Robotize zihniyet

Robotize zihniyet

Banu Özdemir Adalet Yürüyüşünü yazmaya devam ediyor. Bugün kalem aldığı yazıda yürüyüşün 13. günün değerlendirdi.

Sabah 08:00 .. Gökyüzünde gözümün içinde hissettiğim güneş, bugün hepimizi sınayacak …Uykusuz geçen bir gecenin ardından çöl sıcağında bir Düzce bitireceğiz.
Adalet yürüyüşümüzün 13 .günü Bolu Dağı’nın eteklerinden Düzce il sınırına yaklaşırken  yol kenarında ellerinde “Evet” yazılı bayraklarla küfür literatürüne engin katkılar sunan grubun gece nöbetini devralanlar , gece yolumuza döktükleri gübre ile bizleri çocukluğumuza götürdüler.İki ara bir dere uykumda büyük amcamızın ‘şeve’sini gördüm.Sütü pek lezzetliydi.Enerji kaynağımı merak edenlere de bu cevap olsun.Çocukluğumuzda kalan yakıtı tüketiyoruz .
İki şeritli bir yol düşünün. Bir  tarafında,ciğerleri tükenmiş bir memlekete nefes olmak isteyen binler var. Şeridin bir diğer tarafında trafik akışı devam ediyor.Hayatında göremeyeceğin kadar çok araç görüyorsun.Kimisi el sallıyor camdan uzanarak, kimisi fotoğraf çekiyor akşam evde çocuğuna gösterecek, kimisi basıyor kornaya dat dat, klikleşmiş pespaye küfürler.


İşte böyle bir güzergah üzerinde  ellerinde ‘evet’ sopası ile Çanakkale’de yatan atalarımıza kadar küfredenlere ,”Hak, Hukuk, Adalet” sloganıyla alkışlayarak karşılık veren sadece bizler olmuyoruz.Halk için halkla beraber ,halkın desteği ile yürüyoruz.


Küfürde Guinness rekorunu zorlayan bu şampiyonlara çatal sesiyle bağıran  yaşlı bir teyze ilişti gözüme.
Yoğun güvenlik önlemleri içinde tempolu olarak yürümek zorunda kaldığımızdan teyzeye yetişip sohbet etme fırsatım olmadı.Lakin bir cümlesi vardı ki yol boyu o cümle çınladı kulağımda .
“Ben şehit anasıyım , zıkkım ola size hakkım.Kılıç senin baban yaşında.”
Ağzına sağlık  ismi ekranlarda artık 45 sn bile geçmeyen bir kahramanın , kahraman anası…
Düşünmekten yoksun ,robotize olmuş bir zihniyete verilecek en sade cevap .
Bir elinde ‘evet’ yazılı sopayı sallar iken, diğeri eliyle Rabia simgesini gözümüze sokmak istercesine  küfreden be ey yurttaşım. Düşünsel farklılıklarımızı bir kenara bırakıyorum.Saygı ,toplum olarak ortak savunduğumuz bir değer değil mi? Seni bu bileşenden hangi savuntu ne zaman aforoz etti?
Ya dün gece yola gübre dökenler, siz?
Keşke o gübreyi başınıza dökseydiniz. Az yeşerirdi ,o solmuş zihinleriniz…
“Bir canım var o da milletime feda olsun “diyen bir liderle yürüyenleriniz biz.Yolumuzdan alıkoyar mı dün döktüğünüz gübreler, bugün asfalta serpiştirdiğiniz mermileriniz….


Saat 18:00’e geliyor…İstanbul 180 Km levhası karşımda..Birazdan son molayı verecek ve bu geceyi  Gümüşova ‘da geçireceğiz.Yarın Düzce’den ayrılıp, Sakarya’ya doğru başlayacak gün be gün çoğalan yürüyüşümüz…
Günlüğümün 2 gününe düşen Düzce..Biz seni, Gecenin bir yarısı AKP İl Başkanı’nı arayıp, “Düzce’yi pislettiniz,ayıp böyle şey olmaz” diyen Münir Amca’nın vicdanıyla anacağız.
 
“Allahım sizleri korusun “diyen yazmalı ton ton teyzeler ile anacağız.

“Atamızın ismini verdiği köyümüze hoş geldiniz” pankartıyla karşılayıp, 1934’te Ata’sına ikram ettiği ayranı, yıllar sonra yine bu ülkeyi kurtarmak için yollara düşen Gandhi Kemal’e ikram eden “Selamlar Köyü” ile anacağız.


.Turuncu’nun Seyir Defteri
28.06.2017