Şevki Yılmaz'dan İstanbul Sözleşmesi'ne yönelik çirkin sözler

Şevki Yılmaz'dan İstanbul Sözleşmesi'ne yönelik çirkin sözler

20. Dönem Rize Milletvekili Şevki Yılmaz, İstanbul Sözleşmesi olarak anılan Kadına Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi'ni hedef aldı.

Yılmaz, aile yapısının bozulması için olabildiğince büyük bir felaketin yaşandığı ifade ederek, şunları kaydetti: “Şu hale bak ya. Kızın diyor eve dostuyla gelirse saygılı olacaksın. Vay vay vay. Bir de çay ısmarlayalım kavata öyle mi? Allah ıslah etsin ya. Kadın diyor bir dostunu eve getirdi sakın ha kadına el kaldırma hapse girersin diyor. Yahu ne zaman pezevenkliği siz medeniyet yaptınız. Allah’tan korkun ya. Açık ve net konuşuyorum. Derdim olduğu için şehir şehir geziyorum bütün Türkiye’de. Aileyi ayakta tutan erkek kadın birliğini dinamitlediğiniz zaman devlet olmaktan tarihe gömülürsünüz. Onun için savaşın şekli 100 senedir değişti aileden bizi yıkmak istiyorlar: Aile olmadan devlet olur mu?

Kur'an öğrenilmesin diye ilkokulların 8 yıl kesintisize çıkartıldığını kaydeden Yılmaz, "Ne çileler çekildi Kur'an'ın bugüne kadar ulaşması için. 28 Şubat’tan sonrakine bakın. Eskileri biz görmedik ama bu zulmü 28 Şubat içinde gördük. Ne zulümler Kur'an'a yasak koymak için, Kur'an öğrenilmesin diye ilkokulları 8 yıl kesintisize çıkarttılar ki çocuklar hafızlık yapmasın, 8 yaşından sonra 15 yaşına geçmiş kişi hafız olmaz diye, meslek okullarını bile bizim yüzümüzden katlettiler. İmam Hatip okullarının temeline dinamit lokumu koymaya kalktılar. 10 yaşından küçük çocuğa imam Allah'ın kitabını öğretirse o imama 3 yıl hapis cezası getirdiler. 2 yıl vermiyor 2 yıl verse belki memuriyetine imam olarak dönecek ölene kadar imamlık hakkını ortadan kaldırmak için 3 yıl ceza getirdiler. Tuttu mu tutmadı. Bin yıl savaşacağız diyorlar bin yıl. Öyle diyorlardı o 28 Şubat Batı Çalışma Grubu, yani bermuda çetesi grubu, nerede o çete şimdi. Bin yıl sürecek diyordu Çevik Bir. Sen neredesin Çevik Bir, ben Rize'deyim şimdi. Çatlasanız da patlasanız da Allah’ın nurunu bu ülkede kimse söndüremeyecek. Aslında hastaya kızılmaz mikroba kızılır. Onlar da mikroplandılar bu çarpık eğitim sistemi yüzünden. Batı eğitimi onları da batırdı. Onlar içinde en büyük ilaç, hepimiz için de en büyük ilaç Kur’an-ı hayat kitabı yapabilmek. Kur’an bir reçetedir. Kur’an ölüye indirilmiş bir kitap değildir. Kabirle hiçbir alakası yoktur. Kur’an ölmüş kalpleri diriltmeye gelmiş bir kitaptır” şeklinde konuştu.