Süleyman Karan

Süleyman Karan

Küçük Amerika gibi ama geriden geriden

ABD'nin tarihi baştan sona bir çeteler tarihidir. Baştan sona... Hollandalı mahkumların bugünün New York'una yerleşip, New Holland adını verdiği günden itibaren... ABD'de sermaye birikiminin temelini kazıyın, soykırım, cinayet, hırsızlık, fuhuş ve aklınıza gelebilecek her türlü suç çıkar. İç savaşın sebebi de tümüyle 'duygusaldır' bakmayın siz 'Kuzey eyaletleri ırkçılığa karşıydı, güneyin konfedaristleri köle emeğini sömürüyordu' diye açıklamalarına.. Bal gibi de kapitalizmin çarklarının daha hızlı dönmesi için bir sistem savaşıydı. Ve daha iyi silaha sahip olan kazandı.

Mafya babası dediğin, Şam babası

Uzak geçmişine gitmeye de gerek yok. Birinci Dünya Savaşı sonrası ortaya çıkan İtalyan mafyası da, İkinci Dünya Savaşı sonrasında her etnik gruptan mafya da, yine bu geleneğin devamıdır. Ve sadece üç-beş kişilik eli silahlı lümpen, psikopat sürüsü değildir bunlar, bunlar yaptıkları işe 'business' derler. Öyledir de, zira 'Şirketler Amerikası'nın pis işlerini yapıp, onların attığı kemiklerle lüks bir cins köpek hayatı sürdüler, hala da başka kisvelere bürünmüş olarak sürüyorlar.

Bu çetelerin elebaşısı da sanıldığı gibi 'baba' falan değil (o bildiğiniz maşa bir Şam babasıdır) ya belediye başkanının bir adamı, ya valinin ayakçısı ya da bilmem hangi

Uyuşturucu ticareti, kadın satmak ve haraç almak bunların 'business'ıdır, ama bunları yapmalarına göz yummak için devlete yuvalanmış 'asıl çete' bazı ricalarda bulunur. Mesela bir muhalifi 'susturmak' böyle bir iştir. Ama asıl görevleri kent talanında, caydırıcı gücü oluşturmaktır. Zira devlet adamları manikürlü tırnaklarını gazyağı ya da benzinle kirletmek istemez, varoşlarda rantiyelere karşı direnen garibanın kafasını kırmak da o ellere yakışmaz, yoksul sığınmacı evlerini içindekilerle birlikte yakmak da...

New York, Chicago, Portland, Las Vegas, Seattle, San Fransisco, Dallas, Orlonda... Aklınıza gelebilecek her büyük Amerikan kenti, şimdi İstanbul'un geçtiği süreçlerden bundan 50 yıl falan önce geçti. 'Kalkınma' ve rant uğruna yüzlerce insan öldürüldü, evler kundaklandı, bazı yerel liderler kaçırılıp beysbol sopalarıyla kırılmadık kemikleri kalana kadar dövülüp betona gömüldü. Ne ironi değil mi, betona gömüldü gerçekten de! Hem de yıkılmış bir mahallede rezidans inşaatında... Zira o inşaat ihale eden ayakçı taşeron, büyük müteahhidin tetikçisiydi. Betona gömmek de pek iyi gizliyordu bütün pisliği...

Üniformalı mafyanın 'business'ı


Neyse ki artık 1960'larda değiliz, ama gidişat onunla pek çok konuda benzer. Ha tabii bir de ABD'nin ikiyüzlü demokrasisi yok bizde, bizde bildiğiniz lümpen gerici faşizan bir sistem var. Yani betona gömmeye gerek yok, fırsatı yakala bir gösteride gözünü çıkar, fırsatını yakala terör operasyonu de evde küçük kızları öldür, fırsatını yakala kuytuda ite kopuğa genç çocukları dövdürtüp öldür! Yani betona gömmeye, gece vakti gizli gizli yapmaya gerek yok, açıktan yapabilirsin. Gizli olan, o da artık ne kadar gizliyse bu Bilgi Çağı'nda, bu haramilikten kimin nasıl semirdiği ve bunların kimin tarafından kollanıp korunduğu... Tıpkı Amerika'da olduğu gibi, aynı... Devletin içine çöreklenmiş çete tarafından...

Katledilmiş garibanın kemikleri

Bugün New York'taki o en pahalı apartmanların, gökdelenlerin, iş merkezlerinin temelinde mutlaka insan kemikleri vardır. Katledilmiş garibanların, yurtseverlerin, yerel önderlerin... O evlerde, şimdi finans sektöründen, eğlence dünyasından sonradan görme insan müsveddeleri oturur. Yeni gelişen şehirlerde ise şimdi beyaz yakalı mafya, mortgage kredilerini ödemeyenleri polis zoruyla kapı dışarı ediyor. Siyahi ve hispanik toplumun yaşadığı bölgelerde ise işler tıpkı Küçük Amerika yani 'Yeni Türkiye' gibi işliyor. Polis üniforması giymiş (resmen polis de) eşkiyalar çoluk çocuk öldürüyor, yerel liderleri öldüremiyorlarsa, bu kez pisliğe batmış yargı işe el atıp onları da hapse tıkıyor. Kalan son kenar mahallelerde de böylece lüks konutlar inşa ediliyor. Bu konutlara finansçılar, oyuncular, lüks fahişeler değil, sonradan görme halat kalınlığında altın zincir takan rapçi siyahiler, uyuşturucu tüccarı ve kadın satıcısı Hispanikler yerleşiyor!

Mahşerden korkmayın, hesap günüdür!


'Yeni Türkiye' Küçük Amerika olmak yolunda hızla ilerliyor. Orada nasıl ki devletle işbirliği içinde iğrenç bir WASP yağmacı (beyaz, anlglosakson, protestanlar), ayakçı (mafyozi her türlü ırktan satılmış) ve bu silsileden beslenen istikrar manyağı sıradan Amerikalı orta sınıf (ekmeğime bakarım hesabı) bir güruh varsa, Küçük Amerika'da buna tıpa tıp uyan bir sürü var!

Bunların varoluşu insana düşman, ağaca düşman, onura düşman... ABD'de hala iktidarı paylaşıyorlar, arada Occupy hareketleriyle ve harami sisteminin kendi yapısal sorunarıyla titriyorlar. Sonra tekrar talana devam ediyorlar. Benzeri Küçük Amerika'da yeni başladı, yavaştan artarak devam edecek. Bu yıl tüm dünyayı sarsacak bir kriz kapıda, ABD'yi de titretecek, Küçük Amerika'yı da... Yıkılmaz daha, ama titriyor. Yıkıldığında, tüm temellerdeki iskeletler de ortaya çıkacak! İşte o zaman, bu çete için mahşer! Mahşerden korkmayın, hesap günüdür!..


 

Önceki ve Sonraki Yazılar