Türk sinemasının 'Gülen Yüzü' Engin Çağlar'ın isyanı

Türk sinemasının 'Gülen Yüzü' Engin Çağlar'ın isyanı

Türk sinemasının ‘Gülen Yüzü’ Engin Çağlar " Sanatçının 1300 lira maaşla geçindiği bir ülke olmak bana çok dokunuyor" diyor

YURT Gazetesi-Röportal: Gamze Medeni-Fotoğraf: Dilek Sarıgül/ Sinemanın aktör ve aktrislerinin sorunlarıyla uğraşan ve onlara yeni imkânlar sunmaya çalışan Film-San Vakfı’nın Yönetim Kurulu Başkanlığını usta oyuncu Engin Çağlar üstleniyor

‘Şehir ve Devlet tiyatrolarında emekli olanların maaşları 2500 liradan başlıyor. Ben 1517 lira alıyorum 450 lirası da zaten kesiliyor. 1000 lirayla aslanlar gibi yaşıyorum’ diyor


Başlarken…


Türk sinemasının yakışıklı jönlerinden, kendi tanımıyla sinemanın ‘Gülen Yüzü’Engin Çağlar…Türkan Şoray’dan Fatma Girik’e, Emel Sayın’dan Ediz Hun’a uzanan bir sohbet oldu. Film-San Vakfı’nın başkanlığını yürüten yılların oyuncusu Engin Çağlar, Yeşilçam’ın tanıdık simalarının ve emekçilerinin yaşadığı sorunları anlattı.

 


*Bir sürü anınız vardır Yeşilçam'a dair. Birini anlatır mısınız?

 

Lale filmle anlaşıp Alman-Türkiye yapımı ortak bir yapım için Kenya’ya gitmeye hazırlanıyordum. Pesen filmin sahibi Nevzat Pesen bana ne yapıyorsun diye sordu. Ben de Kenya’ya gideceğim dedim. Hiçbir yere gidemezsin Türkan Şoray’la iki filmde başrol oynayacaksın dedi. Tabi Türkan Şoray'la oynamak çok önemli; bir yerlere hızla geliyorsun. Böylece Kenya’ya gitmekten vazgeçtim. Türkan Şoray’la oynamak varken niye Kenya’ya gideyim. Ardından Türk sinemasının en meşhur kadın oyuncularıyla başrol oynadım. Fatma Girik, Filiz Akın, Hülya Koçyiğit. Kısa sürede bir erkek oyuncunun parlayabileceği en yüksek seviyeye geldim.

 

*Benim aklımda olan Metin Erksan yönetiminde bol bol Emel Sayın'lı filmleriniz. Emel Sayın'la oynamak nasıldı?

 


Saner Film'le yaptığım 5 yıllık sözleşme dönemi içinde Emel'le filmler çektik. Emel o sıralarda Ankara'dan yeni gelmiş. Hulki Saner, Emel'in oyunculuğunun yanı sıra her filmde sevilen şarkılarını da filme koyarak öne çıkacağı projeleri organize etti. Tabi bir de Emel'in yanına yakışacak erkek oyuncuya ihtiyaç var. Metin Erksan, Engin ve Emel'i çift yapalım, onlar çift olarak birbirlerine çok yakışıyor, hikâyeleri de ona göre seçelim diyor. Emel Sayın'ın Türk sinemasında 15 filmi vardır. 5’inde ben oynadım. Metin Erksan Türk sinemasının dahi yönetmenlerinden biri. 5 yıl hiç ayrılmadan bütün projelerde yer aldık. Onunla çalışmak zordur.

Türk sinemasının 'Gülen Yüzü' Engin Çağlar'ın isyanı


*Son günlerde Emel Sayın Bülent Ersoy arasındaki diva tartışması var. Size göre hangisi diva?


Ben şarkıcı değilim. Sahneyede çıkmadığım için o konulara yabancıyım. Sinemada 4 tane diva var; Fatma Türkan, Filiz, Hülya sonra Selda Alkor, Esen Püsküllü. Emel de sinema oyunculuğundan ziyade sahnesinden gelen şöhretle film çekmiştir. Divalık onların arasında bizim dışımızda.

