İDO’dan sonra şimdi de THY! CHP'li Suzan Şahin'den tepki

İDO’dan sonra şimdi de THY! CHP'li Suzan Şahin'den tepki

23 Haziran İstanbul seçimleri öncesinde İDO’dan sonra, THY de seçim günü sefer iptallerine başladı.

CHP Hatay Milletvekili Suzan Şahin, Türk Hava Yolları’nın 23 Haziran günü Hatay’dan İstanbul’a düzenlediği sabah gerekçesiz seferini iptal ettiğini açıkladı. Konuyu Meclis’e taşıyan Şahin, “Bu iptal kararları halkın en temel vatandaşlık hakkının gasp edilmesi anlamına gelmiyor mu?” diye sordu.

CHP Hatay Milletvekili Suzan Şahin, TBMM'ye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın yanıtlaması istemiyle sunduğu soru önergesinde, şu bilgileri verdi:

Hatay ilinde tatil yapan aile ziyaretine giden vatandaşlarımız, vatandaşlık görevlerini yapmak ve oylarını kullanmak üzere 23 Haziran 2019 İstanbul seçimlerine göre programlarını yapmış, buna göre Hatay'dan İstanbul'a seçim günü gidişlerini organize etmiştir. Bu yönde Türk Hava Yolları firması tarafından gerçekleştirilecek olan 23 Haziran 2019 tarihli Hatay-İstanbul 04.45 uçuşuna önceden bilet kesen yolculara bugün gerekçesiz olarak iptal kararı bildirilmiş ve bu durumdan dolayı bir sonraki 12.50 uçağında yer olmadığı gerekçesiyle 19.55 uçuşuna aktarılmışlardır. 19.55 uçağına binmek zorunda kalan vatandaşlarımızın açıktır ki oy kullanma şansı bulunmamaktadır. Benzer şekilde İDO tarafından da 21,22, 23 Haziran tarihlerinde yapılacak Yenikapı-Bursa, Bursa Yenikapı seferlerinin bir kısmının ‘yolcu talebi' olmadığı gerekçesiyle iptal edildiği iddiaları basına ve kamuoyuna yansımıştır.

Şahin, önergesinde şu soruları sordu:

“1. Hatay'da olan ve 23 Haziran 2019 seçimleri için önceden biletleme yaparak programını ayarlayan İstanbul seçmeni Türk Hava Yolları tarafından gerekçesiz olarak sabah uçuşunun iptal edilmesi sonucunda mağdur edilmiyor mu?

2. 23 Haziran 2019 İstanbul seçimlerine günler kala Türk Hava Yolları tarafından Hatay'dan İstanbul'a yapılacak uçak seferlerinin gerekçesiz olarak ertelenmesi, İDO seferlerinin bir kısmının iptal edilmesi tesadüf müdür?

3. Bu iptal kararları halkın en temel vatandaşlık hakkının gasp edilmesi anlamına gelmiyor mu?”