İstanbul Taksim, Suriyeliler sayesinde aslına döndü...

16’ncı asırda,
Beyoğlu ve Galata yerleşim alanlarının mezarlık yeri günümüz taksim alanıydı...
.
Alanın yüksekliği göz önünde bulundurularak,
Su deposu kuruldu.
Bu deponun adı ise Maksem oldu.
Maksem Arapça isimdi.
Etraftaki çeşmelere suyu dağıtan,
paylaştıran ana depo görevi üstlenmişti...
.
Taksim,
Aynı zamanda,
Ortadoğu müziğinde ritimsiz doğaçlamanın da adıdır.
Bizim Türk sanat müziği de bu ritimle iç içedir...
.
1928’de,
Taksim’e Özgürlük Anıtı yapıldı.
O gündür bu gündür,
Taksim Özgürlük Anıtı gösterilerin ve kutlamaların simgesi haline geldi.
Taaa ki,
2019 yılbaşı kutlamalarına kadar.
Yani pazartesi gecesine kadar...
Yani,
Suriyeliler,
Ellerinde Suriye bayraklarıyla “suriya suriya” sloganları atıncaya kadar.
.
Peki, kim bu Suriyeliler?
Türkiye’de,
Vergisiz
Vizesiz
Yiyecekten, içecekten,
Sağlıktan, eğitimden,
Alabildiğince her şeyden bedava yararlanıp Türk vatandaşı olanlar...
Yani,
Kendi ülkesini koruyamayanlar...
Yani,
Emperyal güçlerin içimize soktuğu,
Geleceğimizi tarumar edecek olanlar...
Yani,
Onlar için Mehmetçik ölürken,
Onlar,
Bizi yok etmek için yedi ayda bir ha bre doğuranlar...
Yani,
Kendi bayraklarını açıp,
Yakında Türkiye’yi istila edecek olanlar...
.
Hoş gelmediniz!
Hoş getirilmediniz!
.
Geldiniz de,
Taksim’i aslına döndürdünüz...
Türk’ün,
Kanla kurduğu özgürlük anıtı,
Yerini,
16’ncı asırda olduğu gibi,
Mezarlık alanına terk etti...
.
Ama haklısınız!
Türk’ü yöneten,
Türk’e yasakladığı Taksim’i size serbest etti...
.
Türkiye’de,
Aptallığı kurumsal hale getirenler var oldukça,
Daha çoook gelirsiniz...

Önceki ve Sonraki Yazılar