Neyi bekliyoruz? Büyük deprem geliyor!

Neyi bekliyoruz? Büyük deprem geliyor!

Marmara bölgesindeki yer hareketlerini izleyen Alman sismolog Prof. Dr. Marco Bohnhoff, İstanbul'da büyük bir deprem yaşanması tehlikesinin her geçen gün daha da arttığını söyleyerek, 'Mesele İstanbul'da bir deprem olup olmayacağı değil, çünkü olacak. Asıl büyük soru işareti ne zaman olacağı konusunda' diye konuştu.

Alman sismolog Prof. Dr. Marco Bohnhoff, İstanbul'da büyük bir deprem yaşanması olasılığının her geçen gün daha da arttığını söyledi.

DW Türkçe’den Değer Akal'ın sorularını yanıtlayan Bohnhoff, depremin İstanbul merkezine çok yakın bir mesafede yaşanacak olması nedeniyle etkisinin de büyük olacağını belirterek, "Türkiye'de kurduğumuz ölçüm sistemleri ile yürüttüğümüz sismik gözlem çalışmalarımızı son dönemde yoğunlaştırdık, daha da yoğunlaştıracağız. Bu gözlemlerimizden yola çıkarak İstanbul'da büyük bir deprem yaşanması tehlikesinin yüksek olduğunu söyleyebilirim. Deprem olacak. Ve ne yazık ki geçen her gün İstanbul için büyük deprem tehlikesi daha da artıyor. Doğrusu soru şu ki, mesele İstanbul'da bir deprem olup olmayacağı değil, çünkü olacak. Asıl büyük soru işareti ne zaman olacağı konusunda..." diye konuştu.

İSTANBUL MERKEZİNE YAKIN MESAFEDE GERÇEKLEŞECEK
Habere göre, yer bilimleri araştırmalarıyla dünyanın önde gelen kurumlarından olduğu söylenen Potsdam merkezli Jeolojik Araştırmalar Merkezi'nin (GFZ) uzmanlarından Bohnoff, depremin gerçekleşebileceği bir zaman aralığının tespit edilip edilemeyeceği sorusuna ilişkin şunları söyledi: "Üç önemli parametre var. Birincisi depremin büyüklüğü. İstanbul'da beklenen deprem 7,0 ile 7,4 arasında bir büyüklükte olacak. Bu, gerçekten çok güçlü bir deprem, özellikle depremin İstanbul merkezine çok yakın bir mesafede yaşanacak olması nedeniyle etkisi de büyük olacak. İkinci parametre depremin nerede olacağı. Bunu da, tektonik plaka sınırlarını bildiğimiz için yine göreceli olarak öngörebiliyoruz. Bir sonraki büyük deprem, İstanbul'dan sadece 20 kilometre uzaklıkta, Marmara Denizi'nde olacak. Geriye depremin ne zaman olacağı sorusu kalıyor. Ancak bunu yanıtlamak için sistemi yeterince iyi bilmiyoruz. O nedenle sadece ihtimallerden söz edebiliriz: İstanbul bölgesinde, önümüzdeki 30 yıl içerisinde, 7,4 büyüklüğüne ulaşabilecek bir deprem olasılığı yüzde 70. Bu da çok yüksek bir değer…"

TSUNAMİ TEHLİKESİ DE VAR
Geçmişteki büyük depremlerde de İstanbul Boğazı'nda, 6 metre yüksekliğe ulaşan tsunami dalgaları olduğu hakkında bilgiler olduğunu söyleyen Bohnoff, "Türkiye'deki iki levha yatay olarak hareket ediyor, tsunami deniz tabanının dikey olarak yükselmesi veya alçalmasında söz konusu oluyor. Bu daha sınırlı bir şekilde, yerel ölçekte söz konusu olabilir. Bu büyük İstanbul depreminde de söz konusu olabilir, bu gayet tabii ki kıyı bölgelerinde hasara yol açabilir ama asıl en önemli konu sismik dalgalar, çünkü asıl bunlar binalar için sorun teşkil edecektir" dedi.

'KAPSAMLI ERKEN UYARI MÜMKÜN DEĞİL'
Deprem bölgesi kentin çok yakınında olduğundan Los Angeles'ta olduğu gibi İstanbul'da da erken uyarı koşullarının kötü olduğunu söyleyen Bohnhoff, "Bu süre en iyi ihtimalle ancak otomatik olarak trafik lambalarının kırmızıya dönüştürülmesi, tünel ve köprülerin kapatılması, doğalgaz akışının kesilmesi için kullanılabilir. Ama daha kapsamlı bir uyarı mümkün görünmüyor" dedi.

'BİNALARIN DAYANIKLI DEĞİL'
Depremden korunmanın en etkili yolunun depreme dayanıklı binalar olduğunu belirten Bohnhoff, "Türkiye'de de güvenli, depreme dayanıklı inşaatlar için yatırım yapılıyor ama tabii bu ne yazık ki hiçbir zaman tam anlamıyla yeterli değil. Soru, belli şiddetteki bir sarsıntıya dayanıklı olacak şekilde bir binanın ne ölçüde gerekli tadilatı yapılıyor ya da yeniden inşa ediliyor? Bu nedenle, tıpkı dünyanın pek çok ülkesinde olduğu gibi İstanbul bölgesi depreminde de büyük bir deprem olması halinde çok sayıda can kaybı olacaktır" diye konuştu.

'ON BİNLERCE KİŞİ HAYATINI KAYBEDEBİLİR'
Depremin olası can kayıplarının boyutlarına ilişkin de bilgiler veren Bohnhoff şunları söyledi:

"Sismolog olarak kıyamet senaryoları ve spekülasyonlara dahil olmak istemem. Birleşmiş Milletler de dahil olmak üzere bu konuda ciddi araştırmalar yapıldı. Bunlar beklenen büyük bir depremin olması halinde on binlerce kişinin hayatını kaybedebileceği, evsiz kalanların oranının da bunun 10 katı olacağına işaret ediyor. Bunlar gayet tabii ki dramatik sonuçlar. Ayrıca buna ekonomik zararlar ve finans piyasalarında etkiler de eklenecek… Bizlerin hedefi ise deprem öncesinde daha fazla önlem alınmasını sağlamak, yaşanacaklara hazırlıklı olmaları için halkın bilgilendirilmesidir. Herkes kendi evini, konutunu denetlemeli. Ancak en önemlisi bir deprem anında kişilerin doğru hareket etmeleri, bulundukları binalardan çıkmaya çalışarak kopan, yıkılan bina parçaları altında kalmamaları konusunda bilinçlendirilmelidir. Bizim bilimsel olarak hedefimiz ise depreme yol açan süreçleri, öngörülerimizi çok daha iyi yapabilmek için incelemek."