Rabia Naz dosyasında Müge Anlı ve ekibi 'cinayeti çözdük' deyip apar topar kaçtılar

Rabia Naz dosyasında Müge Anlı ve ekibi 'cinayeti çözdük' deyip apar topar kaçtılar

​​​​​​​Rabia Naz olayında Müge Anlı ve ekibinin olayı çözdük diyerek kendisine müjde verdiklerini belirten baba Şaban Vatan, “Şaban abi biz bu olayı çözdük dediler. Sonra bir telefon geldi. Görüştüğüm kişinin yüzü asıktı, ne olduysa apar topar geri döndüler. Müge Anlı bana, biz baskıya maruz kaldık. ATV’nin en üstünden telefon geldi, binlerce kişinin tepkisi olduğu halde bir şey yapamıyoruz açıklaması yaptı” dedi

Rabia Naz olayında Müge Anlı ve ekibinin olayı çözdük diyerek kendisine müjde verdiklerini belirten baba Şaban Vatan, “Şaban abi biz bu olayı çözdük dediler. Sonra bir telefon geldi. Görüştüğüm kişinin yüzü asıktı, ne olduysa apar topar geri döndüler. Müge Anlı bana, biz baskıya maruz kaldık. ATV’nin en üstünden telefon geldi, binlerce kişinin tepkisi olduğu halde bir şey yapamıyoruz açıklaması yaptı” dedi

Röportaj: Muzaffer Susamış

Rabia Naz Vatan, 13 Nisan 2018’de, Eynesil’e bağlı Gümüşçay Mahallesi’ndeki evlerinin önünde yaralı bulunmuş olay yerine gelen sağlık ekibince hastaneye kaldırılan Rabia, doktorların tüm müdahalelerine rağmen kurtarılamamıştı. Küçük kızın ölüm nedeninin tespiti için Adli Tıp Kurumu’nca iki rapor hazırlandı. Raporlarda ölümün, genel beden travmasına bağlı kırık ve iç organ yaralanması sonucu meydana geldiği, yüksekten düşme ile uyumlu olduğu kaydedildi. Aile ise kızlarına otomobil çarptığını ve yaralı olarak evin önüne bırakıldığını iddia etti. Olayın trafik kazası olabileceği yönündeki görgüye dayanmayan iddiaların, elde edilen bulgularla doğrulanamadığı belirtildi. Soruşturmada, 60 kişinin de tanık olarak ifadesine başvuruldu. Rabia Naz Vatan başta olmak üzere şüpheli çocuk ölümlerinin araştırılması ve bu konuda alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla TBMM’de kurulan Araştırma Komisyonu’nun 12 üyesi de 7 Kasım’da Eynesil’e gelerek, incelemelerde bulunmuştu. 12 yaşındaki Rabia’nın ölümü geride yaslı bir aile ve bilinmezlerle dolu soru işaretleri bıraktı. Acılı baba Şaban Vatan yaşadıklarını ve ölümün ardından kalan soru işaretlerini YURT Gazetesi’ne anlattı.

Rabia Naz nasıl bir çocuktu?
Rabia daima gelecekle ilgili planları olan bir kızdı. Beyin cerrahı, tasarımcı, yazar olmak istiyordu ve ben ona şunu sorardım kızım sen bu üçünü nasıl olacaksın? Ben olurum baba derdi. Naz arkadaşlarının dertleriyle dertlenen, kendisine verilen harçlığı arkadaşı zor durumdaysa veya bir şey isteyip alamadıysa o istediği şeyi daha sonra alıp arkadaşına hediye eden bir çocuktu.

Sizin kafanızdaki cinayet senaryosu ne? Bir senelik mücadele ne anlama geliyor?
Rabia Naz olayı, 12 Nisan saat 17: 17 den başlayıp bugüne gelen bir olaydır. Biz o zaman haberi aldık. Eşim eczanede ben Trabzon Beşikdüzü ilçesindeydim. Trabzon Şalpazarı esnafı olduğum için az önce de belirttiğim gibi Şalpazarı ilçesinden aşağıya Beşikdüzü’ne inmiştim. Otogar kısmında müşterimle görüşüyordum. Tam görüşme bitti telefon geldi. Panikle Güler Vatan, “Naz’a bi şey olmuş, Naz’a bi şey olmuş” diyordu. Bir yandan da “Kızım senin yüzüne ne olmuş?” diye bağırıyordu. Tabii ben bunu duyduktan sonra süratle Eynesil’deki evime doğru geldim. Ambulansın geldiğini gördüm. Oraya geldiğim anda şöyle bağırdım “ Bunu buraya kim bıraktı?” Çünkü Rabia Naz’ın görüntüsü kucaklanıp bırakılmış bir haldeydi. Hatta BBC bir belgesel çekti, orda ikinci görgü tanığı olan Şermin Dede de net olarak oraya bırakılmış gibiydi dedi. 22 gün biz uyutulduk. 22 gün olay yeri inceleme polisi tarafından kandırıldık.

