Kılıçdaroğlu'ndan, Erdoğan'a; yüreğin varsa çık karşıma

Kılıçdaroğlu'ndan, Erdoğan'a; yüreğin varsa çık karşıma

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İçişleri Bakanlığı'nın görevden aldığı Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar ile görüştü. CHP lideri daha sonra Beşiktaş Belediyesi önüne kurulan platformda bir konuşma yaptı. CHP lideri Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı önce televizyon ekranlarında karşıma çık diye çağrıda bulundu, daha sonra da seçime gidelim dedi.

İçişleri Bakanlığı dün, Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar ile  Meclis üyeleri Hüseyin Avni Sipahi ile Çetin Kırışgil'i görevlerinden uzaklaştırdı.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, bunun üzerine Ankara'daki programını iptal ederek İstanbul'a geldi. CHP lideri Beşiktaş'ta binlerce vatandaş tarafından Türk Bayrakları ile karşılandı. CHP liderine yol boyunca sevgi gösterilerinde bulunuldu. CHP liderini bekleyen vatandaşlar sık sık 'hak, hukuk, adalet' sloganları attı. Zaman zaman da hep bir ağızdan , İzmir Marşı, Onuncu Yıl Marşı söyledi. CHP lideri, Beşiktaş Belediyesi önüne kurulan platformda konuşma yaptı.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:

Hak, hukuk ve adalet için mücadele edeceğiz. Sanıyorlar ki baskı yaptığımızda bunların sesi çıkmaz. Hiç unutmasınlar sesimiz daha gür, daha kararlı çıkacak. Bizi hiç kimse susturamaz. Çükü biz hakkı, hukuku ve adaleti savunuyoruz.

'CHP SAVAŞ MEYDANLARINDA KURULDU'

İktidar sahiplerine sesleniyorum; bizi kendi partileriniz gibi düşünmeyin. CHP avukat odalarında kurulmadı. CHP savaş meydanlarında kurulan bir partidir.

'CHP HERKESİN HAKKINI, HUKUNU KORUYAN BİR PARTİDİR'

Herkesin, CHP'li olsun, olmasın, herkesin hakkını hukukunu koruyan, mazlumu koruyan bir partidir. CHP, adaleti katıksız savunan bir partidir. Çünkü adaletin olmadığı yerde insan, hak, hukuk, devlet olmaz. Biz Türkiye Cumhuriyeti'nin hakkı, hukuku ve adaleti savunan bir devlet olmasını istiyoruz. Bunun mücadelesini yapıyoruz.

'GÜNDEMİ DEĞİŞTİRMEK İSTİYORLAR'

Keşke bugün emekliyi, işsizliği, İstanbul'a ihaneti tartışsaydık. Gündemi değiştirmek istiyorlar. CHP'li belediye başkanını alırsak gündemi değiştiririz zannediyorlar. Sonuna kadar emeklinin de, işsizin de, taşeron işçisinin de, esnafın da, çiftçinin de haklarını sonuna kadar savunacağız. 

Bir şey daha var; sanıyorlar ki emekliye 3-5 kuruş para verdik, sesini kesecek, asgari ücreti biraz artırdık işçinin sesi kesilecek. Sarayında oturuyorsun; diyorsun ki, "Yüzüne gözüne dizine dursun, 1600 lira veriyoruz"... Senin yüzüne gözüne dursun, sarayda oturuyorsun.

'YİĞİT OLAN SUSMAZ'

Susmayacağız. Yiğit olan susmaz. Sonuna kadar mücadele edeceğiz.

Belediyelerimizle uğraşıyorlar; buradan sesleniyorum, bütün Türkiye, bütün dünya duysun; 14 belediye başkanımızı görevden alsan dahi, İstanbul'u alacağız. Ne yaparsan yap. İstanbul'a ihanet edenleri tek tek açıklayacağız. 

Belediye Başkanlarımızla uğraşıyorlar. Ne yapıyorlar? Hakkari'ye asfaltı Beşiktaş Belediyesi yaptı. Sen 15 yıldır oraya asfalt götürmedin, bizim belediyemiz getirdi. Beyefendi gitti Hakkari'ye 'Size su getireceğiz' diyor. 15 yıldır götüremedin. Götüremeyeceksen haber ver, bizim belediye başkanlarımız götürsün.

