BirGün’den Zeynep Kuray'a konuşan Yoleri, AKP iktidarının ‘demokrasi’ söylemlerini samimiyetini yıllarca sorguladıklarını ve haklı çıktıklarının altını çizerek, “Bu söylemlerde oturmayan bir şeyler vardı. İnsan hakları diyorlardı ama hep insan haklarını ihlal ediyorlardı. Bu pratik biz insan hakları savunucularında hep güvensizlik yarattı ve tarih bizi haklı çıkarttı” dedi. Yoleri, 15 Temmuz’un hemen ardından şiddet söylemlerinin ve uygulamalarının giderek arttığına dikkat çekerek, şöyle devam etti: “O sabah infazlar gerçekleştirildi ve bu infazlar iktidar tarafından sahiplenildi. Arkasından yapılan idam tartışmaları ve cezaevlerindeki işkenceler de bu iktidar tarafından savunuldu. KHK’lerle hem gözaltı süreçleri uzatıldı; hem de işkencenin önü açıldı. Bugün ise daha da ileri gidilerek tek tip elbise dayatması gündeme getirilerek, kafaları kopartmaktan söz edildi. İktidar zaten otokratik bir yönetim arzuluyordu biz de bunu biliyorduk ve bunu gerçekleştirmek için özellikle anayasa değişikliğini de bir yasal dayanak olarak kullandığını da biliyorduk. Ama bugün gelinen nokta ‘Guantanamo’ , ‘kafalarını kopartırız’ , ‘idam ve tek tip elbise söylemleri’ gelinen noktanın vahametini gösteriyor.”

‘KABUL EDİLEMEZ’

Tek tip elbise dayatmasının kabul gördüğü takdirde başta siyasi tutuklular olmak üzere herkese uygulanacağına dikkat çeken Yoleri, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Hukuk ortadan kalktığı zaman her kesim bundan nasibini alır. Bugün bir kesime yapılıyor diye susulursa, yarın toplumun kalan kesimlerine de sirayet edecektir. Bu açıdan tek tip elbise herkesi tehdit eden ve karşı koyulması gereken bir uygulamadır.”