İstanbul Büyükşehir Belediyesi şirketleri olan Kültür A.Ş., İSBAK A.Ş., Metro A.Ş. ve Medya A.Ş.’nin oluşturduğu konsorsiyum ile Hüseyin Avni Önder isimli şahsın sahibi olduğu Hazerfen Danışmanlık Şirketi’nin yarıştığı ve ihale komisyonunun daha yüksek gelir elde etme amacıyla tarafları pazarlık masasına davet etme aşamasına geçtiği duyurulan Haydarpaşa ve Sirkeci Garları’nın 29 bin metrekarelik depo alanları için yapılan ihale, pazarlık masası kurulmadan Hazerfen Danışmanlık Şirketi’ne verildi. Gerekçe olarak ise İBB Konsorsiyumu’nun ihale başvurusunda kullandığı dil ile birlikte katılan şirketlerin ayrı ayrı yeterlilik belgesi sunmaması gösterildi. Böylece ihale komisyonu, sermayesinin arttırılmış hali ile birlikte bile verdiği teklifi ancak 3 ay yerine getirebilecek bir şirkete ihaleyi vermiş oldu. AKP dönemi İBB’si, Okçular Vakfı vs.;  olayın arkasındaki siyasi patronaj ilişkileri tüm açıklığı ile ortada…

1889 yılında Orient Ekspresi’nin son noktası olarak inşa edilen Sirkeci Garı ile 1908 yılında Bağdat Demiryolu’nun başlangıç noktası olarak inşa edilen Haydarpaşa Garı tartışmasız İstanbul’un en önemli kültür mirasları arasında. Sirkeci Garı, Marmaray’ın tamamlanması ile birlikte istasyon işlevini kısmen de olsa yerine getirmeye devam etse de Haydarpaşa’nın geleceği belirsizliğini korumaya devam ediyor. Son ihale süreci ile birlikte bu belirsizlik ve Kadıköylülerin kaygıları artmıştır.

Kadıköy’ün kentsel gelişimi Haydarpaşa Garı ile eş zamanlı olarak ilerlemiştir Şimdiki gar yapısı 1908 yılında yapılmış olsa da 1870’lerden beri aynı yerde gar yapısı bulunmaktaydı. İbrahimağa semtine demiryolu işçileri yerleşirken, Yeldeğirmeni’ne muhasebe, planlama gibi çeşitli alanlarda çalışan genelde Rum, Ermeni ve Musevi olan ara kademe çalışanlar yerleşmiştir. Moda semti ise Haydarpaşa’da faaliyet yürüten ticari işletmelerin sahipleri ve müdürlerinin yaşadığı yer olmuştur. Kadıköy’ün tarihi mahalleleri olan Kızıltoprak, Feneryolu, Göztepe, Erenköy, Suadiye ve Bostancı Haydarpaşa’dan başlayan banliyö hattının durakları etrafında hayat bulmuştur. Buradaki insanlar çok yakın zamana kadar Haydarpaşa Garı merkezli bir hayata sahip olmuşlardı. O yüzden Kadıköy’ün merkezi semtleri dışında da Kadıköy’ün tümü için özel bir yerdedir Haydarpaşa Garı. Yıllarca Kadıköy’de yaşamış biri olarak biliyorum ki, Haydarpaşa Garı’nı deneyimlemiş, o mekânı yaşamış birinin orayı yönetmesi çok daha yerinde olacaktır; Kadıköy’ün hassasiyetini en iyi şekilde o bilir, o hassasiyete göre hareket eder.

İtiraf etmeliyim; bunu ilk ihale haberlerini televizyon kanallarında, İSBAK A.Ş. Genel Müdürü Esat Temimhan ile Hazerfen Danışmanlık’ın sahibi Hüseyin Avni Önder’i aynı karede görünce düşünmüştüm ve o günden beri aklımda. İBB’de yapılan liyakat atamaları ile birlikte İSBAK Genel Müdürlüğü görevine getirilmeden önce Esat Temimhan, Kadıköy’de çevre için, Kadıköy’ün tarihi mekânları için başta Kadıköy Kent Konseyi olmak üzere çeşitli platformlarda bulunmuş ve yaşadığı Kadıköy için mücadele etmiş birisidir. Kim bilir Haydarpaşa Nöbetleri’ne kaç defa katılmıştır?  Kaç defa “Haydarpaşa Gardır, Gar Kalacak” diye seslenmiştir İstanbul Boğazı’na doğru…

İBB şirketlerinin Haydarpaşa ve Sirkeci garları için yapılan ihaleye katılma yeterliliği işte Esat Temimhan gibilerdir. İhaledeki saflaşma da budur: Bir tarafta Haydarpaşa ve Sirkeci Garı’nın toplumsal hafızada bıraktıkları için mücadele edenler, yani Esat Temimhan’ın temsil ettikleri; diğer tarafta ise o hafızayı yok sayıp kenti ve kentin sahip olduğu kültürel mekânları sermayenin hizmetine sokma heveslileri…

Haydarpaşa’nın bir bütün olarak ve gar işlevi ile kalacağı güzel günlere olan inançla…