Sivas Katliamı davası AYM'ye taşındı

Sivas Katliamı davası AYM'ye taşındı

Sivas Katliamı'nın firari sanıkların davası hakkında yapılan başvuru ile yargılamada makul sürenin aşıldığı belirtilerek, tazminat talep edildi

Zaman aşımına uğrayan Sivas katliamı dava dosyasından ayrılan üç firari sanıkla ilgili Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvuru yapıldı. Sivas Madımak Otel’de 33 kişinin yakılarak katledildiği dava 2012 yılında zamanaşımından düşürülürken, sanıklar Murat Karataş, Eren Ceylan ve Murat Sonkur firari olduğu gerekçesiyle dosyaları ayrılmıştı. 

Artı Gerçek'ten Derya Bozkurt'un haberine göre, firari sanıkların davasında ise hala bir gelişme yok. Katliamda yakınlarını yitiren aileler adına Av. Şenal Sarıhan ve Av. Hasan Cem Yılmaz, Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yaparak, yargılamada makul sürenin aşıldığını belirtti, tazminat talebinde bulundu. 

'SANIKLARIN ZAMAN AŞIMININ DOLMASI BEKLENİYOR' 

AYM’ye sunulan 47 sayfalık dilekçede, firari sanıkların yurt içi ve yurt dışında aranması ve yurt dışında olanların iadesi konusunda ciddi ihlaller bulunduğu, bunun da davanın uzamasına neden olduğu belirtildi. 

Dilekçede, “Bu sanıkların zamanaşımını bekledikleri çok açık. Cezasızlık insanlığa karşı işlenecek yeni suçlar için bir teşvik değil midir? Bu sonuç, açık bir hak ihlaline neden oluşturmaz mı?” ifadeleri yer aldı.  

Dosyadaki yazışmaları da AYM’ye sunan avukatlar, dilekçede, Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığının konuya gerektiği gibi yaklaşmadığını, arama ve yakalama işlemlerine özen gösterilmediğini belirterek, şöyle dedi: “Dosyamızda etkili, süratli bir yargılama ne yazık ki yapılmamıştır. Bugün itibarıyla durumun değişeceği konusunda bir ışık yoktur. Aksine yargılamanın sorumluluk ve yetkisinde olan zaman aşımı konusunda yargılama yetkisi adeta Adalet ve İçişleri Bakanlıkları tarafından yerine getirilmeye çalışılmakta ve davanın zamanaşımından düşmesi konusunda yetki aşılarak davanın zamanaşımı tarihleri belirlenmektedir.” 

Avukatlar, Anayasa’nın, “Hak arama hürriyeti”, “Temel hak ve hürriyetlerin korunması” gibi maddeler ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin “etkili soruşturma ve kovuşturma” ve “yargılamada makul sürenin aşılması” yönünden ihlal kararı verilmesini istedi. Ayrıca, katliamda yakınlarını yitirmiş aileler bakımından her başvurucu için 100 bin TL, sağ kurtulanlar yönünden de her başvurucu için 50 bin TL manevi tazminat talebinde bulunuldu. 

AYM’ye taşınan davaya bugün devam edilecek. Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde saat 14.00’da görülecek olan duruşma öncesi Artı Gerçek’e konuşan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Gani Kaplan, yargılamanın hiçbir ciddiyeti olmadığını belirtti. 

Firari sanıkların aranmadığını, hatta gerekli yazışmaların dahi yapılmadığını düşünen Kapan, “Bu katiller daha önce müdahil avukatların adreslerinde arandı. Avrupa’da oldukları biliniyor, adresleri tespit ediliyor ama ne büyükelçiliklere ne Dışişleri Bakanlığı vasıtasıyla gerekli yazıların bile yazılmadığını düşünüyoruz” dedi. 

Önceki duruşmanın 2,5 saniye, bir öncekinin de bir dakika sürdüğünü anımsatan Kaplan, Anayasa Mahkemesi’ne yapılan başvuruyu hatırlatarak, “Umut ediyorum oradan bir sonuç alınabilir” dedi.

"BU DAVA İNATLAŞMAYA DÖNÜŞTÜ'

Katliamda yaşamını yitiren Gülsüm Karababa’nın ağabeyi Hüseyin Karababa ise davanın inatlaşmaya dönüştüğünü belirtti. “Bu dava inatlaşmaya dönüştü. Burada aradıkları kimse yok. Üstünü kapatamıyorlar, altından da kalkamıyorlar” diyen Karababa, sanıkların yakalanacağına dair bir umudu olmadığına işaret etti. 

Karababa, devletten adalet beklemediklerini belirtirken, “Bu bir devlet katliamıdır. Biz devlete güvenmediğimiz gibi katilin devlet olduğunu baştan beri söylüyoruz” diye konuştu.