Tarihinin en kısa AKP kongresinden flaş detay: Kılıçdaroğlu’na tek kelime yok

Tarihinin en kısa AKP kongresinden flaş detay: Kılıçdaroğlu’na tek kelime yok

AKP, tarihinin en kısa kongresini gerçekleştirdi, 5 saatte kongre bitirdi.  Konuşmasında Trump’la sınırlı kalmayıp ABD yönetiminin bütününü hedefine alan Erdoğan, görülmedik bir şekilde ilk kez muhalefete ve Kılıçdaroğlu’na tek kelime etmedi. Dikkat çeken bir başka detay ise Arınç dışında eski genel başkanların salonda olmayışıydı.

Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya, AKP’nin 6’ıncı olağan kongresiyle ilgili gözlemlerini kaleme alırken, iktidar partisinin, tarihinin en kısa kongresini gerçekleştirdiğini, 5 saatte organizasyonun bitirildiğini belirtti.

‘AK Parti Kongresi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 4 mesajı...’ başlıklı bir yazı yazan Sarıkaya, şunları aktardı:

“Önce AK Parti açısından bakarsak....

1- AK Parti tarihinin en kısa kongresini gerçekleştirdi, 5 saatte kongre bitirdi.

Oysa AK Parti kongreleri iki gün sürer, ilk gün Genel Başkan konuşması ve seçimi yapılır, ikinci gün de üst yönetim seçilir.

Geç saatte tamamlamasının ardından da Genel Başkan teşekkür konuşması yapar kongreyi kapatırdı. Bu kez öyle olmadı, kongrenin başlangıcı ve bitişi mesai zamanı gibi 8 saat sürdü. Düşünün ki Erdoğan, delegenin neredeyse tamamına yakın sayıdaki 1380’inin oyunu alarak yeniden Genel Başkan seçildiğinde saatler 16.30’u gösteriyordu.

KADRO YÜZDE 60 ORANINDA DEĞİŞTİ

2- Partinin en üst yönetim kadrosunu bu kez de %60 oranında değiştirdi.

Ancak bu kez değişim daha fazla yeni ismi listeye alıp, yeni simaları ortaya çıkarma yönünde değil, var olan ağır topları yönetime taşıyarak güçlenme yönünde oldu. Kabinede yer almayan eski bakanlardan neredeyse tamamı listeye girerken, eski Merkez Yürütme Kurulu’ndan da sadece iki isim, Mehdi Eker ve Revza Kavakçı Kan’ı dışarda kaldı.

3- Partide ilk kez birden fazla görevi olan sayısı en aza indi...

TBMM’de Parti Grubu veya komisyon başkanlıklarında görev alanlara ağırlıklı olarak MKYK listesine alınmadı.

Örneğin Grup Başkanvekili Mehmet Muş, Anayasa Komisyonu Başkanı Bekir Bozdağ, daha önce var olduğu MKYK’da yer almadı. Buna karşın Milli Eğitim Komisyonu Başkanı Numan Kurtulmuş MKYK listesinde de yer bulan isim oldu.

SİYASETİN MERKEZİ

4- Partinin yeni yönetim yapısı, hükümetin icra siyasetinin yeni merkezinin Erdoğan liderliğindeki AK Parti olacağının da kanıtı.

Buna neden de Bakanların ağırlıklı bölümünün siyaset dışından gelmesi ve geçilen başkanlık sisteminde de bakanlıkların sadece icracı olarak kalmasına karar verilmesi.

AK Parti siyasetin ana çerçevesini oluşturup, Cumhurbaşkanlığı politika kurullarına iletecek, onlar da detaylarını oturtup Cumhurbaşkanının onayıyla bakanlıkların uygulamasına sunacak.

AK Parti teşkilatları da bu yeni modelde “sosyal bir ağ” gibi vatandaşın hükümet icrasından beklentilerinin toplanıp Genel Merkeze iletildiği yapılara dönüşecek.

Bugüne kadar yönetim sistemiyle birlikte dönüşümünü tamamlayan AK Parti son aşamada yeni sistemle uyumlu hale getirilmiş olacak.

Erdoğan’ın kongre konuşmasına ara vererek gösterilmesini sağladığı, kuruculardan Bülent Arınç’ın da “bir sanisesinde bile görülmedik” diye sitem ettiği 16 dakikalık tanıtım filmi de partinin yeni sistem gibi ikinci aşamaya geçişini tamamladığının ilanıydı.