'HİÇBİR VATANDAŞI AYIRMAYACAKSINIZ'

Belediye Başkanlarımız her kuruşun hesabını kendi ilçesinin, beldesinin halkına verir. Bu bizim namus borcumuzdur. Dedim ki, "Size oy versin, vermesin, hiçbir vatandaşı ayırmayacaksınız, her vatandaşa eşit hizmet götüreceksiniz."... Çünkü biz diğerlerinden farklıyız. Biz halkın partisiyiz. Ayrımcılık bizim kitabımızda yoktur.

'FİYAKANI SÖKECEĞİZ'

İstanbul'a ihanet ettiler, hesap veriyorlar mı, hayır. Diyor ki 'Ben dünya lideriyim'... İmara aykırı binaları yıksana. Yıkamıyorsun, yapamıyorsun, beceremiyorsun. Bu milletin parasıyla hava basıyorsun. Fiyakanı sökeceğiz.

'SİZ ANCAK VE ANCAK SARAYIN KÖLELERİ OLARAK TANIMLANIRSINIZ'

Bizi hakimleriyle, savcılarıyla korkutacaklarmış. Herkes duysun, bir ülkede suçluyu hakim değil de siyasi otorite belirliyorsa, o ülkede adalet iflas etmiştir. Bugün geldiğimiz nokta bu. Gece yarısı hakim değiştiriliyor. HSK'ya sesleniyorum; eğer iradenizi saraya teslim ettiyseniz, biz hakim ve savcıyız diye ortada gezmeyin. Siz ancak ve ancak sarayın köleleri olarak tanımlanırsınız.

'HESAP VERMEKTEN KAÇMAYIZ'

Bizim bir özelliğimiz daha var; hesap vermekten kaçınmayız. Biz hesap vermeyi namuslu bir görev olarak biliriz. Her kuruşun, her davranışın hesabını veririz. Kaçmayız, hesap vermekten kaçınmayız. Beşiktaş'la ilgili söylentiler çıktı, arkadaşlarımızı görevlendirdik, baktık. Savcı inceliyor, İçişleri Bakanlığı inceliyor, hay hay dedik. Bir şey varsa cezalandıralım ama yoksa...

'HÜKÜMET AYRI DEVLET AYRIDIR'

Hükümet ayrı, devlet ayrıdır. Hükümeti vatandaş seçer, görevini yapar. Ama devlet bakidir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne saygı duymak görevimizdir. Devletin elemanı gelir, hesapları inceler. Müfettiş gelmiş dosya istemiş belediye başkanı vermemişse açığa alırsın, eyvallah. Ama bütün dosyaları almışsan, yaptığın iş değil. 

'BİZİM EVLERDE AYAKKABI KUTULARI YOK'

Bakın Belediye Başkanımız mal bildirimi yüzünden suçlanıyor, sağlıklı değilmiş. Tıpkı Ataşehir Belediye Başkanımız gibi... Bizim evlerde çok şükür ayakkabı kutuları yok. Çok şükür MAN adasında kurulan şirketlerimiz yok. Kara para da aklamıyorlar. Bütün bunlar neden? 'Ey Kılıçdaroğlu, sen neden bu belgeleri açıkladın?' Ben tüyü bitmemiş yetimin hakkını savunmak zorundayım. 'Ben yerliyim, milliyim' diyeceksin, sonra vergi kaçıracaksın. Soruyorum, 15 milyon dolarlık şirket hangisidir? Tık yok.

'FERİŞTAHINIZ GELSE GERİ ADIM ATMAYACAĞIM'

Her konuşmamdan sonra tazminat davaları açıyorlar, geri adım atacağımı sanıyorlar. Feriştahınız gelse bir milim geri adım atmayacağım.

Diyorlar ki, ihalede usulsüzlük var. Şikayet olabilir. İncelenir. İçişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu, 20 Eylül 2016'da demiş ki, bu iddialar doğru değil. Raporunu vermiş. Daha ne istiyorsunuz?