KAYIP ÇANTA NEREDE?

Birde kayıp bir çanta olayı var…
5, 5 buçuk saat sonra ortaya çıkan ama öncesinde hiçbir yerde bulunmayan, bütün herkes terasa çıktığı halde bulunamayan, polis yukarı çıktığı halde de bulunamayan ve bizim hastanede “Nerde bu çanta?” diye sorduğumuz Rabia Naz’ın çantası oraya bırakılmış. Hemen kapının kenarına… Selim Aktaş, çantayı kendisinin bulduğunu, üzeri ıslak ahşap bir sandalyenin altına konulduğunu söyledi. Ben bu ifadelerden sonra şunu söyledim. Naz intihar edecek bir çocuk değil… Ve ben şunu düşündüm. Köşede bir çanak direği vardı, Rabia Naz 10 gün önce benden ve annesinden tekvando kursu için izin istemişti. Ben de izin vermiştim. Diyorum ya Rabia Naz her şeye önceden hazırlık yapardı, tekvando kursuna hazırlanmak için denge hareketi yaparken dengesini kaybetti diye düşündüm. Hatta o süreçte Eynesil Baş Polisi Ruhi Kalkan, böyle bir senaryo imkânsız oraya nasıl düştü diye sordu. Valla ben de bilmiyorum dedim. Sonra tüm söylenilenler yalan çıktı.

Mahkemedeki ifadelerini değiştiren Güler Vatan ve Muhammet Vatan çifti kimdir?
Muhammet Vatan benden 6 yaş büyük öz kardeşim. Muhammet Vatan’la 3 sene önce birlikte iş yapıyorduk. 91 yılından bu yana. Sonra o işi bıraktı ben devam ettirdim. İşin teknik kısmıyla ben finans kısmıyla da Muhammet Vatan ilgilenirdi. Güler Vatan, Muhammet Vatan’ın eşidir. Güler Vatan aynı zamanda Rabia Naz’a yakın ilgi gösteren kişiydi. Aynı zamanda Naz, Güler Vatan’a cici anne derdi. Çünkü Güler Vatan bir kız çocuğu olmasını çok istiyordu. Kuzenlerin arasında da tek kız vardı o da Rabia Naz’dı.

Güler Vatan ve Muhammet Vatan’ın verdikleri ilk ifade neydi ve ikinci ifade de neyi değiştirdiler?
Ben geçmişe dönüp baktığımda Muhammet Vatan’ın kontrollü ifadeler verdiğini düşünüyorum. Güler Vatan ise ilk ifadesinde olayı tüm gerçekliğiyle anlatıyor. Ama mülki Baş Müfettişler, geçen Ekim ayında Eynesil’e gelince olayın ciddiyetini fark ediyorlar ve Muhammed Vatan, Güler Vatan’ı uyarıyor. Daha sonra Güler Vatan ifadesini değiştiriyor.

SİYAH DOBLO VE TORUN İBRAHİM SOMUNCUOĞLU

Olayda Eski Eynesil Belediye Başkanının ismi Coşkun Somuncuoğlu geçiyor. Coşkun Somuncuoğlu’nun konuyla bağlantısı nedir?

Coşkun Somuncuoğlu Eynesil’in 17 yıl belediye başkanlığını yapmış, siyasi ideolojisini herkese dayatmaya çalışan karşı çıkanlara da hain gözüyle bakan biri. Coşkun Somuncuoğlu bu olayla çok yakından ilgileniyordu, her şeyiyle. Ben olaya 22 gün sonra uyanınca kendilerini bir anda geri çektiler. Ben duruma uyandıktan sonra bana telefon açtı. “Ya bizim sineklik vardı Şaban ne zaman takarız onu? “ dedi. Hemen göndereyim başkanım dedim. Ama bilmedikleri bir şey vardı, ben onları takip ediyordum. Çünkü o sırada olayın onlarla bağlantısı olan siyah Doblo araç ortaya çıkmıştı. İbrahim Somuncuoğlu ismi ortaya çıkmaya başlamıştı.


