Uğur Mumcu 27 yıl sonra unutulmadı

Uğur Mumcu 27 yıl sonra unutulmadı

Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı (UMAG) öncülüğünde 27'ncisi düzenlenen Adalet ve Demokrasi Haftası yarın başlıyor. 70 katılımcı kuruluşun katkılarıyla düzenlenecek etkinlikler, hafta boyunca Ankara'da devam edecek.

Türkiye basın tarihinde önemli isimlerden biri olan Uğur Mumcu bir hasta ziyareti için çıktığı Ankara'daki evinin önünde duran otomobiline konan bombayla 27 yıl önce 24 Ocak'ta öldürüldü. Suikast planında yer alan isimlerin bazıları yakalandı, yargılandı, mahkûm edildi, ancak cinayetin arkasında hangi karanlık güçlerin bulunduğu bugüne kadar aydınlatılamadı.

27 yıl önce, 24 Ocak 1993 Pazar günü 51 yaşındayken katledilen Uğur Mumcu, Türkiye'nin basın tarihinde kayda değer izler bırakan çalışmalar yaptı, dosyalar hazırladı, kitaplar yayımladı. Türk basın tarihinin en üretken isimlerinden biri olan Mumcu, ölümünden yaklaşık üç yıl sonra patlayan ve devlet görevlisi-siyasetçi-mafya bağlantılarını gün yüzüne çıkaran Susurluk skandalındaki karanlık ilişkileri yıllar önce yazdığı yazılar ve kitaplarda halka açıklamıştı.


ADALET ve DEMOKRASİ HAFTASI

Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı (UMAG) önderliğinde 27'ncisi düzenlenecek olan Adalet ve Demokrasi Haftası yarın başlıyor. 70 katılımcı kuruluşun katkılarıyla düzenlenecek olan etkinlikler, hafta boyunca başkent Ankara'da devam edecek. Haftanın bu yılki sloganı, Mumcu'nun 4 Şubat 1981'de yayımlanan "İsterler ki susalım" temasıyla oluşturuldu. Mumcu'nun katledildiği gün olan 24 Ocak'ta (yarın) başlayacak hafta 31 Ocak'ta sona erecek.

Mumcu için yarın düzenlenecek anma programı şöyle:

24 Ocak Cuma

10.00 – Batıkent Uğur Mumcu Parkı’na yürüyüş

11.00 – Batıkent Uğur Mumcu anıtına çelenk bırakma ve anma töreni

12.00 – Uğur Mumc’nun sokağındayız: “Uğur Mumcu için söylüyoruz” etkinliği

Türki dinletisi: Haldun Karabudak

14.30: Anıtmezar ziyareti (Cebeci Asri Mezarlığı)

20.00 – Tiyatro gösterisi: Sokrates’in Son Gecesi (Çankaya Sahne)


UĞUR MUMCU KİMDİR?

-22 Ağustos 1942'te Kırşehir'de Tapu kadastro memuru Hakkı Şinasi Bey ile Nadire Hanım'ın dört çocuğunun üçüncüsü olarak doğdu. Ankara Ulus'taki Devrim İlkokulunda başladığı ilköğrenimini Bahçelievler'deki Ulubatlı Hasan İlkokulu'nda tamamladı. Ankara Cumhuriyet Ortaokulu'nu ve Ankara Deneme Lisesi'ni bitirdikten sonra Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesine girdi.

-Öğrencilik yıllarında başladığı yazım ile 1962 yılında Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan "Türk Sosyalizmi"  başlıklı makalesiyle Yunus Nadi Ödülünü aldı. 

-1965 yılında Hukuk Fakültesini bitirdi bir süre avukatlık yaptıktan sonra 18 Haziran 1965'te "Biz Anayasayı Savunuyoruz. Ya Siz?"  başlıklı makalesiyle Yön dergisinde yazmaya başladı. Doğan Avcıoğlu'nun yönetimindeki Yön dergisinde yazdığı makalelerde "Atatürk  devrimleri ve tam bağımsız Türkiye" fikrini savundu.

-12 Mart 1971'de gerçekleşen darbenin aydınlara yönelik baskıcı tutumundan o da payına düşeni aldı. 17 Mayıs'ta gözaltına alındı. Bir ay sonra serbest bırakıldı.12 Temmuz'da Ortam'da yazıları yayımlanmaya başladı. Dergi, 29 Kasım'da çıkan sayısından sonra kanun dışı baskıları protesto etmek amacıyla yayın hayatına son verdi. 27 Ekim'de Devrim dergisine son kez yazdı.Askerliğini yapmaya hazırlandığı sırada, orduya hakaret etme savıyla tutuklandı. Pek çok aydınla birlikte, Mamak Askeri Cezaevi'nde bir yıla yakın kalan Uğur Mumcu, açılan davada 7 yıl hapse mahkûm edildi, ancak kararın Yargıtay'ca bozulmasının ardından serbest bırakıldı. 10 Ekim 1972'de serbest bırakılmasının ardından hemen askere alındı. Tuzla Piyade Okulu'nda 10 Ocak'a kadar süren üç aylık eğitimden sonra, okul yönetimi tarafından "kötü hâl ve düşünce sahibi" diye suçlanarak "er" çıkarıldı ve Patnos'a yollandı.

-Mayıs 1976 tarihinde halen CHP İzmir Milletvekili olan TBMM Başkanvekilliği görevini sürdüren Güldal Homan ile nişanlandı. 19 Temmuz'da evlendiler.