 

*Beraber oynamaktan en çok hoşlandığınız aktris kimdi?

 

Fatma Girik tabi. Sinemaya ilk başlayan erkek oyuncuların filmi Fatma Girik ile olmuştur. Bütün aklı benim rolümde; öne çıkmam, rolümde iyi olmam için bana her zaman yardımcı olmuştur. Kadın gözüyle erkeği yönetmek farklıdır bunu hep başardı. Onun sayesinde hiç yabancılık çekmedim. Daha ilk filmde böyle bir şansı yakalamıştım. 

 

*Birbirinden güzel oyuncularla oynadınız gönlünüzün kaydığı birileri olmadı mı?

 

O zamanlar sinemada bütün hanımlar sahipliydi. Hem de önemli insanlarla beraberlerdi. Fatma Girik’e parmağını değir Memduh Ün seni sinemadan siler. Rüçhan Adlı Türkan Şoray’la beraberdi mümkün değil. Hülya zaten benim çok yakın arkadaşım Selim Soydan’la evliydi.

 

*Yeşilçam günlerine dair en çok neyi özlüyorsunuz?

 

Yeşilçam'ın tabi farklı bir havası vardı. Dostluk önemliydi. Türk sineması; Hacivat-Karagöz, orta oyunu ve meddahlıktan gelen konuları işledi. Hepsi Türk insanının kalbinde... Mahalleli kavramı vardı. Kasap,  bakkal, manav hepsi birbiriyle aile gibiydi. Şimdilerde mahalle diye bir şey yok. İstanbul'da yaşıyoruz görüyorsunuz, oturduğunuz apartmanın üst katında kim oturuyor bilmiyorsunuz.

 

Sanat yaşamınızda size pes ettiren durumlar oldu mu?


Hayır. Olsa burada olur muyum. Bak buradayım.

 

*Türkan Şoray, geçmişte Altın Portakal Film Festivali'nde jürinin haksızlığına uğradığını söyledi. Siz hiç böyle bir haksızlığa uğradınız mı?


Evet, ben de haksızlığa uğradığımı düşünüyorum. 1969 senesinde Antalya Film Festivali'ne Bilge Olgaç'ın yönetmenliğini yaptığı Öksüz filmi ile katıldık. Çok güzel bir filmdi. Bilge Olgaç sol görüşlü bir yönetmen olduğu için bu ödülü vermediler. En iyi oyuncu adayları arasında ben de vardım. İlk filmden en iyi oyunculuk olur mu dediler bana da hakkım olan en iyi oyuncu ödülünü vermediler. 1970 senesinden 2009 senesine kadar Antalya Film Festivali'ne gitmedim. 2009 senesinde Antalya Belediyesi Ak Parti'den Cumhuriyet Halk Partisi'ne geçti. Yeşilçam'da birçok arkadaşım kırılmış, Antalya'yla bağlarını koparmıştı. Davetlere gitmiyorlardı. Siz bizim başımızın tacısınız dediler, bizleri davet ettiler. Antalya'ya yeniden gitmeye başladık adımıza çok güzel ödüller de hazırlamışlar. O yıl barışma senesi oldu. 


 
*Şu sıralar ne yapıyorsunuz?


2012'den beri İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin salonlarında sinema ile ilgili söyleşi yapıyorum. Dinleyicilerin ilgisi yoğun. Türkiye’de sinema oyuncularını sevmeyen yok. Zaman zaman üniversitelerde söyleşilere de katılıyorum. Şu günlerde Yeşilçam dönemini sadece ben anlatıyorum. Film-San Vakfı Yönetim Kurulunun başkanlığını yapıyorum.


Telif hakkı olmayan tek ülke Türkiye


*Film-San Vakfı Neler Yapıyor?


