Tarihi yayına bir değerlendirme daha: Kötüydü, çok kötüydü...

Tarihi yayına bir değerlendirme daha: Kötüydü, çok kötüydü...

Habertürk yazarı Sevilay Yılman, geçen pazar akşamı gerçekleştirilen Binali Yıldırım-Ekrem İmamoğlu yayınını değerlendirdi.

Habertürk yazarı Sevilay Yılman, geçen pazar akşamı gerçekleştirilen Binali Yıldırım-Ekrem İmamoğlu yayınını değerlendirdi. Sevilay Yılman, "Kötüydü. Hem de çok kötüydü. Ama bunun nedeni ne İsmail’in moderasyonu ne de adayların performansı" dedi.

İşte Yılman'ın yazısından ilgili bölümler:
 

(...)Ancak apolitik, siyasetle uzaktan yakından alakası olmayan ama yaşadığı İstanbul’un nasıl bir kişi tarafından yönetilmesiyle yakından ilgilenen bu ‘kararsız seçmen’ arkadaşımından beklediğim sonucu alamadım.

Güleceksiniz belki ama bizim arkadaş kararsızlık durumunun da ötesine geçti program nedeniyle.

Sandığa dahi gitmemeye meyilli bir ruh haline geçiş yaptı.

...

Özetle… Her iki adayın da birinci hedef kitlesi olan ‘kararsız seçmen’ kitlesinden umduklarını alamadıklarına bizzat şahit oldum arkadaşım sayesinde.

Tabii şimdiye kadar okuduklarınız onun değerlendirmeleriydi.

Şimdi kısa ve öz ben söyleyeyim programı nasıl bulduğumu…

Kötüydü. Hem de çok kötüydü.

Ama bunun nedeni ne İsmail’in moderasyonu ne de adayların performansı!

Ben İsmail’i gayet başarılı buldum.

...

İsmail’in yargıç gibi o koca masanın başına oturtulması… Adayların da yargıca ifade vermeye gelmiş birer suçlu gibi konumlandırılması… Çok iticiydi.

Adaylar yan yana değil, birbirlerini net görecek şekilde karşılıklı oturtulmalıydı.

Çok saçmaydı oturuş biçimleri.

İmamoğlu konuşurken Binali Bey İsmail’e bakıyor…

Binali Bey konuşurken de aynı şeyi bu kez Ekrem Bey yapıyordu.

Her iki ismin de birbirlerine yandan yandan bakış atmaları çok komik görüntülere sebep oldu.

Kesinlikle adayların birbirlerinin yüzünü ön cepheden tam görebilmesi ve konuşurlarken birbirlerinin yüzüne bakabilmelerine olanak sağlayan bir dekor yapılmalıydı.

Zaman kısıtlaması doğru bir formüldü ama süre ayarlaması yanlıştı.

3 dakika kısaydı.

En az 5 dakika olmalıydı.

...

Yapaydı çok. Dinamik ve sürükleyici değildi.

Böyle olması da aslında gayet normal çünkü o programın stüdyo, dekor, format, süre kısıtlaması ve hatta moderatörün bile kim olacağını profesyonel televizyoncular, gazeteciler değil... Siyasiler belirledi.

Tarihi yayın diye beklenti vardı ama üzgünüm tarihe kaydedilmeye değer olmadı o program.

Ama dedim ya! Böyle olmasının müsebbibi siyasilerdir.

Habertürk’ün fikri olan bu projeyi alıp kendilerine göre formatlamalarının bir sonucudur bu!

Eğer bu iş hakkıyla yapılsaydı… Yani işin nasıl ve nerede, hangi formatta yapılacağına siyasiler değil, profesyoneller karar vermiş olsaydı…

Eminim tadından yenmez acayip bir iş çıkar ve hakikaten uzun zaman unutulması mümkün olmayacak harika bir program olurdu!

Bu haliyle sadece program oldu ve işin trajikomik yanı günlerce beklenen programla adaylar bırakın karşı taraftan birilerini etkileyip de oy kapmayı...

Hali hazırda kararsız olan seçmeni bile ikna edemedi.