Fatih Altaylı: Yemin ediyorum, metresini VIP’ten geçiren milletvekili gördüm

Fatih Altaylı: Yemin ediyorum, metresini VIP’ten geçiren milletvekili gördüm

Gazeteci Fatih Altaylı, Ordu-Giresun Havalimanı'nda yaşanan VIP krizi hakkında bir yazı kaleme aldı.

Fatih Altaylı, bugünkü "VİP midir, ÇÜK müdür her ne ise" başlıklı bir yazı kaleme aldı.

Yazısında VIP'in yol geçen hanına döndüğünü söyleyen Altaylı, "Metresini VIP’ten uçağa bindiren milletvekili görmüşlüğüm vardır" ifadelerini kullandı.

İmamoğlu dışında biri olsaydı Vali'nin umrunda olmazdı diyen Altaylı, "Ama siyasette İmamoğlu’nun verdiği mesajları veriyorsan...  İşin zor.  Hak edene bile sövemeyeceksin.  Başkası yaparsa 'Lafını sakınmayan, güçlü lider' olur. Sen yaparsan 'Vay terbiyesiz'" dedi.

Fatih Altaylı'nın VIP krizi hakkında yazdığı yazının tamamı şöyle:

Allah selamet versin, Sevgili Bekir Coşkun isim takmıştı VİP’e. 
ÇÜK derdi. 
Çok Ünlü Kişi’nin kısaltması olarak. 
Yıllarca bu ÇÜK’lerle dalga geçti Bekir abi. 
Tahmin edemezdi bu ÇÜK’ün Türk siyasetinde gün gelip çok önemli bir mesele haline geleceğini. 
Benim de birkaç kez ÇÜK olmuşluğum, VİP’ten geçmişliğim vardır. 
Bazen bakanlarla ya da milletvekilleri ile davetli olarak bir seyahate gideceğimiz zaman önceden uyarılırız, “Beyefendi ile birlikte VİP salonundan geçiş yapacaksınız” diye. 
Diğer davetli gazeteci ya da halkla ilişkilercilerle birlikte VİP’ten geçeriz. 
Ne farkı var derseniz farkı şu. 
Abartılı dekore edilmiş birkaç oda, odaların ortasında gelen yolcuların check in denilen uçağa biniş işlemlerini yapan bir banko. 
Bir de odalarda çay servisi. 
Vallahi de billahi de uçağa normal yollardan binmeyi tercih ederim. 
Vatandaş gibi 
Hiç değilse paranla bir sandviç alırsın, bir kahve, bir çay içersin. 
Hele hele İstanbul ve Ankara dışındaki VİP salonları tam yol geçen hanıdır. 
Ne giren bellidir ne çıkan. 
Bakın yemin ediyorum, metresini VİP’ten uçağa bindiren milletvekili görmüşlüğüm vardır. 
VİP’lerde görevli personel bile canından bezmiştir. 
Kim ÇÜK, kim ÇÖK bilemezler. 
Abuk sabuk herkes oradadır. 
Herkes kendince çok önemlidir. 
Ekrem İmamoğlu’nu Ordu’da VİP’e almamışlar. 
Vali demiş ki, “Almayın”. 
Açık söyleyeyim, İmamoğlu değil de başkası gelip VİP’ten uçağa bineydi Ordu’da Vali'nin umurumda bile olmazdı. 
Ama uçağa binmek isteyen İmamoğlu olunca Vali Bey’in aklına “Dur ulan bu İmamoğlu buradan binme hakkına sahip değil” diye gelivermiş. 
Kural mı? 
Kural. 
VİP’lerin halini bilmesek Vali haklı. 
Hem de yüzde bin. 
İmamoğlu haklı mı? 
Milletvekili davet ettiyse pek çokları gibi VİP’i kullanabilir elbet. 
Ama kullanmasa daha iyi. 
Ne gerek var. 
Hiçbir gereği yok. 
Hele herkes açığını kollarken. 
Gitme bile VİP’e. 
Davet etseler, hatta Vali bizzat davet etse gitme, “Ben vatandaşımla aynı kapıdan binerim. Hakkım olmayanı istemem” de. 
Düşme hataya. 
Hatta düşme tuzağa. 
Üstüne bir de Vali'ye hakaret etmiş. 
Duymadım ama öyle diyorlar. 
Bir açıdan hoşuma gitti. 
“Yahu normal bir insan bu kadar sinirleri alınmış gibi davranamaz” diyordum hep. 
Sinirleri varmış. 
Hoşuma gitti. 
Ama siyasette İmamoğlu’nun verdiği mesajları veriyorsan... 
İşin zor. 
Hak edene bile sövemeyeceksin. 
Başkası yaparsa “Lafını sakınmayan, güçlü lider” olur. 
Sen yaparsan “Vay terbiyesiz”