'BENİM BELEDİYE BAŞKANI OĞLUM PARALARI SIFIRLADIN MI DEMEDİ'

Belediye Başkanımız ihaleye fesat karıştırmışsa incelenir. Araç kiralama, çöp toplama, vs. Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü 8 Nisan 2016'da 'Burada fesat falan yok' diyor. Ben mi söylüyorum; hayır, devletin kurumu diyor. Sonra inceleme Danıştay'a gitmiş, oradan da aklanarak dönmüş.

Buna rağmen Belediye Başkanımızı açığa alıyorsunuz. Neden? Milletin dikkatini nasıl başka yere çekerim... CHP taşeron işçisiyle, emekliyle, çiftçiyle, esnafın derdiyle uğraşmasın diye... Benim Belediye Başkanım 'Oğlum paraları sıfırladın mı' demedi.
Belediye Başkanımız FETÖ'yle suçluyorlar. Ne FETÖ'cüsü kardeşim? Aynı menzile siz yürümediniz mi? Devletin ihalelerini ona vermedin mi? Devletin bütün birimlerini FETÖ'ye sen teslim etmedin mi? Ben senin ne kadar iyi FETÖ'cü olduğunu çok iyi biliyorum. Sen FETÖ ile aynı kapta yemek yerken ben senin ne mal olduğunu gayet iyi biliyordum.

'BİZ SUSMAYACAĞIZ'

Saniyorlar ki biz bunları söylemeyeceğiz. Yine söylüyorum; cesaretin varsa, yüreğin varsa, senin istediğin ekranda, istediğin gazetecilerle karşıma çık.

Biz onların bildiği insanlar değiliz. Balyoz'da, Ergenekon'da birilerini susturdular. Biz susmayacağız. Kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz.

'FETÖ'YE BİR KURUŞ AKTARILDIYSA BELEDİYE BAŞKANINI ÖNCE BEN GÖREVDEN ALIRIM

Efendim, FETÖ'ye kaynak aktarılmış. Buradan söylüyorum; kendine güveniyorsan FETÖ'ye kimin kaynak aktardığını tartışalım. Bu belediyeden bir kuruş para aktarıldıysa Belediye Başkanını önce ben görevden alırım. Bu kadar açık söylüyorum.

'HER KURUŞUN HESABINI VERECEĞİZ'

FETÖ'ye dünyanan parasını aktarmanın hesabını verdin mi? Sen Türkiye'yi verdin kardeşim. Şikayet ediyor şimdi. FETÖ yöntemiyle mücadele ediyor. FETÖ onu korkuttu, sanıyor ki o da bizi korkutacak. Feriştahın gelse bizi korkutamaz kardeşim.

Türkiye'de en çok denetlenen belediye Beşiktaş. 180'in üzerinde müfettiş geldi. Hesap veririz. Bunu namuslu görev kabul ederiz. Hesap vermek demokrasilerde vazgeçilmez kuraldır. Para milletin parası, her kuruşun hesabını vereceğiz.

Soruyorum; saraya ne kadar para harcıyorsun? Örtülü ödenek nereye gidiyor? Bütçeyi ve paraları kaçırıp nereye harcıyorsunuz?

'MUSTAFA KEMAL'İN BİZE EMANET ETTİĞİ BAYRAĞI YÜCELTECEĞİZ'

Bir daha söylüyorum; duysun, Mısır'daki sağır sultan da duysun, senin feriştahın gelse bizi yıldıramaz, korkutamaz.
Gelip belediyemizi incelemişler, bir şey bulamamışlar. Yazı yazıp diyor ki, "Bir şey bulun açığa alalım"... Ne yaparsanız yapın geri adım atmayacağız. Biz Mustafa Kemal'in bize emanet ettiği bayrağı yücelteceğiz.

'KUL HAKKI YİYEN ADAMDAN BU MEMLEKETE HAYIR GELMEZ'

Biz çocuklarımıza telefon edip 'Oğlum paraları sıfırladın mı' demeyiz. Ahlak olarak da, inanç olarak da demeyiz. Kul hakkı yiyen adamdan bu memlekete hayır gelmez. Bunları unuttuğumuzu mu sanıyor? Asla unutmayacağız. Kul hakkını savunmak benim boynumun borcudur, bunun mücadelesini yapacağız.

Biz 80 milyon yurttaşımıza saygı gösteririz. İnancına, siyasi görüşüne, yaşam tarzına saygı gösteririz. Ama asla ve asla kul hakkı yiyenden, ahlaksızdan yana olmayız.

