Leyla Emeç Tavşanoğlu

Leyla Emeç Tavşanoğlu

KIBRIS’TA AŞK VE ÖLÜM

Love and Death in Cyprus (Kıbrıs’ta Aşk ve Ölüm) belgesel bir roman. Yazarı Harry Blackley. ‘60’lı yıllar ve ‘70’lerin başında Kıbrıs’ta Türk ve Rum toplumları arasındaki çatışmaları, katliamları gerçekten tarafsız bakış açısıyla anlatan bir kitap. Blackley bir süre İngiliz Dışişleri’nin görevlisi olarak yaşadığı Kıbrıs’ta nelere tanıklık ettiğini anlatıyor.

Bu kitap durup dururken neden mi aklıma geldi? KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın bana armağanı olduğu için, bir de şimdiki KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın İngiliz The Guardian gazetesine verdiği söyleşi nedeniyle...

Ne diyor Akıncı o söyleşide? Bir göz atalım isterseniz:

“İkinci bir Tayfur Sökmen olmayacağım şeklindeki söylemim kayıtlardadır. Tayfur Sökmen Hatay’ı Türkiye’ye bağlayan kişidir. Bu benim vizyonuma tamamen terstir. Fakat kesim olan bir şey var ki bir dönüm noktasına geldik. Bu kadar yıldan sonra belirleyici bir andayız diyebilirim. Ya federal bir yapı altında yeniden birleşme olacak-çünkü her iki tarafın da kabul edeceği ve uluslararası desteği alabileceğimiz başka bir seçenek görmüyorum-ya da Türkiye’ye daha bağımlı hale geleceğiz.”

Bravo Akıncı’ya. Çok uzun bir zaman önce değil, daha 2004 yılında BM Genel Sekreteri Kofi Annan’ın Kıbrıs için hazırladığı barış planı Türk ve Rum taraflarında referanduma sunulmuş, Türk tarafı ezici çoğunlukla plana “evet”derken Rum tarafı ezici çoğunlukla planı reddetmişti. Hatırlayalım, bunun ardından da Kıbrıs Rum tarafı AB’ye tam üye olmuş, KKTC çırak çıkmıştı.

Akıncı acaba hayal aleminde mi yaşıyor? Daha geçenlerde Rum lider Nikos Anastasiadis Kıbrıs’ı Türk toplumuyla paylaşmaya hiç niyetleri olmadığını söylemedi mi? Bir federasyon çatısı altında birleşmeyi kabul edemeyeceklerini, en iyisinin iki ayrı yapı olması gerektiğini açıklamadı mı?

Ah, 2004 Annan Planı’ndan kalma “Yes be annem” takıntısı! O zamandan beri köprülerin altından ne çok su aktığını Akıncı görmüyor mu? Akıncı o söyleşide Türkiye’yle ENOSİS (Yunanca anlamı birleşme, birlik) istemediklerini söylemiş.

İyi de Türkiye’de hiç kimsenin Kuzey Kıbrıs’ı ilhak etme gibi bir emelinin olmadığını biliyoruz. Yoksa Akıncı’nın bir bildiği var da üstü kapalı mı geçiştiriyor? Bir anlatıverse de öğrensek!

Önceki ve Sonraki Yazılar