İzmir depremi İstanbul depremini tetikler mi?

İzmir depremi İstanbul depremini tetikler mi?

İzmir'de dün meydana gelen 6,9 büyüklüğündeki depremin, beklenen İstanbul depremine etkileyip etkilemeyeceği merak konusu oldu. Prof. Dr. Ercan, "Uzak etki dediğimiz bir olay var ama olasılığı çok az. İstanbul depremini erkene çekmez bu deprem" dedi

İzmir'de dün meydana gelen 6,9 büyüklüğündeki depremin, beklenen İstanbul depremine etkileyip etkilemeyeceği merak konusu oldu.

İzmir depreminin İstanbul depremine etkisi konusunda açıklamalarda bulunan Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan'a göre, bunun olasılığı çok az.

DHA'ya konuşan Ercan, "Uzak etki dediğimiz bir olay var ama olasılığı çok az. İstanbul depremini erkene çekmez bu deprem. İstanbul depremi için öngörümü değiştirmedim, hala 2045'den önce İstanbul'da bir deprem olursa yani Kuzey Marmara'da bir deprem olursa şaşırtıcı olur benim için" ifadelerini kullandı.

İZMİR DEPREMİ DEĞERLENDİRMESİ

İzmir'de meydana gelen depreme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Ercan, "Bu bir İzmir depremi değil, bir Sisam depremi. Etkileme alanı yaklaşık 150 kilometre bir alandı. En çok etkilenen yer İzmir'di. İzmir depremi değil ama en fazla hasar yaptığı yer İzmir oldu" dedi.

Ercan şöyle devam etti: "İzmir'in en dayanıksız yerlerinden birisi Bornova Ovası'dır. Bornava Ovası'nı oluşturan olay o ırmaktır. Irmak getirdiği çökerlerini ova içine vermiştir. Mersinli ve Alsancak'ın bulunduğu yerlerde tam etek kısmı vardır. Oraları genellikle sulak yerlerdir. Oradaki çanağın derinliği yaklaşık 300 metredir. Oradaki deprem büyütmeleri yaklaşık 4 kattır. Göztepe'de deprem büyüklüğü daha az yapıyı hoplatırken, Bayraklı'da daha yüksektir. Aynı olay Alaybey, Karşıyaka, Bostanlı, Mavi Şehir, Çiğili, Menemen de söz konusudur. Yer sanki bir mikrofon etkisi yaratırcasına depremi büyütür. Yıkımların ve çatlakların olmasının ana nedeni bunlar. Bir de sulak olması. O bölge alacalı İzmir bamyasının yetiştiği yerlerdi, Bornova bamyası diye çok ünlüydü. Şimdi o tarım alanlarının, sulak tarım alanlarının üzerine çok katlı yapıların yapılmasıyla başımıza gelen bunlar oldu, suya doygun zemin."

Ercan, İzmir depreminde yıkılan binalarından yükselen toz bulutlarına dikkat çekerek, "Suya doygun zemin tamamen donatılarda paslanmaya neden olur. Ama televizyonlardaki görüntülere baktığımız zaman hem paslanmanın olduğunu hem donatıların, bir de betonun niteliğinin çok düşük olması nedeniyle un ufak oldu. Onun sonucunda büyük bir toz kalktı. Göçük altında kalan insanların, ölenlerin çoğu boğulmadan öldüler. O nedenle böyle bir şey bizim başımıza da gelebilir. Benim önerim, ağızını kapatacak, burnunu kapatacak, gözünü kapatacak, başının üzerine bir kitap koyup tutarak vücudunu küçültecek. Her depremde insanların çoğu boğularak ölür. Kimisi yaralanarak, kimisi boğularak. Umarım göçük altından sağlam çıkar insanlar. Başka bir ümidimiz yok" ifadelerini kullandı.