İstikrar

Muhterem halkımız, istikrara pek meraklıdır. Bu nedenle istikrarla aynı kökten gelen ''kararlılık'' halkımızın en önemli hasletidir. Halkımız için değişim bir felakettir. Yerleşik düzenin korunması, hayatın her alanında vazgeçilmemesi gerekli bir ilkedir. Örneğin halkımız trafikte istikrar ister. O nedenle trafik ışıklarından hiç hoşlanmaz. Onun durmaksızın yeşil-sarı-kırmızı sonra tekrar kırmızı-sarı- yeşil biçimde değişmesi halkımızı çileden çıkarır. Bu nedenle ne yanarsa yansın o basar geçer. Örneğin sağlık hizmetlerinde istikrar arar. Aradığı istikrar, bir sağlık kuruluşuna geldiğinde, hemen hiç beklemeksizin kendisine veya hastasına müdahale edilmesi, bu müdahale sonrasında hastanın hemen ve mutlaka iyileşmesi, zinhar bir ölüm olayı yaşanmamasıdır. Aksi halde bu istikrarı bozan hekimin, sağlık personelinin istikrarlı bir biçimde dayak yemesi (hatta öldürülmesi) kaçınılmazdır. Aksi halde hayatın dengeleri bozulur. Halkımız eğitimde de istikrar ister. Eğitimde istikrar anlayışı halkımız için biraz değişiktir. Bu anlayışa göre, değişen her Bakanla birlikte eğitim sisteminde istikrarlı biçimde yenilik yapılmalıdır. Öyle Bakan ayrı, eğitim sistemi aynı olmaz. Bunun için temel eğitimin her yıl 5+3+3, 4+4+4, 4+3+4+1, 2+2+2+2+2+2 şekillerinde uygulanmasında bir sakınca görmez. Halkımız kaostan hiç hoşlanmaz. Her şeyde istikrar arar. Örneğin Siyasal Partilerin liderleri asla değişmemelidir. Ölüm Allah'ın emri! O kaçınılmaz. Bu biçimde olacak değişiklikler halkımızın makbulüdür. Bunun dışında bir değişim kaos getirir.  Halkımızın sözlüğünde ''istifa'' diye bir kavram yoktur. Başka ülkelerde istifa eden politikacılara, bürokratlara halkımız bir ''ucube'' görmüş gibi bakar. Bu nedenle bizi yönetenlerin hiç bir hataları hatta suçları istifa ile sonlanmaz. Allah ne takdir etti ise sonları öyle olur. Halkımız için ''siyasette istikrar'' adeta bir ''amentü'' gibidir. Bir kere başa geçenin bir daha değişmemesi ilahi bir buyruk gibidir. 2015 yılının 7 Haziranında yapılan Genel Seçimlerde halkımız, artık sıcaklar nedeni ile mi yoksa topluca içtikleri bir şey nedeni ile mi bilmiyorum, önemli bir ayarsızlık yaptı ve yıllardır var olan istikrarı bozdu. İktidar partisine gene en fazla oyu verdi ama dördüncü bir partiyi de barajı geçirterek Meclisteki vekil dengelerini değiştirdi. Bu nedenle muhterem halkımız 8 Haziranda dünyaya gözlerini dehşet içinde açtı. ''Ne oluyor yarabbisi?'' diye ihtilaçlar geçirdi. Bereket başımızdaki süper akil adam hemen çareyi buldu. Hendekler kazılmaya, bombalar patlamaya ''keleşler'' konuşmaya başladı. Şehit cenazeleri her gün beşer-onar kaldırılır oldu. 1 Kasım seçimlerinde yanlışlık düzeltildi Şükürler olsun ülkeye yeniden istikrar geldi. Haberleri açıyorsunuz, 1. sırada, gayet istikrarlı bir şekilde ( o gün patlama-canlı bomba günü değilse) hep şehit haberleri yer alıyor. 2. sırada Tayyip Bey'in muhalefeti azarlama-fırçalama konuşmaları var. Daha sonra da Başbakanın ve Bakanların Kılıçdaroğlu'na küfredip Tayyip Bey'i yağlama konuşmaları yer alıyor. Bu böyle istikrarlı bir biçimde gidiyor. Velhasıl muhterem halkımız istikrarı pek seviyor.  

Önceki ve Sonraki Yazılar