Biz onlar gibi değiliz. Mutevazı yaşarız. Her vatandaşın derdini dinleriz. Onlar gibi olmak bizim kitabımızda yoktur. O nedenle Belediye Başkanımız açığa alındı. Alınabilir. Büyük baskılar geldi, gelecek, farkındayız. Türkiye'nin gündemini değiştirmek istiyorlar. İşsizlik, enflasyon almış başını gidiyor. Emekli, esnaf perişan. Kılıçdaroğlu bunu dile getirmesin diye hamle yapıyorlar. İstediğiniz kadar uğraşın, hesap vereceksiniz. Fakirin - fukaranın hakkını sonuna kadar savunacağım.

'DİN-İMAN EDEBİYATI YAPIP MALI GÖTÜRENLERDEN DEĞİLİM'

Siyasete girdiğim gün mal varlığımı açıkladım. 27 yıl devlet bütçesiden sonra en büyük bütçeyi yönettim. Bütün müfettişleri görevlendirdiler, bişey bulun diye. Bulamadılar. Çünkü ben kul hakkı yemem. Din - iman edebiyatı yapıp malı götürenlerden değilim.

Yolsuzluklarını biliyoruz. Hesap verme konumunda olmadıklarını da biliyoruz. Ama sonuçta önümüze sandık gelecek. Herkesin sorumluluğu var. Bu memleket bizim memleketimizdir. Bu memlekette hepimiz huzur içinde, barış içinde, kavgasız yaşamak istiyoruz. 

Bayrağımızın altında huzur içinde yaşamak istiyoruz. Asıl mücadelemiz budur. Adalet Yürüyüşü'nün de amacı buydu. Her evde huzur, her evde bereket olsun.

'FETÖ'YLE KUCAK KUCAĞA YAŞADIN'

Bu mücadele hak, hukuk, adalet mücadelesidir. Bunu hep birlikte savunacağız.

Günün 24 saati kendi kanallarında konuşuyorlar. Ben tek geleyim, siz bir ordu gelin. Cesaret edemiyorlar. Çıksalar da bütün kirli çamaşırlarını döksem ortaya. Çıkarlar mı? Ben de biliyorum, çıkamazlar. Çünkü onlar suçlu olduklarını biliyorlar.

Kendi Belediye Başkanlarını istifa ettiriyorlar. Malı götürmüş zaten, dünyalığını yapmış, istifa ediyor. Biz niye istifa ettirecekmişiz? Bizim Belediye Başkanlarımız namuslu, kararlı insanlardır. İnceledin, bir daha incele. Verilmeyecek hesabımız yok.

Bakın buradan söylüyorum, Beşiktaş Belediyesi'nin FETÖ'ye bir kuruşluk yardım yaptığını göstersinler. önce ben görevden alırım. Ama ben senin FETÖ'ye neler verdiğini gayet iyi biliyorum. Kucak kucağa yaşadın. Devleti teslim ettin. Bütün bunların yeri ve zamanı geldiğinde oturup konuşacağız elbette.

'BİZ MUSTAFA KEMAL'İN ASKERLERİYİZ'

Asla umutsuz olmayacağız. Çünkü biz Mustafa Kemal'in askerleriyiz. Bizim kitabımızda korkmak, yılmak, geri adım atmak yok. Kimliği, siyasi görüşü, yaşam tarzı ne olursa olsun herkesi kucaklayacağız ve Türkiye'yi bu badireden atlatacağız.

Niye Belediye Başkanlarımıza saldırıyorsun? Gel benimle uğraş. Al ordunu, gel. Hep birlikte mücadele edeceğiz. Aklımızla, namusumuzla mücadele edeceğiz.

'CESARET EDEBİLİYORSANIZ GELİN YEREL SEÇİMLERİ YAPALIM'

Beşiktaş'tan sesleniyorum; cesaret edebiliyorsanız gelin yerel seçimleri yapalım. Herkes boyunun ölçüsünü alacak. Milletin iradesinden kimse kaçamayacak. Hırsızdan, yolsuzdan, kul hakkı yiyenden yana değiliz. Alın teriyle kazanmışsa, başımın üstünde yeri var.