Kılıçdaroğlu: Kurumların dini olmaz, adaleti olur

Kılıçdaroğlu: Kurumların dini olmaz, adaleti olur

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Halk TV'de “Serhan Asker’le Siyaset Kültürü Özel” programında açıklamalarda bulundu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Halk TV'de “Serhan Asker’le Siyaset Kültürü Özel” programında açıklamalarda bulundu.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından öne çıkan kısımlar şu şekilde:

-Bizim çözüm ürettiğimizi, sorunlarla başa çıktığımızı görüyorlar. Apartman görevlileriyle de toplantı yaptık. Onların da güneş görmeye hakkı var, insanca yaşama hakları var. Sigorta hakları var, örgütlenme hakları var.

-Kurumların dini olmaz, adaleti olur. Devletin dini adalettir. İnsandaki adaleti biz vicdan olarak görürüz. İnsanların inançları, dinleri vardır. Biz Allah'la kul arasındaki bağa girmeyiz. Bunu sadece Allah bilir. Kimsenin bunu sorgulama yetkisi de yoktur. Dinimiz de böyle emreder.

-İmam hatipleri, ilahiyat fakültelerini kuran CHP.

-Şu anda bütün dünya Ekrem Bey'i tanıyor.

-Ekrem İmamoğlu'nu İstanbullular seçti. 18 gün belediye başkanlığı yaptı. Siyasetin baskısıyla 7 yargıç mazbatayı alacağız diyerek aldılar. Haklı olan birinden haksızca mazbatası alındı. Ben bu halkın ferasetine güveniyorum.

-Ekrem Bey İstanbullular arasında hiçbir ayrım yapmadı, ötekileştirmedi. Beylikdüzü'nü muhtarlarla beraber yönetti. Aynı şeyleri İstanbul için de yapacak.

-(VIP olayı) Ekrem Bey orada haksızlığa uğradı. Trabzon ve Ordu'da Ekrem Bey'e gösterilen sempatiyi gölgelemek için böyle bir kumpas kuruldu. Bunlar seçimi etkilemez. VIP'ler zaten yol geçen hanı. Ben Bakan'la seyahat etmediğim zamanlarda hiç VIP kullanmadım.
En baştan söyleselerdi VIP'yi kullanmayın diye. Milletvekillerinin hakkı var Ekrem Bey de geçiyor. Annesinin çantası x-ray'den geçiyor vesaire... En baştan söylesenize.

-İstanbullu hakkı elinden alınan bir kişiye hakkını teslim edecek. Bozulan adalet terazisini yeniden düzeltmiş olacak.

-'Bana oy verin göreceksiniz enflasyonu, doları' diyordu. Vatandaş oy verdi, görmek istiyor.

-(Yıldırım-İmamoğlu yayını) Tartışmanın ertesi günü havuz gazetelerinin yarısı 'Yıldırım çarptı' diye manşetler attı. Vatandaş da seyretti, bir aklı var yani. Daha sonra 'niye gizli görüşme yaptın?' Çocuk gibiler, mızıkçılık yaparak bir şey olur zannediyorlar.

-Sandık güvenliği konusunda önce üyelerden başladık, memur olmayanları koymuşlardı, itiraz ettik. Onları değiştirdiler. Seçmen listeleri dün geldi, bazı eksiklikler vardı. Hemen uyarılar yapıldı. Genel başkan yardımcımız ilgileniyor. Sonuna kadar kesinleşmiş seçmen listeleri hala gelmedi elimize. Bakıyoruz, bugün çözülmesi lazım. Bazı sandık başkanlarının bulunduğu sandıkla oy kullanacağı sandık farklı. Bulunduğu sandıkta oy kullanacak. Terk etmemesi lazım. Öbür sandığa da yanına not düşecek bu sandıkta bu kişi oy kullanamaz diye. Bulunduğu sandıkta oy kullanacak diye. Bu şekliyle 17 bin kişinin pozisyonu var. YSK uyarıldı. Hatta dedik ki YSK bunu yapamıyorsa teknik yardım yapabiliriz. Üniversitelerde çalışan akademisyenler var. Bunu düzeltmeye çalışıyorlar. Geçen seçimle bu seçimin baskılarını karşılaştırıyoruz silinme, eklenme var mı diye. Ayrıca YSK'nin seçim listesi ve bizim bastırdığımız seçim listesi son ana kadar değerlendirilecek.

-Bütün siyasi partilerin liderleri bayram gününde tamamen siyaset dışı olarak bir araya gelsin. Çocukluk anıları, üniversite, lise yılları, aileleri, kardeşlerini anlatsın. İnsani yönümüzü ön plana çıkaralım. Bizim de duygularımız, acılarımız, sevinçli günlerimiz var. Fakat gelmediler. Niye gelmediler? Hayret ediyorum. Hangi kanalda olursa olsun. Siyasetin dışında, en sevdiği fıkra, şiir, gazete, hangi yazarı sevdiğini anlatabilir. Hayatının acı-tatlı günleri. En çok güldüren günleri...