Rüzgar santraline karşı Anayasa Mahkemesi'ne başvurdular

Rüzgar santraline karşı Anayasa Mahkemesi'ne başvurdular

İzmir Karaburun’da halk,rüzgar enerji santrallerine (RES) karşı, "Sen Lodossan Biz Payrazız" sloganıyla başlattıkları hukuki mücadelelerini Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı.


İzmir Karaburun’da halk, 'Özel Çevre Koruma Bölgesi' ilan edilmesine rağmen bölgenin neredeyse tamamını kaplayan rüzgar enerji santrallerine (RES) karşı 'Sen Lodossan biz Poyrazız" sloganıyla beş yıldır sürdürdüklerini hukuki mücadelelerini Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı. 

İlçe merkezinde eylem düzenleyerek basın açıklaması yapan Karanburun halkına, CHP İzmir Milletvekili Kani Beko da destek verdi. 

"YARIMADA'DA YAŞAYANLARIN ADALETE OLAN İNANCI ZEDELENDİ"

Karaburun'da rüzgar enerji santrallerine karşı hukuki mücadele başlatan Kent Konseyi, 5 yıl önce ÇED raporunun iptali için yargıya başvurdu. İzmir 3. İdare Mahkemesi, RES'lerin çevreye uygun olduğuna ilişkin 'olumlu' raporunu iptal eti. danıştay 6.'ıncı Dairesi ise bu kararı bozdu. 

Kararı protesto için eylem yapan ve ve Anayasa Mahkemesi'ne başvurduklarını açıklayan Karaburun Kent Konseyi Genel Sekreteri Aykut Uçar, “Danıştay’ın aldığı bu karar, lisansların ve ÇED olumlu kararlarının defalarca ‘yaşamdan’ yana iptal edildiği Karaburun Yarımadası’nda yaşayanların adalete olan inancını zedelenmiş, tabiatın ve yaşamın hakları Danıştay tarafından yok sayılmıştır” dedi.

Karaburun Yarımadası’nın yüzde 62’ini kaplayan alanın sadece Lodos AŞ’ye ait olduğunu belirten Uçar, “Karaburun RES projesine karşı yürütülen hukuk mücadelesi beşinci yılına girdi. Bu zaman zarfında, proje için verilen ÇED Olumlu kararı iki kez ve üretim lisansı bir kez iptal edildi” dedi.

"CANLILARA YÜZDE 16'LIK ALAN KALIYOR"

RES’lerin bölgedeki tüm köylere ve tüm yarımadaya hızla yayıldığının altını çizen Uçar, şunları söyledi:

“Tamamlanan RES’lerde kapasite artış talepleri devam ediyor. Yeni ölçüm direkleri yeni RES’lerin habercisi. Yarımadanın yüzde 71’i RES’lere kiralanmış durumda.  Akdağ’ın kapladığı yüzde 13’lük alan çıktığında Karaburun’da; kuşa, keçiye, arıya, insana yüzde 16’lık bir alan kalmaktadır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, özel çevre koruma bölgeleri (ÖÇKB) ilanıyla yüzde 16’yı mı koruyacaktır? Bu sonuç ‘yenilenebilir/temiz enerji’ maskesiyle örtülemeyecek kadar vahim ve yok edici bir tablodur.” 

"YAŞAMIN YOK EDİLMESİNE RIZA GÖSTERMEYECEĞİZ"

“Biz Karaburunlu yurttaşlar olarak; yarımadamızın doğasını, tüm canlıların yaşamını, insan sağlığını, bugününü ve geleceğini, koruyarak/ kalkınma ilkesini hiçe sayarak sadece bir enerji üretim alanına dönüştürülmesine karşı, bugünümüz ve gelecek kuşaklar adına davacıyız ve her türlü yasal hakkımızı, dün olduğu gibi bugün de kullanmaya devam edeceğimizi kamuoyuna ilan ediyoruz.”

CHP'li Kani Beko da "Yarımada'yı para babaları ele geçirmek ve bizi de buradan göndermek istiyor. Ben 45 yıl önce Karaburun'a taşınan, buranın sakiniyim. Geldiğimiz günlere bakın ve bugün yaşananları şöyle bir gözden geçirin" dedi. 

Yarımada'da 20'ye yakın taş ocağı bulunduğunun altını çizen CHP'li Beko, "Taş ocağının olduğu yerde ağaç olmaz, dereler akmaz, kelebekler uçmaz. Bırakın siz insanları taş ocaklarının bulunduğu yerde canlılar bile yaşayamaz" diyerek tepki gösterdi. 

Karaburun Yaylaköy’deki RES projesinin kapasite artışıyla ilgili 'Karaburun Yurttaş Davacılarının' açtığı dava İzmir 3. İdare Mahkemesi'nin 'ÇED olumlu' kararını iptal etmişti. İptal kararına karşı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile bakanlığın yanında davaya müdahil olan 13 Yaylaköylü mahkeme kararını temyiz etti. Danıştay 6. Dairesi, İzmir 3. İdare Mahkemesi'nin kararını bozmuştu. Bunun üzerine Karaburunlular RES projelerini Anayasa Mahkemesi'ne taşıdı.