İbrahim Somuncuoğlu kim?
İbrahim Somuncuoğlu, Coşkun Somuncuoğlu’nun abisinin torunu. Bu konuşmadan yarım saat sonra HTS kaydı çıkarıyorlar, çalışma yapıyorlar. Ben HTS kaydı istedim çıkartmadılar. Daha sonra Muhammet Vatan beni aradı, dedi sen başkanla görüşmüşsün. Evet dedim, görüştüm. Rabia Naz’la ilgili görüşmüşsünüz dedi. Yok dedim, o nerden çıktı? Sor kendisine o konu hakkında mı konuşmuşuz dedim. Bir daha geri dönmedi.

MEHMET ALİ SOMUNCUOĞLU DİYORLAR

Müge Anlı olaya nasıl yaklaştı?
Müge Anlı 13 Eylül Cuma akşam günü geldi. Bizle ilgilenen bir kadın vardı. Daha önce tüm bilgileri alan bir kadındı. Rabia Naz’ın iskeletine kadar çıkarmıştı bu kadın. Bunlar Rabia Naz’ın otopsi durumunu her şeyini çıkarıp, profesörlere kadar sordular. Cumartesi günü Rabia Naz’ın dolaştığı yerlerde çekim yapıldı. Tabii şunu da atlamayalım. O cumartesi günü Muhammet Vatan bana saldırmıştı. Ben de Pazar günü yeni ev bakmaya çıkmıştım, o apartmandan ayrılmak için. Pazartesi günü de taşındım. Bana “Bunlar nerden çıktı, bunlar kim, Mehmet Ali Somuncuoğlu diyorlar. Coşkun Somuncuoğlu’nun küçük oğlu…” Bana ne dedim beni hiç ilgilendirmez. Millet bir şeyler diyor dedi, dedim millet bir şeyler diyorsa peşinden gidilir. Muhammet Vatan derlerse onun da peşinden giderim.

ŞABAN ABİ MÜJDE CİNAYETİ ÇÖZDÜK!

ATV ekibi neler yaptı?
O günün öğleden sonrası Müge Anlı ve ekibi saat 15.00 civarı. Oto yıkamacı Alper Nalbant’a gittiler. Çünkü Alper Nalbant, olaydan bir gün sonra “Evet ben siyah bir Doblo araç yıkamıştım” demişti. 3 ay sonra yalanları sıralı halde geldi. Önce kemençeciyle yıkadım demişti sonra İbrahim Somuncuoğlu’yla sorunca evet İbrahim’le yıkadım dedi. Sonra İbrahim Somuncuoğlu’yla ben temasa geçince, “Abi sadece Alper’le yıkadık” dedi. Sonra İbrahim, “Biz 4, 4 buçuktan önce çıktık, Alper 6, 7 gibi çıktı” dedi, Alper Nalbant “Biz 5 ten sonra İbrahim’le çıktık” dedi. Bunların hepsinin ses kaydı var.

Müge Anlı ekibi Alper Nalbant’la röportajdan sonra çözümlemeyi yaptı. Çok heyecanlı bir şekilde hatta Gizem isimli bir spikerleri vardı ve Murat bey kameramandı. Dedikleri şey şu oldu. “Şaban abi biz bu olayı çözdük, cinayet çözüldü dedi. Her şey senin anlattığın gibiymiş.” Nasıl dedim? “Yıkamacı Alper Nalbant konuştu dediler. İki gün buradayız, her şey çözüldü, Pazartesi günü senle programı başlatacağız” dediler.

MÜGE ANLI: ATV’NİN EN ÜSTÜNDEN BASKI YEDİK

Peki, Müge Anlı?
İyi dedim, size yemek ısmarlayayım. Görele ilçesine götürdüm. Tam o esnada bir telefon geldi. Gizem hanım aracına gitti, aracında konuştu. Ve geldiğinde yüzünün şekli bozulmuş bir şekildeydi. Bizim geri dönmemiz gerekiyor dedi. Ondan sonra Müge Anlı’nın ekibinden biri aradı Gülay Hanım isminde… Dedi ki “Artık sizle ilgilenen Gizem hanımla görüşmeyeceksiniz, benle irtibat halinde olacaksınız”

Mesajlarıma dönmediler, 1 hafta beni oyaladılar. Sonra Twitter’dan Müge Anlı’nın yardımcısı, dosya intihar dosyasıydı onun için incelemedik diye açıklama yaptı. Ben bunu gittim, savcı hanıma sordum. Hayır, bize kimse ulaşmadı dedi. Zaten hafta sonu diyorsun biz Müge Anlı’yla falan hiçbir şekilde bağlantı kurmadık, zaten dosya şüpheli ölüm dedi. Neden yalan konuştunuz? Ben daha sonra Müge Anlı hanımla irtibata geçtim. İtiraf etti. Kendisi hatırlasın, itiraf etti. Biz bir baskıya maruz kaldık ATV’nin en üstünden telefon geldi, binlerce kişinin tepkisi olduğu halde bir şey yapamıyoruz dedi. Hani siz kimseden korkmuyordunuz?

