Süleyman Karan

Süleyman Karan

Hepsi bakan ama yok ki takan!

AKP Gençlik Örgütü’nün Binali Yıldırım için hazırlattığı animasyonu bir izleyin, Türkiye’yi nasıl bir kadronun yönettiğini, daha doğrusu rezil ettiğini anlayın. Her türlü yoksunluk belirtisi gösteren bu güruh, Türkiye’yi yok ediyor. Bunlar Uganda’da olsaydı Uganda’yı da yok ederdi, kişi başına GSYİH’si en yüksek Avrupa ülkesi Lüksemburg böyle bir illetle karşı karşıya kalsa, IMF’e muhtaç olurdu. İşte bu ülkeyi ele geçiren siyasal islam kadroları böylesine çürük, böylesine beceriksiz, böylesine akılsız. Ve bir o kadar da yolsuz ve siyasi ahlaktan yoksun!

MAKYAJ İŞE YARAMAYACAK
Neyse ki millet artık bu rezaletin biraz geç ve ağır ağır olsa da farkına varıyor. AKP Genel Başkanı ve kurmayları ise hala çeşitli ayak oyunlarıyla, kabinede doldur boşaltlarla, manipülasyon, yalan ve provokasyonlarla iktidarlarını devam ettirmeye çalışıyor. Şimdi ne kadar gerçek ne kadar uydurmadır bilinmez ama kabinede değişiklikler yaparak durumu idare etmeye çalışacaklar gibi görünüyor. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, pek yakında görevinden alınacakmış. Ne güzel bir söylenti değil mi? Keşke sadece bu kadar olsaydı, işte o zaman güzel bir söylenti olurdu. Ama iddiaya göre koltuksuz bırakılmayacak ve Türkiye’nin ekonomiyle birlikte en bıçak sırtı meselelerini çözmek için dışişleri bakanı koltuğuna oturacakmış! İşte ekonomiyi yerle bir ettikten sonra, Türkiye’yi küresel ölçekte bitirmek için yapılabilecek en doğru hamle! Bu durumda Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na hangi koltuğun verileceği de tabii ayrı bir mesele... Zira onun da “Karşılık veririz” dışında bugüne kadar herhangi bir strateji ya da taktiğini görebilmiş değiliz! Bırakın proaktif olmayı reaktif olmayı bile beceremeyecek kadar kötü bir karnesi var.

HER MAKAMDA BÖLER!
Gelelim, kabinenin en ‘ünlü’ ve en ‘mitoman’ bakanına... Hani berberi bile yalan olanına... Türkiye eğer bugün bu hale gelmiş, yurttaşlar arasında kin tohumları ekilmişse, en önemli mimarlarından biri olan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya... Hiçbir zaman AKP yönetimi ve tabanında tam olarak benimsenmemiş ithal bir unsur olarak görülen Süleyman Soylu, partiye yaranmak için bugüne kadar hep ‘en sert’ üslubu tercih ederek yerini korumaya çalıştı. ‘Kraldan çok kralcı’ olursa benimseneceğini sandı. Ama tabii ki bu goygoyla bir yere kadar gidilebiliyor. Bakanlıktan alınması, pek çok kişiye rahat bir nefes aldıracak bir gelişme gibi görünüyor değil mi? Hayır değil! Zira öncelikle AKP’nin oy kaybetmesinde Soylu’nun bu çıkışlarının etkisi olduğu kesin. Yani keşke yerinde kalsa da daha çok zarar verse! Bu arada bizler de dişimizi sıksak. Zira ha Soylu olmuş ha başka biri siyasal islam ve ırkçıların koalisyonunda kim içişleri bakanı olursa olsun, faşizan yöntemlere başvuracak zaten. Peki Soylu’nun koltuğu alınacak da ona başka bir paye verilmeyecek mi? Verilecekmiş tabii... Cumhurbaşkanı yardımcısı olarak cumhurbaşkanıyla birlikte ötekileştirici, kutuplaştırıcı söylemlerine düet yaparak devam ederler artık.

UZATMALARI OYNARKEN
Bu hamle ancak birkaç hafta kazandıracaktır AKP’ye... Zira kadro sıkıntısı ve ideolojik güdüklükle birlikte bir de akıl yetersizliğini eklediğinizde, birikmiş sorunlara artık AKP’nin bir çözüm bulması imkansız. Sallanıyorlar, ülkeyi de sallıyorlar, sallana sallana gidecekler. Sonrasında enkazı temizlemek hepimize kalacak! Onlara kalacak olan ise bir bir hesap vermek.

Önceki ve Sonraki Yazılar