NAZIM’DAN AŞIK SERDARİ’YE

Erdoğan’ın konuşmasında verdiği 4 mesaja gelince...

1- Erdoğan kitleler psikolojisini ne kadar iyi bildiğini dün bir daha gösterdi… Sunucu yaklaşık bir saat şarkının sözlerini dev ekranlara aktararak seçmene karaoke yaptırmasına, cep telefonlarının lambalarını açtırıp şarjı tüketmesine, dağıtılan tşörtlerin reflektör yapan özelliklerine denetmesine karşın salondaki izleyiciyi harekete geçiremedi.

Ne zaman ki Erdoğan salona girdi ve kürsüye geldi, tribünler de onunla beraber hareketlendi. Konuşmasının ana temasını Selçuklu’dan bugüne bütünlüğün tek temsilcisinin AK Parti olduğun üzerine oturttu; bu aşamada bütün kesimleri kucakladı.

Bir önceki konuşmasında Nazım Hikmet’in “Davet” şiirinden alıntı yapmıştı, dün de sol kültürden gelenlerin çok iyi bildiği Aşık Serdari’nin “Nesini söyleyeyim” deyişinin “Kısa çöp uzundan hakkın alacak” kıtasını okudu. Tam anlamıyla iyi hazırlanmış, kısa ve mesajları net bir balkon konuşmasıydı...

MUHALEFETE TEK ELEŞTİRİ YOK

2- Ardından ABD’yle dönük eleştiriden vazgeçmeyeceğini gösterdi.

“Zahirde bize stratejik ortak gibi gözüken, ama bizi stratejik hedef haline getirenlere teslim olmadık, olmayacağız” diyerek meydan okumasına devam etti. Bugüne kadar Türkiye’de yaşanmış bütün olumsuzlukların sorumluluğunu da ABD’ye yükledi.

Dikkat çeken Erdoğan’ın hedefini Başkan Trump ile sınırlı kalmayıp, ABD yönetiminin bütününü oturmasıydı. Bunu yaparken, kongrelerde görülmedik bir şeyi gerçekleştirdi, ilk kez muhalefete, özellikle de CHP ve lideri Kılıçdaroğlu’na tek kelime etmedi.

AK Parti Grup Başkanı Naci Bostancı’ya bunun nedenini sorduğumda, “Muhalefetin eleştirilmeyecek yeri kalmadığından değil, aksine daha da arttı ama böyle bir dönemde birliğe ihtiyacımız var diye düşünmüş olabilir” dedi.

Haksız da değil...

Bugüne kadar seçmenini her aşamada etrafında konsolide etmeyi başaran Erdoğan, ilk muhalefetin sadece sosyolojik tabanını değil, liderlerini kendi etrafında konsolide etmeyi başardı.

Anlaşılan o ki yakaladığı bu havayı bozmak istemedi...

3- Bunları yaparken eleştirilen, ekonomik krizin nedenlerinden biri olarak nitelenen mega yatırımlardan vazgeçmeyeceğini de açıkça adlarını vererek ilan etti. Hatta bunlara Rize Artvin’in, Tokat’ın da arasında bulunduğu havaalanlarına yenilerini ekledi; bir nevi meydan okudu...

ESKİLER YOK

4- Partinin tartışmasız tek lideri olduğunu bir kez daha gösterdi.

Dikkat çeken ise Arınç dışında, Gül’ün de arasında olduğu eski Genel Başkanların salonda bulunmamasıydı. Arkadaşlarıma da sordum, varsa da görmedim. Örneğin eski Genel Başkan Ahmet Davutoğlu’nu görmedim; zaten Cumhurbaşkanı seçildikten sonra gelmiyordu ama geçmişteki gibi eğer gönderdiyse Abdullah Gül’ün mesajı okunduysa onu da duymadım...

Zaten Erdoğan da konuşmasındaki şu cümle de AK Parti’nin durumunu net koyuyordu: “Kağıt üzerinde 60 kurucu üyeyle kurulmuş bir partidir; AK Parti’nin asıl kurucusu milletimizin bizatihi kendisidir…” Milletin tercihi de yapılan her seçimde bellidir…”