GÜNDEM ESKİ SAVUNMA BAKANI NURETTİN CANİKLİ

Metin Cihan neden yurtdışına kaçtı?

Gazeteci Metin Cihan bu olayı 24 Şubat gecesi gündem yapan kişi. Kendisi bu olaydan 2 3 gün önce benim Trabzon Keşap’tan arkadaşım Ahmet’in arkadaşı. Ahmet kardeşim, Metin Cihan’ı takip ediyormuş ve Metin Cihan’ın takipçisi çok fazla diye bu olayı Metin’e anlatmış. Bana da telefon açtı. “Şaban ben olayı Metin’e anlattım” dedi. Metin Cihan bu olayı bir müfettiş gibi tamamen dışarıdan bakarak, beni hatta sorgular gibi ilerledi. Ve gündem 25 Şubat günü Nurettin Canikli olarak değişti. Whatsapp’tan tüm bildiklerimi Metin Cihan’a anlattım ve 26 Şubat’ın sabahı Nurettin Canikli bana uzun bir mesaj attı. Kendisi o dönem Milli Savunma Bakanıydı. Nurettin Canikli’nin genel seçimlerden sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’la ilişkileri zayıf pozisyondaydı. Benim takip ettiğim, geçen sene Kızılcahamam’da düzenlenen Ak Parti toplantısında bir tek Nurettin Canikli yoktu. Ama 25 Şubat günü Nurettin Canikli gündem olunca, 26 Şubat’ta Ak Parti genel başkan yardımcısı yapıldı.

Nurettin Canikli ne mesaj attı?
Hakkımda yanlış şeyler söylüyorsun, orada bir Aluç olayından bahsediyorsun orada kardeşime iftira atıldı sana belgelerini yollarım, dedi. Hala gönderecekler. Nurettin Canikli’nin 2 buçuk yaşındaki bir çocuk ölümüyle ilgili kapattığı bir olay var. Kardeşinden dolayı. Üzerine gidilsin.

YANARAK ÖLEN BEBEK DAVASINI KAPATTIRDI!

Bu olay ne?
Olay şu… İki buçuk yaşında bir bebek, 2015 yılında evde kitleniyor ve yanarak can veriyor. Sebebi, Nurettin Canikli’nin kardeşi Durmuş Canikli ve karısıyla bağlantılı olaylar. Çocuk eve terkedilmiş, elektrik sobası yakılmış, gece de yangın çıkmış. Ve savcı, anneyi Şebinkarahisar Kapalı Cezaevine attıktan sonra savcı Sultan Hanım görevden alınıyor. Yani Ankara’ya sürülüyor, dosyadan uzaklaştırılıyor. Yerine gelen savcı Alemdar Bey, çocuk dumandan boğuldu zehirlendi diyerek olayı kapatıyor.

Nurettin Canikli bu olayın neresinde?

Nurettin Canikli Rabia Naz olayının yaşandığı gece Coşkun Somuncuoğlu’yla irtibata geçip bütün kurumlara etki etmiştir. Ben bunun iddiasını açık açık yapıyorum. Geçen sene Yenikapı’da 25-26 Ekim Giresun günleri yapıldı ben de geldim. Orada üzerime polisler gönderildi. Hatta Nurettin Canikli’nin korumaları bizzat üzerime gelerek önce iftira attı, “Hükûmet aleyhine propaganda yapmışsın” dedi. Ne zaman dedim. Öğleden önce dedi. Ben o saatte Sabiha Gökçen Havaalanı’ndaydım saatim belli buraya geliyordum dedim. Kimlik sordum, kimliğini göstermedi. “Git söyle Şaban Vatan bu olayda kimin eli varsa tüm elleri kıracak” dedim. Ben Nurettin Canikli’yle görüşme de talep ettim, Canikli bunu da reddetti. Ankara’daydım o zamanlar, Süleyman Soylu olay gündem olunca beni makamına davet etmişti. Geleyim, o kişiyi de getirelim yüzleşelim dedim.

Yarın:

Şaban Vatan FETÖ firarisi ile neden röportaj yaptı.