Kılıçdaroğlu, İzmir’de ilk olarak depremde hasar gören Bayraklı’daki Mansuroğlu Mahallesi’ni ziyaret ederek bilgi aldı, ardından İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Nuri Seha Yüksel’in göçük altında kalarak yaşamını yitiren eşi Burcu Yüksel ve çocukları Ege Ilgaz Yüksel ve Dila Yüksel’in Bornova Hacılarkırı Mezarlığı’nda düzenlenen cenaze törenine katıldı.

Kılıçdaroğlu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile birlikte İzmir Büyükşehir Belediyesi Kriz Masası’nı ziyaret etti. Ziyaret sonrasında açıklama yapan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

HALA ENKAZ TÜMÜYLE KALDIRILMIŞ DEĞİL: Deprem gerçeği ile karşı karşıyayız. Bundan sonra da karşılaşacağız. Madem biliyoruz bunun önlemlerinin Türkiye genelinde alınması lazım. Bu konuda gerek parlamento gerek parlamento dışında desteği vermeye hazırız. İzmir acı bir deprem ile karşılaştı. Hepimizin yüreği ağzına geldi. Maalesef can kaybımız var. Allah’tan rahmet diliyoruz. Hala enkaz tümüyle kaldırılmış değil. Büyükşehir Belediye Başkanımızın katkısıyla kaldırılmaya çalışılıyor. Sadece belediye ekipleri değil AFAD ekipleri de jandarma ekipleri de olağanüstü çaba sergiliyorlar. Ben çabaya katkı veren bütün kamu görevlilerine yürekten teşekkür etmeyi borç biliyorum. En büyük katkının İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kurumsal kapasitesinin olduğunun da altını çizmek isterim.

HİZMETLERDE EKSİKLİK OLMAYACAK: Depremden hemen sonra bütün Belediye Başkanlarımız temasa geçtiler, bu konuda görevli olan Genel Başkan Yardımcısı arkadaşım gerekli koordinasyonu sağladı. Her türlü yardım kısa süre içinde getirilecektir. Çadır ihtiyaçları giderilecek, yemek sürekli zaten sağlanıyor, bundan sonra talep olduğu takdirde onlar da sağlanacak. İzmir’in süt projesi devam edecek. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bugüne kadar İzmirlilere verdiği hizmetlerde eksik olmayacak ama ek kapasiteye ihtiyaç var, bizim diğer belediye başkanlarımız bunları sağlayacaklar.

HIZLA KENTSEL DÖNÜŞÜME İHTİYAÇ VAR: Enkaz kurtarma çalışmaları hepimiz emin olun ifade ederken bile zorlanıyorum inşallah göçük altında kalanların tümü kurtulurlar. Çünkü alanı gezerken ailelerle de konuştum. Bir anne çocuğunu beklediğini, enkaz altında kaldığını; en son gittiğimiz enkazda bir annenin çocuklarının kurtarılmasını büyük bir sevinçle karşıladığımı ifade etmek isterim. Allah kimseye evlat acısı vermesin. Bunu atlatırız ama bundan sonra benzer olaylarla karşılaştığımızda, daha sağlıklı daha güçlü binalara ihtiyacımız var. Hızla kentsel dönüşüme ihtiyaç var. Bürokraside karşılaşılan engeller var. Bunların suretle aşılmasına ihtiyaç var.

MERKEZ İLE YERELİN İLETİŞİM HALİNDE OLMASI LAZIM: İstanbul ciddi deprem riski ile karşı karşıya. Merkezi yönetimin de yerel yönetimlerin önündeki engelleri kaldırılması lazım. Merkez ile yerelin elbirliği yapması lazım. Ölen insanlar bizim insanlarımız. Bizim insanlarla ilgili bir önlem alacaksak deprem a parti b partisi ayrımı yapmıyor. Merkez ile yerel arasında çok güçlü bir iletişim bağının da kurulması gerekiyor. Tekrar İzmirli kardeşlerime geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Ölenlere Allah’tan rahmet diliyorum. Yaralılara inşallah kısa sürede tedavi olurlar ve evlerine dönerler. Bütün arzumuz huzurlu bir Türkiye. Güzel İzmir’in bu tür acılarla karşılaşmasını istemiyoruz. Umarız merkez ve yerelin kuracağı iletişim ile pek çok sorun aşılmış olur.

DERTLERİN ÇÖZÜMCÜSÜ OLACAĞIZ

Soyer de bundan sonraki süreçleri öngörmeye çalıştıklarını belirterek şunları söyledi:

“Yapılacak çok şey çıkacak. Enkaz çalışmaları ile ilgili tüm kurumsal kapasitemizi kullanarak destek veriyoruz. Gündelik hayatı kolaylaştırmak için çalışıyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi çok güçlü bir kurumdur. Vatandaşlarımızın içi rahat etsin, her daim sonuna kadar yanında olacağız. Her dertlerin çözümcüsü olacağız. Sadece İzmir değil çok değerli Büyükşehir Belediye Başkanı arkadaşlarımız ile önemli çalışmalara imza atacağız. Yaşamını yitiren tüm vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum.”