'Görüntülerin Baykal'a ait olduğunu savcılık nasıl iddia edebilir'

'Görüntülerin Baykal'a ait olduğunu savcılık nasıl iddia edebilir'

Deniz Baykal'ın avukatı dosyanın ayrılması ve iddianamenin iadesini talep etti.

CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, bazı MHP'li milletvekilleri ile çok sayıda kişiye ait özel görüntü ve ses kayıtlarını internet ortamında paylaşarak kumpas kurdukları gerekçesiyle 171 sanığın yargılandığı davada, Baykal'ın avukatı Muzaffer Yılmaz, soruşturmanın eksik yapıldığını, iddianamenin bazı FETÖ yöneticileri ile bu işte parmağı olan siyasileri akladığını iddia ederek, dosyanın ayrılmasını ve iddianamenin iadesini talep etti.

Aralarında Fethullah Gülen, dönemin İstihbarat Daire başkanları Ramazan Akyürek, Ömer Altıparmak ve çok sayıda eski polis ve istihbaratçının yargılandığı, Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ikinci gününde iddianamenin okunması tamamlandı. Sanık savunmalarına geçmeden söz isteyen Deniz Baykal'ın avukatı Muzaffer Yılmaz, 2010 yılında yaşanan olayın ardından Deniz Baykal'ın kasetteki görüntülerin gerçek olmadığını düşünerek ve soruşturmanın bir an önce bitmesine yardımcı olmak için 3 gün sonra istifa ettiğini söyledi.

Avukat Yılmaz olayın üzerinden 7.5 yıl geçtiğini belirterek, "Ancak olayın üzerinden 7.5 yıl geçti. Soruşturma ilk aşamada 'kişisel bilgilerin gizliğini ve özel hayatın gizliliği ihlali' suçu kapsamında yapıldı. Biz savcılığa defalarca soruşturmanın örgütlü suç kapsamında yapılması gerektiği, CHP Genel Başkanı ve ana muhalefet lideri olan bir kişinin bu kadar kolay bir soruşturma geçirmemesi gerektiğini, delillerin karartılacağı ya da yeterince incelenmeyeceği düşünerek defalarca dilekçe verdik" dedi. 

MİLLETVEKİLİNİN İFADESİ DAHİ ALINMAMIŞTIR

Soruşturmanın, olayın üzerinden 1.5 yıl geçtikten sonra örgütlü suç kapsamında değerlendirildiğini belirten avukat Yılmaz, "2017'de Orhan Aykut'un ifadelerinden yola çıkarak, Ramazan Akyürek'in dönemin iktidar partisi Diyarbakır Milletvekili olan bir şahsın bunu yaptığını belirtmiş ve dinlemelerin nasıl yapıldığını anlatmıştır. Ancak savcılık bize dahi bilgi vermeden Ramazan Akyürek'in soruşturmasını ayırmış, bir kısım iddia ile ilgili de soruşturmaya yer olmadığına karar vermiştir. Geldiğimiz aşamada adı geçen Akyürek bu dosyanın sanığıdır ancak o dönemde adı geçen Diyarbakır milletvekilinin soruşturma dosyasında ve iddianamede hiçbir şekilde ifadesi dahi alınmamıştır" diye konuştu. 

GÖRÜNTÜLERİN BAYKAL'A AİT OLDUĞUNU SAVCILIK NASIL İDDİA EDEBİLİR

Dosyanın sadece FETÖ'ye yönelik olduğunu, bu işin içinde bazı siyasilerinde olabileceği yönünde verdikleri dilekçelere rağmen, tüm siyasilerin dosyadan ayıklanarak sadece bir kısmının yer almasının kendileri için kabul edilmez olduğunu belirten avukat Yılmaz şunları söyledi: 

 "Olayın gerçekleştiği 6 Mayıs 2010 tarihinde cemaat ve iktidar arasında hiçbir kavga yoktu. Mevcut delillere rağmen bu kişilerin ifadelerinin bile alınmadan iddianame düzenlenmesini kabul etmiyoruz. Görüntülerin çekilmesi dışında yayınlanması nedeniyle habervaktim.com adlı sitenin yöneticileri ile ilgili işlem yapılmadı ve soruşturma ve iddianamede isimleri dahi geçmemektedir. İddianamede, Nesrin Baytok'un evine kasetin yerleştirilmesi tarihi 30 Nisan 2010 olarak geçmektedir. Bu işten sorumlu olduğu iddianamede geçen ve 16 Ekim 2009 tarihinde görevden alınan İstihbarat Daire Başkanı sanık Ramazan Akyürek ile dosyada FETÖ örgütüne tam olarak sadık gözükün Ömer Altıparmak da aklanmaktadır. Dairede bulunan buatı kapatan siyah bant üzerinde parmak izi alınmamıştır. Emniyet kriminal raporlarında çok açık olarak yayınlanan kasette yüzlerin belirgin olmadığı net olarak söylenirken, o evde çekilmiş olsa dahi bunun Deniz Baykal'a ait olduğunu savcılık nasıl iddia edebilir. Biz bu nedenlerle dosyanın tefrik edilmesini hatta tefrik kararından sonra iddianamenin iade edilmesi talep ediyoruz. Çünkü bir kısım üst düzey FETÖ yöneticisini aklayacak olan bu iddianamede sadece şube müdürleri ve polis nezdinde cezalandırılması, siyasilerin tamamıyla devre dışı kalması bizi tatmin etmemektedir."

BEKLENTİMİZ BU İŞİ YAPANLARIN CEZALANDIRILMASI

Dava ile ilgili gelişmeleri, Münih'te kendisini ziyaret ettiğinde Baykal ile konuştuklarını belirten Avukat Yılmaz, "Bizim beklentimiz; bu olayın arkasında kim olursa olsun, cemaat, siyaset ve ya başka bir kişi. Ama soncuca ulaşılması, mutlaka bu işi yapanların cezalandırılmasıdır. Bu nedenle tefrik talebimizin kabulünü talep ediyoruz" dedi. 

Mahkeme, talebi öğleden sonra karara bağlayacak.