İLK MECLİS’TE KİMLER VARDI KİMLER YOKTU?

Bugün, iktidar sahipleri Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin tek egemeni durumunda. Oradan, AKP Genel Başkanı’nın istemediği hiçbir karar çıkmıyor.

Ama 23 Nisan 1923’te kurulan ilk Meclis öyle bir Meclis’ti ki orada, kurucusu Mustafa Kemal Paşa’nın istekleri bile reddediliyordu. Çok az bilinen bu gerçeğin bazı belgelerini “İstiklal Harbi’nin Hukuk Cephesi: İSTİKLAL MAHKEMELERİ” adlı eserimizde (Kripto Yayınları) ortaya koyduk.

Peki o Meclis’i kimler kurdu?

Zaman yolculuğuna çıkarak şu anki partileri o güne götürseydik: Orada CHP olacaktı; MHP olacaktı, İyi Parti olacaktı, Saadet Partisi olacaktı ama AKP olmayacaktı. Çünkü ilk Meclis’te yer alanların çok büyük bölümünü eski İttihatçılar ile vatansever din adamları oluşturuyordu. Karşılarında ise padişahı ve halife sistemini savunan büyük bir gerici kitle bulunmaktaydı. Padişahçı parti Hürriyet ve İtilafçılar bu Meclis’i yıkmanın peşindeydiler.

KOMÜNİST DİYE KÖTÜLEDİLER

23 Nisan’da Ankara’da toplanan Meclis’i açan öncüleri, İstanbul’daki padişah hükümeti idama mahkum ettirdi. Padişah Vahdettin, Kürt Mustafa (diğer adıyla Nemrut Mustafa) başkanlığında kurduğu askeri mahkemede Meclis’i toplayan Mustafa Kemal’i, Ali Fuad Paşa’yı ve Halide Edib hanımı, 25 Mayıs’ta Fevzi Çakmak Paşa’yı, 6 Haziran’da İsmet İnönü ve başka birçok öncüyü idama mahkum ettirdi.

Bu ihanetin öncesinde de dönemin din işleri başkanı olan Şeyhülislam Dürrizade Abdullah, Ankara’da toplanan ve düşmanla çarpışanları dine ve devlete (padişaha) isyan eden haydutlar ilan etti ve her Müslüman’ı bunları öldürmeye çağırdı.

Yetmedi, Mustafa Kemal ve arkadaşlarının Bolşevik (komünist) olduğu, bunların birbirlerinin malını ve karılarını bölüştükleri yolunda halka karşı kara propagandalar yapıldı. Yetmedi, Padişah Vahdettin, İngilizler ile birlikte Ankara’daki direnişi ezmek için İnzibat Ordusu (Kuvva-yı İnzibatiye) adlı bir ordu da kurdu. Ankara’da hükümetini ezdirmek için Anadolu’nun pek çok yerinde isyanlar çıkartıldı. Aralarında Ahmet Anzavur adlı padişahçının da bulunduğu isyancılar neredeyse Ankara’yı basıp Meclis’i dağıtacak kuvvete bile eriştiler. Bütün bu işleri Osmanlı Devlet yönetimi ile İngiliz-Fransız kuvvetleri el ele yaptılar. (Bu konunun ayrıntıları ve başka belgeler için “Muaviye’den Erdoğan’a DİN VE SİYASET” adlı kitabımızın (Toplumsal Yayınları) “Kurtuluş Savaşında Din” bölümüne bakınız.)

Kısaca söylemek gerekirse ilk Meclis’te milletin tümü yoktu. Milletin iradesi burada olsa bile yarıdan çoğu padişahın yanında idi. Padişah olmadan milletin bir iş başarabileceğine inananların sayısı herhalde yüzde 10’u geçmiyordu.

İşte ilk Meclis, bir büyük önder sayesinde bu kötü koşulları kırıp parçalayarak bir savaşı başarıya ulaştırmıştır.

KORKAKLARIN YERİ DEĞİLDİR

İlk Meclis, bu vatan uğruna canını verebilmeyi göze almış serdengeçtilerin örgütüydü.

Kimse oraya malına mal katmak, mevki sahibi olmak, Ankara’da siteler kurarak inşaat zengini olmak, dışarıdan mal getirip satarak bir anda milyoner olmak sevdasıyla gelmemişti.

İlk Meclis’te vekillerin oturacağı sandalye bile yoktu.

O vekillerin su içecekleri bir bardağı bile bulunmuyordu.

Yatacakları otel zaten hak getire…

Alt tarafı bataklık ve sivrisinekli; üst tarafı tozlu topraklı bir Orta Çağ kasabası görünümünde Ankara’da kalıyorlardı. (O günleri öğrenmek isteyen herkese, Falih Rıfkı Atay’ın Çankaya’sını okumalarını öneriyorum.)

Herkes cebinden harcıyordu.
Mustafa Kemal Paşa’ya kahve parası veren bir müftü, Rıfat Börekçi rahmetli vardı.

***

Onların rütbeleri alındı; haklarında idam kararları verildi ama öncü dedelerimiz hiç titremeden yürümeye devam ettiler.

Yunan ordusu 1921 yazında Türk ordusunu yenip Polatlı’ya dayandığında top sesleri Ankara’dan duyuluyordu.

Yunan kuvvetleri Meclis’i ele geçirecek, Mustafa Kemal’i o Meclis’in önünde sallandıracaktı.

Padişahçılar ve İslam dinine hizmet ettiğini söyleyen İngiliz ajanları bunu umuyordu.

Şu an Türkiye’yi yöneten AKP’nin adına Tokat’ta imam hatip okulu yaptırdığı Şeyhülislam Mustafa Sabri haini bunlardandı.

AKP’nin adına Çorum’da devlet hastanesi yaptırdığı İskilipli Atıf haini bu ekiptendi.

Bunlar Yunan ordusuna “Padişah efendimizin ordusu!” diyecek kadar alçalmışlardı. Ki bu zihniyetin torunları zamanımızda “İstiklal Harbi’nde keşke Yunan galip gelseydi” diyebilmiştir ve başımızdaki AKP yöneticileri de bunu diyen Cehennemlik ölünce taziye yayınlamışlardır.

İSTİFA ETMELİLER

Kim ki bugün hastalık gerekçesine sığınıp da o Meclis’e gelmeyecekse…

Derhal istifa edip milletin vekilliğinden ayrılmalıdır.

Meclis’e gelmeye korkanların o gazi Meclis’in ruhunu temsil etme yetisi ortadan kalkmış sayılır çünkü.

Çünkü, Meclis’e gelmeyen vekil; o Meclis’in manevi varlığında temsil edilen milli iradeye ihanet etmiş sayılır.

Bugün pek çok eksiği olsa da, o Meclis yine de elimizdeki en değerli demokratik kurumumuzdur.

Kimsenin de bugünkü konumuna bakarak o Meclis’i hafife almaya hakkı yoktur.

Büyük Türk Milleti’ne bu büyük bayram kutlu olsun…

Nice yüzyıllara Türkiye!


 

Önceki ve Sonraki Yazılar