alıyor. 

Yani seçimin birinci turunda son ikiye kalamayan ve ikinci turda yarışma hakkı elde edemeyen aday, muhalefetin ortak hamlesiyle en çok oyu alan ikinci adayın çekilmesiyle ikinci turda yarışabilecek. Cumhurbaşkanı Erdoğan’la birlikte CHP’nin ya da İyi Parti’nin adayı ikinci tura kalsa bile, üzerinde uzlaşılan ismin önünü açmak için ikinci aday seçimden çekilecek ve başka bir ismin önünü açacak. Tüm partiler bu ismi destekleyerek Erdoğan’a karşı kazanmayı zorlayacağı iddia ediliyor.