Kılıçdaroğlu rest çekti!

Kılıçdaroğlu rest çekti!

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 36’ıncı Olağan Kurultay’da delegelere baskı yapıldığı iddiasına sert çıkarak, “Bir tane delege bulursanız ‘Kılıçdaroğlu telefon edip bana oy verin dedi’ diyen vallahi ben siyaseti bırakırım” restini çekti

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Meclis’teki makamında görüştüğü bir grup gazeteciye yaptığı açıklamada, Büyük Kurultay’da kendisine rakip olan Yalova Milletvekili Muharrem İnce’nin, “delegeye baskı kurulduğu” yönündeki iddialarına yanıt verdi.

Genel Başkan olduktan sonra tüzükte değişiklik yaptırarak, genel başkan adaylığını kolaylaştırdığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Bir tane delege bulursanız ‘Kılıçdaroğlu telefon edip bana oy verin dedi’ diyen vallahi ben siyaseti bırakırım” restini çekti.

BAŞARILI BİR KURULTAY OLDU

“Sonuç itibariyle başarılı bir kurultaydı” ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu, “Gelecek için verdiğim mesajlar çok önemliydi. Partilileri görevlendirme mesajları verdim, altı madde halinde. Türkiye’nin beş temel sorununu dile getirdim, nasıl çözeceğimizi anlattım. Bir gelecek ufku çizdim. Medya buna değil, tartışmalara odaklandı” siteminde bulundu.

‘İNCE’ YANIT: ‘DOĞRU DEĞİL’

Kılıçdaroğlu, Muharrem İnce’nin “2014’teki gibi susmayacağım” şeklindeki sert açıklamaları hakkında ise, “Bizim önümüzde yeni bir ufuk var, hedef var. Türkiye’nin bu kadar sorunu varken, partinin kendi içine dönüp, kendi iç sorunlarını tartışması doğru değil” dedi.

İMZA VERİP OY VERMEYENLERE ÜZGÜN

Kılıçdaroğlu, 1080 imza ile aday olmasına rağmen, imza verenlerden 740’ının oyunu alabilmesine de üzüldüğünü ifade etti. Kılıçdaroğlu, hem kendisine hem Muharrem İnce’ye imza vererek, mükerrer imza tartışması yaratan delegelere ise bir hayli öfkeli olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, “Eski kültürdeki bu yapıyı koparıp atacağız ki insanlar rahatlıkla gitsin kimi istiyorsa genel başkanlığa aday göstersin” dedi.

İNCE’YE SİTEM ETTİ

İnce’nin kurultaydaki tutumunu da eleştiren Kılıçdaroğlu, faaliyet raporu için beş dakikalığına söz isteyip, 70 dakika konuşmasını, kimsenin karmaşa çıkmasın diye kendisine müdahale etmediğini, buna rağmen “Baskı var” dediğini anımsattı.