İsmail Engin: Âşık Veysel Doğumunun 125. Yılında Sergiye Konu Oldu

İsmail Engin: Âşık Veysel Doğumunun 125. Yılında Sergiye Konu Oldu

Sanatçıya göre, Âşık Veysel’in “türkülerini dinleyip felsefesini anladığınızda yaşamın döngüsünü de kavranmış oluyor ve O’nun derin bilgeliğinin kökleri; kadim uygarlıkların beşiği Anadolu’ya dayanıyor.”

“1894’te dünyaya gelmişim. Annem rahmetlik koyun sağmadan gelirken yol üzerinde dünyaya getirmiş.” “Mevsimi keşfediyorum. Eylül veya Ekim arasında, Eylül’ün sonu Ekim’in başlangıç sıralarında. Onu da şundan keşfediyorum ki, o zamanlar koyunlar dağda olur, dağdan sağmaya giderler gelirler, o şeyle hatırlıyorum. O mevsimde olacak.” “İşte bunun gibi yol üzerinde dünyaya getirmiş. Orda kadınlar çarşafına şuna buna sarmış eve getirmişler. Yeni taze bir çocuk işte.” diyor Âşık Veysel Rıdvan Çongur’la 1964 yılında yaptığı bir söyleşide.

Ve Âşık Veysel Şatıroğlu’nun doğumunun 125.yılında, onu gençler ve çocuklarla buluşturma amacıyla Nevşehir Avanos’ta bulunan Güray Müze’de “Âşık Veysel’den Esintiler” adıyla bir anma etkinliği düzenlendi, geçtiğimiz günlerde. Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi ile ortak hazırlanan etkinlikte, Funda İyce Tuncel’in “Renklerdeki Işık Âşık Veysel” temalı sergisi açıldı; Âşık Veysel’in torunu Gündüz Şatıroğlu’nun söyleşisi ile Cengiz Özkan da ozanın eserlerini içeren bir konserle.

Sergi 8 – 27 Kasım 2019 tarihleri arasında sanatseverlerin ve Âşık Veysel hayranlarının ilgisini bekliyor.

Ressam Funda İyce Tuncel, “Renklerdeki Işık Âşık Veysel” temalı sergisi için, “böyle büyük bir halk ozanını kelimelerle ifade etmek çok sınırlı kalır” diyor ve ekliyor: “Renklerle imgelerle tepeden tırnağa sarıp sarmalasan da, o duygu yoğunluğunu, yaşam felsefesini yine de sığdıramazsın, tuvallere, dizelere, satırlara.”

Sanatçıya göre, Âşık Veysel’in “türkülerini dinleyip felsefesini anladığınızda yaşamın döngüsünü de kavranmış oluyor ve O’nun derin bilgeliğinin kökleri; kadim uygarlıkların beşiği Anadolu’ya dayanıyor.”

Âşık Veysel’in bestelerinin ve şiirlerinin kendisini heyecanlandırdığını ifade eden Funda İyce Tuncel, ozanın yüzünün hayat çizgilerini, yaşanmışlıklarını çektiği acıları gönül gözüyle görüp sürdürdüğü hayatını; sanki onun köyünde, onun topraklarında doğmuşçasına bütünleşip resmettiğini belirtiyor. Ancak, bununla birlikte şu hususun üzerinde de duruyor:

“Veysel’in belleğine bir de renk işler: Kırmızı. Düşerken büyük bir olasılıkla elinde sıyrık oluyor, kanıyor. Bunu Gülizar Ana şöyle anlatıyor: ‘Bilinmez değilsin, renklerden yalnız kırmızıyı hatırladı. Gözleri gönlüne çevrilmeden önce, yani çiçek hastalığına yakalanmadan önce düşmüştü. Kan görmüştü. Kanın rengini hatırlardı yalnız. Kırmızıyı. Yeşili de elleriyle bulur ve severdi.”

Âşık Veysel Şatıroğlu [1894 – 1973] Sivas’ın Şarkışla ilçesine bağlı Sivrialan köyünde dünyaya geldi. Çiçek hastalığına yakalandı, sol gözünü yitirdi. Sağ gözüne de perde indi. Bir kaza sonucu babasının elinde bulunan değneğin ucu perde inen gözüne girdi ve o gözü de aktı. İlk saz derslerini Çamışıhlı Ali Ağa’dan (Âşık Alâ) aldı. Usta malı şiirlerden çalıp söylemeye başladı. 1931 yılında Sıvas Lisesi edebiyat öğretmeni Ahmet Kutsi Tecer ve arkadaşları tarafından kurulan “Halk Şairlerini Koruma Derneği”, 5 aralık 1931 tarihinde üç gün süren Halk Şairleri Bayramı’nı düzenledi. Bu, yaşamında önemli bir dönüm noktası oldu. Cumhuriyet’in onuncu yıldönümünde Ahmet Kutsi Tecer’in direktifiyle bütün halk ozanları Cumhuriyet ve Gazi Mustafa Kemal üzerine şiirler düzerken, bunlar arasında Veysel de vardı. Köy enstitülerinin kurulmasıyla birlikte, yine Ahmet Kutsi Tecer’in katkılarıyla Arifiye, Hasanoğlan, Çifteler, Kastamonu, Yıldızeli ve Akpınar Köy Enstitülerinde saz öğretmenliği yaptı. 1965 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi, özel bir kanunla Âşık Veysel’e, “Anadilimize ve milli birliğimize yaptığı hizmetlerden ötürü”, 500 lira aylık bağlandı. 21 mart 1973 günü, Sivrialan’da, yaşama gözlerini yumdu...

Gezgin âşık ustalarından Âşık Veysel, şiir yazmaya propoganda şiirleri ile başladı. Varoluşa yöneldi. Dünyaya bakış açısında eski Bektaşi ustalarının etkisi vardı. Hümanist ve yapıcı söylemiyle sorunları, barış yoluyla çözme taraftarıydı.

Funda İyce Tuncel, 1968 yılında Ankara’da doğdu. Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Resim İş Bölümü’nde öğrenim gördü. 1992-1995 yılları arasında Atatürk Kültür Merkezi’nde sanat danışmanlığı yaptı. Uluslararası Plastik Sanatçılar Derneği (UPSD), Akdeniz Kadın Sanatçılar Birliği (Pan-Mediterranean Women Artists Network (FAM) ile Birleşmiş Ressamlar ve Heykeltraşlar Derneği (BRHD) üyesi; Çağdaş Sanatlar Vakfı’nın (ÇAĞSAV) ve Uluslararası Kinidos Kültür Sanat Akademisi’nin (UKKSA) kurucu üyesi. Dünya Sanat Vakfı’nın (World Art Foundation, WAF) Orange County California’da düzenlediği World Art Expo 09 Sanat Fuarında, 3.lük; DYO 31. Resim Yarışması’nda “sergileme”; Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası 6. Kültür Sanat Yarışması Resim 1.lik Ödülü aldı. Bugüne kadar 50 kişisel sergi gerçekleştirdi.

Funda İyce Tuncel – “Renklerdeki Işık Âşık Veysel” / 8 – 27 Kasım 2019; Güray Müze, Avanos / Nevşehir