Ömer Adıgüzel

Ömer Adıgüzel

İkilik

Çatışma ve eylem gibi iki bileşen, bir insanın yaşamı boyunca hep yanında olur. Bu bileşenler üstlenilen toplumsal rollerde çeşitli durumlar olarak ortaya çıkar. Yaşamsal durumlar çözülmesi gereken sorunları içerir. Soruna karşı insanın gösterdiği tutum ya da davranışlar bir etki ve tepki etkileşimini kaçınılmaz kıldığı için aynı zamanda derin bir ikili yapının da oluşmasına neden olur.

İnsan zaman zaman kendi toplumsal rollerini oynarken kendini başkasının yerine koyar ve onun yerine geçer. Bazen aynı insan kendi kendinin yerine geçmek, kendisiyle empati kurmak durumunda da kalabilir. Böyle anları yaşayan insan, yaşadığı ilişki veya iletişim biçimlerinde farklı seçimleri yapmak durumundadır. Bir seçim yapmak o insanı hem kaybetmeye hem de kazanmaya götürebilir. Bu seçimler zamanla insana pişmanlığı yaşatabilir. Bunların tümü içsel bir yaşantının yaşanması, çatışma ve eylem bileşenlerinin ortasında insanın kendisini bulması demektir.

Çatışmalar insanın kendisiyle, başkalarıyla, doğayla ya da başka nesnelerle yaşadığı etkileşimlerde ortaya çıkar. Etkileşimlerden dolayı çeşitli sorunlar ve gerilimler yaşanır. Bunlarlardan biri de ikiliktir (dualite). İkilik, dramatik yapı içermek zorunda olan ve tüm sanatların odağında olan bir konudur.

Ressam ve sanat eğitimcisi olan Ayben Kaynar Tanır, Ankara’da Sevgi Sanat Galerisi’nde açtığı resim ve baskıresim sergisinde bu temayı işlemektedir. Collography, Akrilik, Asamblaj, Kolaj gibi tekniklerle oluşturulan tüm eserler, arada kalan ve ikilik yaşayan insanları yansıtmaktadır.

Ayben Kaynar Tanır, resim ve baskıresimlerinde insanın kendi kapıları arasındaki gel gitli hallerini ve sürekli kendisiyle mücadele içindeki zıtlığını anlatır. Ona göre “İnsan, kendi oluşturduğu ve seçim içeren çeşitli kapılarla karşı karşıya kalır, bu kapılar açılır kapanır veya sürekli olarak bu kapılardan girilir ve çıkılır. Kapılar arasında geçen bu ikilemli yaşantılar insanı bir mücadele ile karşı karşıya getirir.”

Öyle ki bu mücadele, kendine özgü bir kişiliğin oluşumu için aynı zamanda insanı kendi yaşamını tüketmeye doğru götürebilir. İyi-kötü/ doğru-yanlış/ gündüz-gece/ siyah-beyaz/ kadın-erkek/ var-yok vb. kavramlar insanın iç dünyasında var olan kavramlardır. Bunlardan birini fark edebilmek, anlayabilmek, içselleştirebilmek ve sorgulayabilmek için insan diğerine ihtiyaç duyar.

Ayben Kaynar Tanır’ın ikilikleri de bu düşünce yapısını oluşturur. Sergide yer alan eserlerinde insanın kendisiyle olan ilişkisini tekrar tekrar gündeme getirmek ve irdelemek üzerine hareket eden Kaynar Uyar, figürlerini ikişerli ve birbirleriyle diyalog kuracak şekilde yansıtmayı tercih etmektedir. Aslında tek bir insanı anlattığını aktaran sanatçı, bunu bir kolaj mantığında ikili figürlere bölerek çok başarılı bir biçimde yansıtmaktadır.

Resim ve baskıresimlerinde tek ya da ikili formların tamamında insanın kendisini ve çatışmalarını görünür hale getirmeyi hedefleyen Ayben Kaynar Tanır, sanat alımlayıcısından da bu ikilemleri yakalamasını ve kendi ikiliklerini sorgulamasını bekliyor. Onun için sanat eserleri aynı zamanda insanın kendisini sorgulayabilmesi için bir bilgilendirme aracı işlevi görmeli, bir arayış olarak devingen bir yapı içermelidir.

Ayben Kaynar Tanır resim ve baskı resimlerinin bu özellikleri ile sanat alımlayıcılarına çeşitli gerilimleri yaşatmayı da istemektedir. Gerilim, insanın tüm eylemlerini bir ikilik içinde yaşanmasına neden olur. Bu nedenle insan kendi doğal gelişimi için bir tepkide bulunmalıdır. Bu tepki onun gelişmesini kolaylaştıracaktır.

Sanatçı, alımlayıcılara gerilimlere karşı mutlaka bir tepkide bulunulması gerektiğini hatırlatırken resimlerinde sezinletmeyi, fark ettirmeyi de örtük bir izlek olarak işliyor. Ayben Kaynar Tanır İkilik başlığını taşıyan sergisinde, imgelerin yoğun kullanıldığı dolaylı bir anlatım dilini başarıyla kullanıyor.


 


 


 

Önceki ve Sonraki Yazılar