İş dünyasından Barış Pınarı Harekâtı’na destek

İş dünyasından Barış Pınarı Harekâtı’na destek

İTO, İSO, İSTİB, DTO,İSTESOB, HAK-İŞ, Memur-Sen İstanbul İl Başkanlığı, TÜRK-İŞ İstanbul 1. Bölge Temsilciliği, Kamu-Sen İstanbul İl Temsilciliği ve TZOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu Başkanlığı'nın başkan ve temsilcileri, düzenledikleri basın toplantısında, Barış Pınarı Harekâtı'nı desteklediklerini açıkladı.

İTO, İstanbul Sanayi Odası (İSO), İstanbul Ticaret Borsası (İSTİB), İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO), İstanbul Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği (İSTESOB), Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ) İstanbul İl Başkanlığı, Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen) İstanbul İl Başkanlığı, Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) İstanbul 1. Bölge Temsilciliği, Türkiye Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu (Kamu-Sen) İstanbul İl Temsilciliği ve Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) İstanbul İl Koordinasyon Kurulu Başkanlığı'nın başkan ve temsilcileri, düzenledikleri basın toplantısında, Barış Pınarı Harekâtı'nı desteklediklerini açıkladı.

İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, İSTİB Başkanı Ali Kopuz, İMEAK DTO Başkanı Tamer Kıran, İSTESOB Başkanı Faik Yılmaz, HAK-İŞ İstanbul İl Başkanı Mustafa Şişman, Memur-Sen İstanbul İl Başkanı Talat Yavuz, TÜRK-İŞ İstanbul 1. Bölge Temsilcisi Adnan Uyar, Kamu-Sen İstanbul İl Temsilcisi Remzi Özmen ve TZOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Ömer Demir’in katıldıkları toplantıda, hazırlanan ortak açıklama metnini İTO Başkanı Şekib Avdagiç okudu.

81 ilde, aynı anda, tüm iş örgütleri, odalar ve borsalarla birlikte bu açıklamayı yaparak Türkiye ve dünya kamuoyuna seslendiklerini söyleyen Avgadiç, Türkiye'nin 9 Ekim 2019’da Suriye sınırı üzerinde "Barış Pınarı" adı verilen sınır ötesi harekâtı başlattığını belirterek "Amaç, hem ülkemiz sınırlarının güvenliğini sağlamak hem de ülkemiz ve bölge ülkeleri için tehdit oluşturan terör koridorunu ortadan kaldırmaktır. Bu bölgeyi PKK/PYD/YPG ve DEAŞ gibi terör örgütlerinden temizleyerek Suriye halkını teröristlerin baskı ve zulmünden kurtarmak, bölgede huzur, güven ve barış ortamını yeniden tesis etmektir. Bizler devletimizin aldığı bu kararın arkasındayız ve destekliyoruz" dedi.

Suriye’nin toprak bütünlüğüne, egemenliğine ve siyasi birliğine saygı gösterildiğini vurgulayan Avdagiç, şöyle konuştu:

"Dolayısıyla bu harekât, meşrudur ve uluslararası hukuka uygundur. Ülkemiz özellikle Fırat'ın doğusunda sınırın ötesinde konuşlu terör örgütü unsurlarınca son 2 yılda 100'ün üzerinde taciz ve hasmane eyleme maruz kalmıştır. Bu terör örgütleri, Suriye içinde ve Suriyelilere yönelik de saldırılar düzenlemektedir. Suriye’deki yerel halkın da terör örgütlerinin giderek artan insan hakkı ihlalleri, göçe zorlanma, taciz ve zulmüne karşı şikâyetleri ve tepkileri sürekli artmaktadır. Herkes artık şunu çok iyi görmelidir ki; masum insanları katleden ve ülkemizin güvenliğine de açık tehdit oluşturan terör gruplarına sessiz kalmamız beklenemez. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekâtı'yla başlayıp devam eden tüm bu operasyonlarıyla Türkiye, terör örgütlerine ve destekçilerine gereken cevabı en güçlü şekilde vermektedir."

Türkiye'nin, yurtlarını terk etmek zorunda kalmış Suriyelilerin geri dönüşüne de zemin hazırladığını aktaran Avdagiç, şunları kaydetti:

"Türkiye'nin elinden gelen tüm imkânlarını bu bölgeler için nasıl seferber ettiğini de tüm dünya kamuoyu gördü. Çünkü biz inanıyoruz ki, gönül dünyasını ve insanları imar edemeyenler, yeryüzünü imar edemezler. Bizler Türkiye olarak yıkmaktan, yakmaktan yana hiç olmadık, olmayacağız. Bizim tarafımız huzurdur, barıştır, kardeşliktir. Türkiye'nin terörle mücadeleye dönük çabaları, etnik ve dini temizlik de dahil olmak üzere, insanlığa karşı işlenen suç niteliğindeki PKK/PYD/YPG ve DEAŞ eylemleri nedeniyle yerlerinden edilmiş Suriyelilerin geri dönüşlerinin önünü açacak, Suriye'nin toprak bütünlüğü ve birliğinin korunmasına da katkıda bulunacaktır. Bu nedenle Türkiye'nin başlattığı her harekât, Suriyeli göçmenler, mazlum ve mağdur durumdaki yerel halk tarafından desteklenmektedir. Tüm bu gerçekler ışığında, uluslararası camiayı, teröre karşı ortak duruş sergileme ve evrensel insan haklarını bu bölgede hâkim kılma yönünde niyetlerini açık bir şekilde göstererek ülkemize destek vermeye davet ediyoruz."