Cengiz Karagöz

Deprem bir kez daha korkuttu. Silivri açıklarındaki depremin büyüklüğü 4,6 olurken derinliği ise 9.8 km olarak açıklandı. Marmara Denizi'ndeki depremin dün 11: 00'da gerçekleşmesinin ardından Silivri'deki bazı okullar da tedbir amacıyla boşaltıldı. Deprem uzmanlarının dile getirdiği korkulan senaryo yaşanmasa da, bundan sonra ne olacak sorusu bir kere daha gündeme geldi. Biz de bu zor sorunun cevabının aradık.

DÖNÜŞÜM ODAKLI PLANLAR YAPILMADI

Olası şiddetli bir depremde İstanbul’da yeni yerel yönetim anlayışının etkisini sorduğumuz CHP İstanbul Milletvekili Gökan Zeybek, “Yerel yönetim önce hükûmetle işbirliği yapmalı. Riskli yapılar mutlaka ayıklanmalı. Maalesef bu şekilde binlerce riskli yapı var. Kendiliğinden patlayan kolonlar yüzünden binalar belediye ya da Çevre Bakanlığı tarafından boşaltılıyor. Bu bizim yapı stokumuzun son derece riskli olduğunu ortaya koyuyor. Türkiye’de AKP iktidarı kentsel dönüşüm çalışmalarını düzgün hesaplayamadı. Kamunun kaynakları, yeşil alanlar, tarım alanları imara açıldı buralardan rant elde edildi. AKP iktidarı eğer dönüşüm odaklı planları yapmış olsaydı bugün riski çok azaltmış olacaktı” dedi.

GÖREVE DAVET EDİYORUM

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın şov yeri olmadığını söyleyen Gökan Zeybek, “İnşaat sektöründe birçok firma iflas etmiş ya da iş göremez hale gelmiş durumda. İnsanların bankalara veya piyasaya olan borçları yüzünden yeni bir gayrimenkul satım alım gücü kalmadı. O nedenle riskli yapıların yenilenmesi için büyük bir bütçe ayrılması gerek. Belediyelerle işbirliği yapmak çok önemli ama finansal desteği sağlayacak devlet adına hazinedir, çevre bakanlığıdır. Ben bakanın ilgili ilgisiz yerlerde açıklama yapmak yerine, bu deprem riskinin sonuçlarını ortadan kaldırmak ve risk yönetimini hayata geçirmek üzere göreve davet ediyorum. İstanbul halkını emanet edebileceğimiz sadece Cenab-ı Allah var. Bu konu ile ilgili İstanbul merkezli bir çalıştayın yapılması gerekir” diye konuştu.

YENİ YÖNETİM UMUT VAAT EDİYOR

Kentsel dönüşümün depremle mücadelenin bir planlama işi olduğunu ifade eden Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhcu, “Bu doğrultuda acil olarak bir takım çalışmaların ertelenmeden yapılmasına ihtiyaç var. Öncelikle afet yönetiminin gözden geçirilmesi yeniden ele alınması şart. Bu çerçevede deprem ve afette sırasında öncesi sonrası için organize edilmesi bu sürece ilişkin hazırlıkların ve tatbikatların yapılması ve gerekli işlemlerin yerine getirilmesi için çok hızlı bir çalışmaya ihtiyaç var. Planlarının katılımcı bir planlamaya bağlı olarak yeniden ele alınması ve düzenlenmesi gerekiyor. Binaların sağlamlaştırma çalışması sorunların çözülmesi mümkün değil. Bu ancak kısmi bir çözümdür. Oysa kentin bir bütün olarak güvenli bir hale getirilmesi gerekmektedir” dedi. Ortada 13-14 milyon depreme karşı güvenli olmayan bir yapı stoku söz konusu. Bu yapı stoğunun yenilenmesi, sağlamlaştırılması için ciddi radikal bir adım atılmamıştır. Yerel yönetimler üzerinden bir fırsat vardır. Umut vaat ediyor bu umudu gerçekleşmesi için radikal adımların atılması gerekir. Bunun da en önemli güvencesi toplumun kendisidir”

KAYBEDECEK ZAMANIMIZ YOK

1999 yılında inanılmaz bir gerçeği yaşadık diyen Avcılar Belediye Başkanı Turan Hançerli, “Üzerinden 20 yıl geçti ve 20 gün kaybedecek zamanımız yok. Tek başıma yapamam ama özellikle Avcılar’da bazı şeylere ihtiyaç var. 2010 yılında İmar Planlarına yeniden yapılma kararı alındı ama yapılmadı. İnşallah İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Avcılar’ın dönüşebileceği bir planı yapabilme arzusundayız. Kadrolar oluşuyor biz de kamu görevlileri ile toplantılar yapıyoruz. Deprem anında yapılabilecek eğitimlerde verilmeye devam ediyor. Öncelikle imar planı değişikliği yapılmalı. Tüm Türkiye’ye geçmiş olsun diyorum. Adımlarımızı daha da hızlandıracağız” dedi.