Derya Uluğ'un saplantılı hayranı tutuklandı

Derya Uluğ'un saplantılı hayranı tutuklandı

Şarkıcı Derya Uluğ hem kendisini hem sevgilisi Asil Gök’ü tehdit eden bir kişinin İzmir'deki konserine geldiğini açıklamıştı. Başlatılan hukuki işlemler sonrası ünlü çifti rahatsız eden şahıs tutuklandı.

Derya Uluğ, İzmir'deki konseri sırasında yaşadığı korku dolu anları sosyal medya hesabından paylaştı. Uluğ, hem kendisini hem de sevgilisi Asil Gök’ü yaklaşık 1.5 yıldır tehdit eden ve hakkında uzaklaştırma kararı bulunan takıntılı bir hayranın konser alanına geldiğini duyurdu.

SUSMAK VE KORKMAK İSTEMİYORUM

Konser sonrası sosyal medya hesabından açıklama yapan Derya Uluğ, şu ifadeleri kullandı:

“Bu gece hayatımın en zor sahnesini yaptım. Yaklaşık 1.5 yıldır Asil’i ve beni tehdit eden, evimize kadar gelen, mahkeme kararlarıyla hakkında uzaklaştırma ve elektronik kelepçe bulunan, hatta hapis cezası onanmak üzere olan bir şahıs, İzmir’deki sahneme geldi. Eğlenen insanları tedirgin etmemek için elim ayağım titreyerek, korku içinde konseri tamamladım. Bunca karara rağmen bu kişinin yanımıza kadar yaklaşması nedeniyle artık susmak ve korkmak istemiyorum.”

ARAÇ PLAKASINA KADAR BİLİYOR

Uluğ’un avukatı Mustafa Görkem Evkuran da olayla ilgili bir açıklama yaptı. Sanığın, Derya Uluğ ve Asil Gök’ün menajerlerini ve arkadaşlarını sürekli mesajlarla rahatsız ettiğini, 3 Mayıs 2025’te düzenlenen İzmir konserinde en ön sırada yer aldığının belirlendiğini ifade etti.

Evkuran ayrıca, “Bu kişi Derya Hanım'ın telefon numarasından araç plakasına kadar birçok özel verisine sahip. Gözaltına alınan şahıs, adli kontrol ve uzaklaştırma tedbirleriyle serbest bırakıldı” dedi.

TAKINTILI HAYRAN TUTUKLANDI

Yaşananların ardından yapılan itiraz üzerine şüpheli tekrar gözaltına alındı ve çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Kararın ardından Derya Uluğ sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Bugün bizim için adalet yerini buldu. Sanığın tutuklanmasına karar verildi. Bu karar, bizim için güven duygusu yaratırken; bu adaletin sesini duyuramayan, korunamayan, hayattan koparılan tüm kadınlara da ulaşmasını istiyorum. Bu ülkede hiçbir kadın 'korunma talebiyle' başlayıp 'ölüm haberiyle' biten bir hikâyenin başrolü olmamalı.”