CHP Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer, asıl istismarı AKP’nin yaptığını öne sürerek, amacın tren kazasındaki ihmallerin üzerinin örtülmesi olduğunu ifade etti. Çorlu tren kazasına ilişkin 21 vekilin imzasıyla araştırma önergesi veren CHP’li Candan Yüceer konuya ilişkin şu açıklamayı yaptı:

“TBMM Başkanvekili Şentop’un açıklaması, AKP’nin siyaset yapma tarzının bir özeti niteliğinde. Çorlu’da 25 yurttaşımızın hayatını kaybettiği kazanın üzerinden henüz 24 saat geçmeden Saray’da kutlama yapan anlayıştan başka bir açıklama beklemek elbette güç; ancak burada bir şeyleri açıkça çarpıtmaya yönelik bir çaba söz konusu ve bunu kamuoyunda ifşa etmek gerekiyor. Öncelikle en başta Çorlu’da gerçekleşen kaza, ‘aşırı yağıştan’, ‘fıtrattan’ dolayı değil; ihmaller, denetimsizlik ve sorumsuzluktan dolayı gerçekleşti; iktidara göre bunun nedeni aşırı yağış da olabilir. Böyle olsa bile bunun araştırılması, kazanın gerçek nedenlerinin açığa çıkarılması, en azından kazanın ve bu acıların bir kez daha yaşanmaması için büyük önem arz etmekteydi. Ancak her zaman yaptıkları gibi, yine önce faciayı kadere bağlayıp ardından muhalefeti suçlayarak sorumluluktan kurtulmaya çalışıyorlar. Asıl toplumsal acımızı görmezden gelerek, olayların üzerini örterek iktidar zihniyeti istismar yapmaktadır.”

“İktidarın işine gelmeyen, ihmallerinin olduğu, sorumluluktan kaçtığı konuları araştırınca “istismar oluyor” diyenler, istismarı Soma faciasında, Karaman maden kazasında, Ensar Vakfı’ndaki çocuk tecavüzlerinde, Aladağ yurt yangında, iktidarın teşvik ettiği bireysel silahlarla hayatını kaybeden kadınlarda, FETÖ’nün siyasi ayağı araştırılmasın diyen siyasi akılda aramalıdır. Çorlu tren faciası işte tam da bu istismarların sonucunda yaşanmış bir kaza değil, katliamdır. Biz CHP olarak, Meclis’te engelleseler yargıda; yargıda engelleseler sokakta bu acıların, ihmallerin ve sorumluların peşini bırakmayacağız. Sayın Şentop’a da istismarı dışarıda değil; partisinin içinde aramasını öneriyorum. Zira tüm istismaların kaynağı bir şekilde dönüp dolaşıp ‘insanı değil, koltuğu ve rantı esas’ alan iktidar anlayışına dayanıyor.”