-1977 yılında Anka Ajansı'ndan ayrılarak Cumhuriyet gazetesinin kadrolu yazarı oldu.Terörün toplumu korkuya, karamsarlığa ittiği günlerde, kalemiyle teröre karşı durdu. Taksim'deki 1 Mayıs katliamının ardından, bu olayı ve bu tür olayları irdeleyen yazılar yazdı. Mayıs ayında oğlu Özgür dünyaya geldi.Sakıncalı Piyade  ve Bir Pulsuz Dilekçe  kitapları yayımlandı.

-1980'li yıllar başlarken 70'li ve 60'lı yılları da incelediği, "yenilmeyen gücün, halkın örgütlü gücü olduğunu" anlattığı yazılarıTüfek İcat Oldu  başlığı altında Şubat ayında yayımlandı.12 Eylül darbesi oldu. 12 Eylül'ü gerçekleştiren generaller tarafından partilerin, birçok kitle örgütünün kapatılması gibi sorunların yaşandığı bu dönemi ve uygulamalarını eleştirdi. 1981 yılında Kendi deyişiyle, "..terörün silah kaçaklığıyla ilgisini ortaya koymak ve kamuoyunu bu konuda uyarmak..." için yazdığı Silah Kaçakçılığı ve Terör  adlı inceleme kitabı Mart ayında yayımlandı.
13 Mayıs'ta, Abdi İpekçi'nin katili Mehmet Ali Ağca, Papa'yı öldürme girişiminde bulundu. 1979 yılında İpekçi'nin katili olarak yakalanan Ağca üzerine çalışma ve araştırmalar yapmıştı, Papa olayı sonrasında irdemelerini yoğunlaştırdı. Haziran ayında kızı Özge doğdu."Bu kitap ile yalnızca, parlamento çalışmalarını engelleyen, kürsülerde yurt ve dünya sorunlarının özgürce konuşulmasını engelleyen sorumsuz bir azınlığın sergilediği çirkinlikler eleştiri konusu yapılmıştır" dediği Söz Meclis'ten İçeri'nin ilk baskısı Ekim ayında yapıldı. Ağca Dosyası  kitabının ardından Kasım'da Terörsüz Özgürlük  adlı makale derlemesi yayımlandı.Barış Derneği kapatıldı. Yöneticileri ve üyeleri Türk Ceza Kanunu'nun 141. ve 142. maddelerinden suçlanarak tutuklandı. Barış Derneği Davası, 12 Eylül döneminde, Türkiye aydınlarına karşı topluma göz dağı vermek için açılmış bir davaydı. Mumcu pek çok yazısında bu konuyu ele aldı.

-1984 Mart ayında, ülkedeki olumsuzlukların dile getirildiği, yazar Aziz Nesin öncülüğünde bir grup tarafından Cumhurbaşkanlığı ve TBMM Başkanlığı'na sunulan, ancak Kenan Evren'in imzalayanları "vatan hainliği" ile suçlayarak dava açtığı "Aydınlar dilekçesi"nin hazırlanmasına katıldı. Sakıncasız adlı oyunu yazdı. Basındaki yozlaşmanın sergilendiği, 12 Eylül döneminde aydınlara yapılan işkencelerin anlatıldığı oyun, 3 Nisan-7 Mayıs tarihleri arasında İstanbul Hodri Meydan Kültür Merkezi'nde ve 10 - 27 Mayıs tarihleri arasında da Ankara Sanat Evi'nde sahnelendi.Uzun ve yorucu bir araştırmanın ürünü olan Papa-Mafya-Ağca kitabı Haziran ayında yayımlandı.

-1988 Ağustos ayında Eski Türkiye İşçi Partisi (TİP) Başkanı Behice Boran'la yaptığı söyleşiyi içeren Bir Uzun Yürüyüş kitabı  yayımlandı. Yine Ağustos ayında,belgeler eşliğindeki yazılarından derlediği Tarikat-Siyaset-Ticaret  adlı kitabı yayımlandı.

-1991 Temmuz ayında araştırma kitaplarından biri olan Kürt-İslam Ayaklanması 1919-1925  yayımlandı.6 Kasım'da onaylamadığı gelişmeler üzerine, İlhan Selçuk'un da aralarında bulunduğu 80 arkadaşı ile birlikte, Cumhuriyet gazetesinden ayrıldı.

-1 Şubat - 3 Mayıs 1992 tarihleri arasında Milliyet gazetesinde yazdı. Buradaki yazılarında Kürt sorununu sıklıkla gündeme getirirken yurt dışındaki PKK yayınlarını yakından izledi. 3 Mayıs'ta Milliyet gazetesindeki son yazısının başlığı "Gazeteci"ydi.Şubat ayında, ilk kez yayımlanan belgelerin yer aldığı Gazi Paşa'ya Suikast adlı kitabı basıldı.7 Mayıs'ta Cumhuriyet gazetesinde yapılan yönetim değişikliği üzerine yeniden gazetesine döndü.Hizbullah, PKK ve kontrgerilla konularını irdeleyen makaleler yazdı.

-1993 yılında Öldürülmeden önceki son dönemde, PKK ile Kürt sorunu birbirinden ayırdığı bir bakış açısıyla, konu üzerinde çalışmalar yapmaktaydı. Bu çalışmalar, suikastin ardından 'Kürt Dosyası' adıyla kitaplaştı. Şubat ayında, ilk kez yayımlanan belgelerin yer aldığı Gazi Paşa'ya Suikast adlı kitabı basıldı. Cumhuriyet'teki son yazısının başlığı "Zeyilname" oldu. 24 Ocak 1993 Pazar günü, hasta ziyaretine gitmek için çalıştırdığı evinin önündeki Renault 12 model otomobiline yerleştirilen bomba ile öldürüldü.