Vakıf 1975 senesinde kuruldu. İlk defa sinemanın tanınan bir yüzü olarak ben başkanlığını yapıyorum.  Sosyal hakları koruyan tek vakıfız. 8500 üyemiz var. Belirli bir yaşa gelmiş, sinemaya emek veren, makyözünden sesçisine herkesin emekliliklerini yapmaya çalışıyoruz. Ayrıca Film-San Vakfı’nın film yapma yetkisi ve belgesi var. Film-San Vakfı’nın belgeselini çektim. Yeşilçam oyuncuları bugün zor şartlarda yaşıyor. Hâlbuki refah içinde yaşamaları lazım. Bir defa sinemadan telif hakkımız yok. Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın başbakan olduğu dönemde Dolmabahçe Sarayı’nda verdiği bir kahvaltıya gittim. Telif hakları için görüştüm. Taslak TBMM’ye geldi. Fakat 1994 senesinde Meclis’te onaylanan telif hakları yasası, sadece 1994 yılından bu yana olan filmleri kapsıyor. Zaten 1995’ten sonra da sinemada önemli film yok. 


Kültür Bakanlığı'ndan destek alıyor musunuz?


Alıyoruz elbette.


Filmlerde de dizilerde de yoksunuz. Yakın zamanda bir proje var mı?


Film projesi var. Adana Yumurtalık’ta ‘Babam Benim’ isimli filmde hem başrol oynayacağım hem de filmin yönetmenliğini yapacağım. İlk defa yönetmen koltuğuna oturuyorum. Sinemada da en bela iştir hem baş rol oynayacaksın hem de yönetmenlik yapacaksın. Film baba kız hikâyesi. Filmde konuşma yetisini kaybetmiş bir balıkçıyı oynayacağım. 

 

Türk sinemasının 'Gülen Yüzü' Engin Çağlar'ın isyanı


Şimdiki çocuklar sinema oyunculuğunu bilmiyor

 

*Dün ile bugün oyuncularını nasıl değerlendiriyorsunuz?


Şimdi oyunculuk daha kolay. Şimdiki çocuklar sinema oyunculuğunu bilmiyor tiyatroda oynamak başka, sinemada oynamak başka. Tiyatro oynar gibi film çekiyorlar. Kamera abartıyı sevmez. 


*İzlediğiniz diziler var mı?


Hepsini seyretmiyorum. Tarihi dizileri seviyorum. Vatanım Sensin oldukça başarılı. Kara Sevda’yı severek izliyorum.


*Sharon Stone’la oynamak gibi bir hayaliniz varmış öyle mi?


Sharon Stone’nun fizik yapısı bana uygun, boylu poslu, sarışın. Mesela Elizabeth Taylor'la oynamak istemem. Emel'le Türk sinemasının en iyi çiftlerinden biriyiz. Ben bir sürü güzel kadınla oynadım. İzleyicinin aklında kalan Emel’le oynadığım filmler. Demek ki fizik olarak birbirini tamamlıyorsun. Sonra Belgin Doruk-Ayhan Işık, Türkan Şoray -İzzet Günay, Hülya Koçyiğit- Ediz Hun onlar da çok özel çiftler.

 
*Türkiye sizin gözünüzden nasıl görünüyor bu ara?

 

Tabii bizim gençliğimizde düşündüğümüz seviyeye maalesef çok uzak bir Türkiye var. Avrupa ile aramızda uzaklık var. Ben Avrupa Birliği'ne girebileceğinizi kati suretle inanmıyorum. Avrupa Birliği zaten Osmanlı ve Türk’e karşı kurulmuş bir birlik. 


 
*Sizin hayalinizdeki Türkiye nasıl bir yer?


Sanatçısının 1300 lira maaşla geçindiği bir ülke olması  bana çok dokunuyor. Bu Topluma çok şey vermiş sinema emekçileri çok daha fazlasını hak ediyor. Şehir ve Devlet tiyatrolarında emekli olanların maaşları 2500 -2600 liradan başlıyor. Ben 1517 lira alıyorum 450 lirası da zaten kesiliyor 1000 lirayla aslanlar gibi yaşıyorum.