Ertuğrul Özkök'ten yeni yayın yönetmenine ince ayar

Ertuğrul Özkök'ten yeni yayın yönetmenine ince ayar

Hürriyet'in eski yayın yönetmeni Ertuğrul Özkök Hürriyet'in manşetinden rahatsız oldu, yeni yayın yönetmeni Vahap Munyar'ı eleştirdi.

İşte Ertuğrul Özkö'ün yazısı:

Hürriyet ve Sabah diyor ki:

“Onların doları varsa bizim de halkımız var…”

Sözcü ve Cumhuriyet diyor ki:

“Onların doları varsa bizim Allahımız var…”

***

Allah için ikisi de doğru…

Çünkü Cumhurbaşkanı’nın tam cümlesi şöyleydi:

“Onların doları varsa bizim de Allahımız var, halkımız var…”

***

O zaman soruyu şöyle soralım:

Bunların hangisini başlığa çıkarmak doğru…

***

Duygulara seslenmek istiyorsanız ‘Allah’lı olanı…

Mantığa seslenmek istiyorsanız ‘halk’lısını…

***

Doğru bizim Allahımız var…

Ama Amerikalıların da Tanrısı var.

Üstelik dolarlarının üzerine “In God we trust” yani “Tanrımıza güveniyoruz…” yazdırmışlar.

***

İki taraf da Tanrısına güveniyor ama Amerikalılar gece yattıklarında 1 dolar 1 dolardı, sabah uyandıklarında da…

Türkler yatarken 1 dolar 5.29 TL idi uyandıklarında 5.70 TL olmuştu…

***

Ancak Türk halkı yatarken Türk halkıydı…

Uyandığında da Türk halkı olarak uyandı.

Ama hangi halkımız…

***

2001 krizinde bankalar batarken, bugünkü kadar büyük bir enflasyon olduğunda, milyonlarcası işini kaybettiği halde sesini çıkarmayan, disiplinli bir şekilde ve tevekkülle bu krize direnen halkımız…

İşte o…

***

Türkiye 2001 krizini üç şey sayesinde aştı.

  • Son derece sert ve gerçekçi bir ekonomik tedbirler paketi…
  • Seçimleri kaybetme pahasına bu önlemleri alan fedakâr bir siyasi irade…
  • Ve hiçbir toplumsal olaya kalkışmadan, kaos yaratmadan bu ekonomik programın uygulanmasını sağlayan halk…

***

Diyeceğim…

Dün atılan bu başlıklardan hangisi doğru derseniz…

Derim ki…

Hürriyet ve Sabah’ınki…

AMA ASIL MANŞETİ HÜRRİYET DE ATLADI

Bu birinci yazıdan sonra deriiin bir “Ama” çekeceğim ve şunu diyeceğim…

Sevgili Vahap, Cumhurbaşkanı partisinin kadınlar kolu önünde çok ama çok önemli bir cümle sarf etti…

Dedi ki…

“Artık bu ülkede inanç özgürlüğü, düşünce ve fikir özgürlüğü kavgası olmayacak.

Herkes inancında serbest, inancını serbest yaşayacak, fikir ve düşünce özgürlüğünde düşündüğünü, inandığını rahatça konuşabilecek…”

Bundan daha önemli bir söz… Daha önemli bir vaat olabilir mi…

Yani içerideki gazeteci, aydın, siyasetçi, din insanı sorununu çözecek daha pratik bir ifade düşünebiliyor musunuz…

Hepiniz fena atladınız bu cümleyi bilesiniz…

GÜNÜN EN AKILLI SÖZÜ

“BİÇTİĞİNİ beğenmeyen ektiğini gözden geçirmeli.”

TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik

YOK MU BU İKİ DELİYLE KONUŞABİLECEK BİRİ

RUSYA ile aramızda uçak düşürme sorunu çıktığında bir Cavit Çağlar çıkmış, ince bir diplomasi ile kriz çözülmüştü…

Diyecektim ki,

Ne bileyim, Ford’un ortağı Rahmi Koç…

Trump’ın dostu Mehmet Ali Yalçındağ…

Bill Gates ve. Warren Buffet’la her ay yemek yiyen Chobani Yoğurtları’nın sahibi Hamdi Ulukaya…

Cavit Çağlar’ın yaptığını yapamaz mı…

Ama Trump’ın dün Türkiye’ye karşı koyduğu gümrük tarifeleri tweet’ini görünce anladım ki…

Beyaz Saray’da bir deli…

Onun başkan yardımcılığı koltuğunda bir başka deli…

Vazgeçtim…

İşimiz çok zor.

SEYRETTİĞİM BELÇİM BİLGİN ORADA DA YAPAR DEMİŞTİM

SERRA Yılmaz’ın “Cebimdeki Yabancı” filminden çıkarken orada bulunanlara “Seyrettiğim bu Belçim Bilgin rahatlıkla büyük Hollywood yapımlarında da oynar” demiştim.

Dün öğrendim ki Danimarkalı yönetmen Per Fly’ın yönettiği “Komplo” (Backstabbing for Beginners) filminde oynamış.

Hem de Ben Kingsley gibi bir efsane ile…

BU HABERİ OKUYUNCA DEMİREL’İ HATIRLADIM

SONUNDA Hamas ve İsrail arasında ateşkes sağlandı.

Bu haberi okuyunca rahmetli Süleyman Demirel’i hatırladım.

Ne diyordu Türk siyasetinin bu büyük kanun koyucusu:

“Barışmayı bilmeyenler savaşmamalı…”

EYVAHHH BU DOLARIN BİR DE ‘HANGOVER’INI YAŞAYACAĞIZ

DOLAR krizine en ilginç teşhisi Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanı Naci Bostancı koydu.

“(Dolar şimdi) Derinlik sarhoşluğu gibi sürekli başkalarının katılımıyla akıldan ipini koparmış bir şekilde gidiyor. Ancak bu çılgın parti muhakkak bitecek yine ekonomi kendi gerçekliğine dönecek.”

Eyvaahhh dedim.

Demek ki doların bir de “hangover”ını çekeceğiz.

Yani ertesi gününü…

O 4 sarhoş gencin filmini hatırlıyor musunuz…

Adamlar sarhoşken ağır sıklet boks şampiyonu Myke Tyson’ın kaplanını bile çalmaya kalkmışlardı…

Ertesi günü hangover’da başlarına neler gelmişti.

Bu partileyen ayyaş doların bize bir gecede ettiğine bakılırsa, hangover’ı de fena olur yani…