Hamdi Topcuoğlu

Hamdi Topcuoğlu

KANAL MI DEMİŞTİNİZ?

Günler kısa mı kısa, olaylar yoğun, sabah gündemin ilk sırasındaki olay öğle olmadan ikinci, üçüncü sıralara kayıyor. Akşama ise bazılarını hatırlamak bile zorlaşıyor. Unutuyor ve uyuyoruz.
Daha gecen hafta sınırımıza dayanan 300 bin Suriyeli’den söz ediyorlardı. Ne oldu onlara? Hâlâ sınırda bekliyorlar mı?
Kanal’ımınız ahvali nedir acep?
Ha bir de Libya vardı değil mi?
Hiç kendimize sorduk mu acaba? Yıllar önce, Türk subayları tarafından önerildiğinde kulak ardı edilen “Libya- Türkiye Deniz Yetki Alanları ve Münhasır Ekonomik Bölge Anlaşması”, neden Libya’da muhalif Hafter güçleri tam da Trablus Hükümetini devirmeye ramak kalmışken imzalandı? 
Yeni yıl dedik, yeni umut yeni başlangıç…
Biz havaya suya ve toprağa yeni yılda huzur, barış, mutluluk dilekleri serperken gündem Bağdat'ta patlayıverdi. 
Çok şükür, şu an Erdoğan " Süleymani" için şehit dedi mi demedi mi, den öte bir derdimiz yok!
Ha bugün işten çıkarıldığı için isyan ederek 32 yaşında hayatına son veren Recep adında bir öğretmen mi vardı?
Peki, 20 yaşındaki üniversite öğrencisi Sibel Ünli neden denize atlamış?
Sibel, “Yemekhane kartımda para kalmamış, sadece bir liram var.” mı yazmış intihara giderken?
Şimdi bu cümlenin anlamını kime sormamızı önerirsiniz analar babalar, efendiler, beyler paşalar…
Ne dersiniz "Bu milletin a.... na koyacağız." diyenlere sormakla işe başlayalım mı?
150.000 TL maaş alan rektör beye sorsak mesela…
Sizce en doğru yanıtı ucuz yemek olanaklarını ellerinden alıp onlara bir araba da sopa attıran İstanbul Üniversitesi Rektörü verebilir mi?
Yok yok, en iyisi baş örtüsü için ikna odaları kurdular diye İstanbul Üniversitesi yönetimini yerden yere vuran kindar ve dindar medyaya sormak. 
Beyler, hanımlar Sibel Kız ikna odalarında intihar etmedi diye mi sütunlarınızda yer vermediniz yoksa? 
Öyle ya 9 yaşında evlenip, evinde hanım hanım otursaydı, kumalarıyla ekmek tarikattan, su cemaatten yaşasaydı; açım aç diye intihar etmezdi kızımız değil mi Molla Mehmet efendi? 
Kasım Süleymani şehit!
Ya bu atanamadığı için, işten çıkarıldığı için, evine ekmek götüremediği için, çocuklarını ısıtamadığı için, canına kıyan gençleri ne sayalım biz?
Bakın sizin daha birkaç hafta önce verdiğiniz "Bu dünya imtihan dünyasıdır, maddi ve manevi sıkıntıları alınyazısıdır. İsyan etmeyelim." mealli hutbenizi de dinlememişler.
Günahkâr mı dedin imam efendi?
Ya onları açlığa mahkûm edenlere ne diyelim? 
Dün Şam’da Emevi Camii’nde cuma düşü görüp bugün Libya çöllerine sefere çıkmaya hazırlananlar! Farkında mısınız? Biz artık musalla taşlarına genç şehit tabutlarının yanına intihar eden gençlerimizin tabutlarını da koyar olduk.
Peki, açlığa, işsizliğe ve umutsuzluğa mahkûm ettiğiniz kafes kuşları bir bir intihar ederken sizin vicdanlarınız ne alemde?
Susmayın, İstanbul’a kanal açmak yerine birazcık olsun vicdanlarınızın kanallarını açın. 
Bu saatten sonra bu ulusun çocuklarına yapabileceğiniz en yararlı şey budur.

Önceki ve Sonraki Yazılar