Eski bakan Ertuğrul Günay 'baskın' seçim sürecini eleştirdi

Eski bakan Ertuğrul Günay 'baskın' seçim sürecini eleştirdi

2007-2013 yılları arasında AKP’de siyaset yapan eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, 24 Haziran’da erken seçim kararı alınmasına sert tepki gösterdi.

DİN ALET EDİLECEK

Kesin ihraç istemiyle Disiplin Kurulu'na sevk edilince 27 Aralık 2013'de AKP'den istifa eden Günay sosyal medya hesabından “baskın” seçim sürecini eleştirdi. 5,5 yıl AKP'de bakanlık yapan Günay, hayır bloğunun tarafsız bir kişiyi Cumhurbaşkanı adayı göstermesinin tutarlı bir tercih olduğunu belirterek şu tweeti attı:

“15 Mayıs-14 Haziran Ramazan. 15 Haziran Bayram. 24 Haziran seçim. Görünen o ki, bu yıl Ramazan, bayram, iftar, sahur, tümü siyasi istismara alet olacak. Oysa dine yapılacak en büyük saygısızlık kutsalların herhangi bir menfaate, siyasete, ticarete alet etmektir. Başka tarih mi yok?”

BASKIN SEÇİM

AKP ile yollarını ayırdıktan sonra pek gündeme gelmeyen Günay, kişisel değerlendirmelerini sosyal medya hesabından şöyle paylaştı:
"Baskın seçim ortamında muhalefet Cumhurbaşkanı adayı arayışında zorlanıyor. Oysa baştan beri yapılması gereken, hiç isim dillendirmeden Türkiye'nin barışması ve bütünleşmesi için nasıl bir Cumhurbaşkanı'na ihtiyaç olduğu yolunda bir tanım yapılması, aranan niteliklerin halka iyi anlatılmasıydı.

PARTİLİ CUMHURBAŞKANI DEĞİL

Partilerin kendi içlerinden aday aramaları sonuç almayı tıkayan bir tutum. Türkiye'nin partili Cumhurbaşkanı'na değil, partili partisiz tüm yurttaşların, her kesimiyle tüm toplumun güveneceği, insan haklarına, hukuk önünde eşitliğe inancını yaşamıyla kanıtlamış bir Cumhurbaşkanı'na ihtiyacı var.

ANTİDEMOKRATİK SİSTEM

İtirazın sadece bir kişiye değil, tüm yetkileri bir kişide toplayan antidemokratik sisteme karşı olduğunu, bu sistemin değiştirileceğini, devlet içinde uyum, denge ve denetim sağlanacağını, israftan ve keyfilikten vazgeçileceğini anlatmadan aday tartışmak sonuç alıcı olamaz.

GÜVEN DUYULACAK ADAY

Bu amaçlar iyi anlatılsa ve isim konuşmak yerine önce ayrımsız tüm yurttaşların güven duyacağı, insan haklarına ve çoğulculuğa inancı eylemleriyle kanıtlanmış, barışçı, birleştirici, dürüst, demokrat vb. gibi tanımlar yapılsaydı şimdi bu tanımın içi daha kolay dolabilirdi.”