Sağlığa değil müteahhite

Sağlığa değil müteahhite

Kamu-özel iş birliği modelinin dünyada terk edilmiş bir model olduğunu belirten CHP Milletvekili Ali Şeker, “Kamu-özel ortaklıkları geleceğimizden eski para ile 2 katrilyon parayı alıp birilerinin cebine koyacak. Aklımız havsalamız almıyor, bu paralar maalesef müteahhitlerin cebine gidecek” dedi

TBMM Genel Kurulu'nda devam eden 2020 yılı merkezi yönetim bütçe görüşmeleri sırasında Sağlık Bakanlığı bütçesi üzerine söz alan CHP İstanbul milletvekili ve Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu üyesi Dr. Ali Şeker "Kamu-özel ortaklıkları geleceğimizden eski para ile 2 katrilyon parayı alıp birilerinin cebine koyacak. Aklımız havsalamız almıyor ama bu kadar büyük bir parayı maalesef bu kamu-özel ortaklıklarıyla müteahhitlerin cebine koyacağız. Kamu-özel iş birliği modeli dünyada terk edilmiş bir model. Sağlık Bakanı da Plan ve Bütçe Komisyonu görüşmeleri sırasında bütçede yeni yapılan hastanelerin artık kamu-özel ortaklığıyla değil, genel bütçeden yapılacağını söyledi. Bu, doğru bir adım ama mevcut hastanelerin de mutlaka kamulaştırılması gerekiyor, bu ağır yükü bu halk ödememeli" dedi.

KARA DELİKLE TANIŞTIK
Ülkemizde, sağlığa daha da önem veriliyormuş gibi, bütçe artırılıyor gibi gösterilirken, o artan paranın çok daha fazlasının müteahhitlere gittiğini söyleyen CHP'li Şeker, "Cumhurbaşkanının 'hayalim'  dediği şehir hastaneleri nedeniyle gelecek kuşakların hayalleri çalınıyor, gelecek kuşaklara ödenemeyecek çok ağır borçlar yükleniyor. 3 firmanın eline bırakılıyor bütün ülkenin sağlığı. Dünya 2019 yılında teknolojide baş döndüren bir hızla kara deliğin görüntüsünü aldı, Türkiye de kara delikle yani kamu özel ortaklıkları ile tanıştı. Biz de bütçede kara deliğin ne kadar büyük bir zarar vereceğini gördük. Bu kamu-özel ortaklıkları geleceğimizden 2 kentilyon parayı alıp birilerinin cebine koyacak, eski parayla 2 kentilyon. Aklımız havsalamız almıyor ama bu kadar büyük bir parayı maalesef bu kamu-özel ortaklıklarıyla müteahhitlerin cebine koyacağız" dedi.

BU BORÇ 2071'DE DAHİ BİTMEZ
Hani hep “1071’in 2071’de bininci yılı…” diyorsunuz; 2071 geldiğinde dahi bu borçlar bitmemiş olacak diyerek hükûmete seslenen Şeker, “Bu kamu-özel ortaklığıyla birlikte Sağlık Bakanlığı da önemli ölçüde bütçesini bu müteahhitlere verecek. 2022 yılında Sağlık Bakanlığı bütçesinin üçte 1’ini bu müteahhitlere vermek zorunda kalacak, geriye kalan üçte 2’yle de devlet hastanelerinin hizmetlerini mi görsün, aşılama, koruyucu sağlık hizmetlerini mi görsün, bulunmayan ilaçları mı temin etsin? Ne yapacağını ben bilmiyorum ama sizin bütçeniz şu anda rehin alınmış durumda, sadece sizin değil, 2050 yılını geçen Sağlık Bakanlıklarının bütçesi de bugünden rehin altına alınmış durumda" şeklinde konuştu.

RANT YANDAŞA YÜK TORUNLARA
Sağlık alanında eğitim gören ancak iş bulamayan gençlerin sorununu da meclis kürsüsüne taşıyan Şeker," Şimdi, gençler diyor ki: “Biz anestezi teknikeri olduk, diyaliz teknikeri olduk, fizik tedavi teknikeri olduk, radyoloji teknikeri, hemşire olduk, iş bekliyoruz.” ve bunlara sözler verildi, bu sözler tutulmuyor. Önümüzdeki yıl tutulabilecek mi? Hayır, onların paraları betona gömüldüğü için önümüzdeki yıl bütçedeki personel payı yüzde 44,68’den yüzde 41,23’e düşecek. Maalesef onların paraları geçmişte harcandığı için o çocuklarımıza iş veremeyeceğiz, bunu da gösteriyor buradaki rakamlar. 70 milyar dolar özelleştirme yapıldı sizin döneminizde. Şu geçtiğimiz yıllarda yapılan bu 70 milyar dolar özelleştirmenin… O satılan fabrikaların, limanların, tersanelerin, oradaki santrallerin kendisini yapmaya kalksak 300 milyar dolar eder yani bugün 300 milyar dolarımız olsa onları yapamayız ama onları 70 milyar dolara elden çıkarttınız. Bu bütçede rantı yandaşınızla bölüşüyorsunuz yükünü de halkımıza, çocuklarımıza, torunlarımıza bırakıyorsunuz" ifadelerini kullandı.

ŞEHİR HASTANELERİ KAMULAŞTIRILMALI
Mevcut hastanelerin kamulaştırılması gerektiğini söyleyen CHP'li Şeker, "Bu ağır yükü bu halk ödememeli. Yirmi beş yılda eğer hepsini biz kamu-özel ortaklığıyla yapsaydık 142 milyar dolar ödemek zorunda kalacaktık; bunun yarısına yakını kira, yarısına yakını hizmet ödemesi. Ancak şu andaki durumda da yine 95 milyar dolar ödeyeceğiz; bunun 50 milyar doları kira ödemesi, 45 milyar dolar kadarı da hizmet ödemesi. Hizmet almaya mecbur olacağız onlardan, onlara ödemek zorunda kalacağız. Şimdi, bir hastane yapıyorsunuz, bu hastaneyi normalde 150 metrekare civarında yapmanız lazım yatak başına ama siz 400 metrekare civarında yapıyorsunuz. Bu kadar büyük niye yapıyorsunuz? Hani kırmızı başlıklı kızda: “Gözlerin niye bu kadar büyük, ağzın niye bu kadar büyük?” diyordu ya, yandaşlar daha fazla yiyebilsin diye 2 katı büyüklükte bir hastane planlamışlar bunları yapanlar. Amerika bile böyle yapmıyor, en büyüklerle övünen Amerika bile bunu yapmazken maalesef bunu planlayanlar böyle yapmışlar, 3 kat pahalıya mal etmişler. Devlet normal ihaleyle verse bire yapacağını üçe yapıyor. 2 kat büyüktük, 6 kat; öderken de 9 kat ödüyor, 40-45 kat borcun altına sokmaya, kimseyi bunun yükümlülüğünü yerine getirtmeye hakkınız yok" dedi.