Yandaş yazarı korku sardı: Aynı gemideyiz

Yandaş yazarı korku sardı: Aynı gemideyiz

Yandaş Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak, bugün kaleme aldığı yazısında, her iki seçim ittifakını da eleştirdiğini ifade etti.

Yandaş yazar Abdurrahman Dilipak, Yeni Akit'teki köşesinde ilginç bir yazı kaleme aldı. "Niye öyle anlıyorsunuz ki!" başlığıyla yayımlanan yazıda, "Bugün “Hele şu seçim bir geçsin” demelerine bakmayın, seçim geçince, eleştiri ve değişim için başka bir bahane bulacaklar. Şeytan bahane bulmakta mahirdir" diyen Dilipak, "Aslında biz bize benzeriz. “Biz nasılsak öyle yönetiliriz” diye 40 defa yazmışımdır. Bu sadece devlet, bürokrasi, yargı, belediye değil, aile olarak da öyle, şirket olarak da, meslek odası olarak da öyle" ifadelerini kullandı.

İşte yazının ilgili bölümleri:

Aslında biz bize benzeriz. “Biz nasılsak öyle yönetiliriz” diye 40 defa yazmışımdır. Bu sadece devlet, bürokrasi, yargı, belediye değil, aile olarak da öyle, şirket olarak da, meslek odası olarak da öyle.

Hep ısrarla, “biz kendimizi değiştirmeliyiz” diyoruz. Ama çoğu kimse hep ötekini düşünüyor. Şeytan öyle düşünmemizi istiyor.

***

Psikologlara soruyorum: Psikolojik sorunu olanların sayısında artış var. Psikotrop ilaç tüketimi de öyle. Birçok kişi artık gazete okumuyor, televizyon seyretmiyor. Fişini çekmiş. Öyle bir haber dili var ki, birinin melek dediğine öteki şeytan diyor. Olaylar mübalağalı bir şekilde anlatılıyor. İfrat ve tefrit arasına sıkışmışız. Rakipleriniz için ne söylerseniz sanki mübah. Kendi adamınızın ayıplarını örtecek, ötekilerin ayıplarını abartılı bir şekilde anlatacaksın. Başlık “şok” edici olmalı. Spot kışkırtmalı, tahrik etmeli. Haber de haber olsa. Bir de ne kadar çok tıklatırsanız, o kadar izleniyor görüntünüz olacak ve reklam geliriniz artacak.

***

Öyle gidiyoruz işte. Herkese ahlak dersi verenlerin tiraj ve ratingleri sahte. Dolayısıyla BİK gelirleri de haksız. Bankamatik memurdan ne farkı var bunları. Sağda da solda da bu durum böyle: Besleme mediada parayı veren düdüğü çalıyor. “Eklemlenmiş gazeteciler” de sonuçta “piyasa”ya “mal” üretiyorlar. Herkesin bildiği bir sır“!?” bu. Herkes bu işin ilanihaye böyle gitmeyeceğini de biliyor. Bir gün bu ipin kopacağının da farkındalar ama gidiyorlar. Bugün “Hele şu seçim bir geçsin” demelerine bakmayın, seçim geçince, eleştiri ve değişim için başka bir bahane bulacaklar. Şeytan bahane bulmakta mahirdir. Herkesin her zaman, doğru bir şeyi ertelemek için bir bahanesi vardır. Hani Resul “Hayırlı işlerde acele edin” demişti”. Dün dünde kaldı. Yarın, bir hayal ülkesi, gerçek olan ise şahid olduğunuz zamandır.

***

Tamam, benim hedefimde siyaset de var. Sağ partiler de var, sol partiler de, Cumhur ittifakı da var Millet ittifakı da. Sadece partiler yok, vakıf, dernek, sendika, oda, şirket, birlik, kooperatif, holding, media, sermaye, siyaset, bürokrasi herkes var. Diyanet de var TSK da. Yasama, yürütme yargı ve kendi nefsim de dahil, herkes. İşçi de, memur da, patron da, esnaf da, hepimiz kendimizi bir gözden geçirmek zorundayız.

Hatta, sadece Müslümanlar da değil, madem “Herkes layık olduğu gibi idare olunacak” ve biz bu dünyada esenlik istiyorsak, sağcı, solcu, alevi, sünni, liberal, Hristiyan… herkesin kendini gözden geçirmesi gerek. Yunus aleyhisselam kıssasını hatırlayın, son 3 güne kadar inatla sapkınlıklarında ısrar etmişlerdi de, son iki günde tevbe ettiler ve kurtuldular. Son anda da olsa Allah’ın yardımına hak kazanırsak, en büyük kazancımız bu olacak..

***

Siz anlamışsınızdır. Biliyorum birilerine söylesem de söylemesem de bir. Anlamak istemeyenden daha anlayışsız kim olabilir ki! Onların kurguları, çıkarları, ihtirasları gerçekten çok daha değerlidir! Ama ben yine de söyleyeceğim. Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az! Selâm ve dua ile.