Sözcü Gazetesi'nden Sevgim Begüm Yavuz'un haberine göre; AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AKP iktidarından önce ambulans olmadığına ilişkin sözlerini yorumlayan Yılmaz Özdil, “AKP’den önce cami yoktu, ahırlarda ineklere tapılıyordu. Çocuklarımıza Uğur, Gökmen gibi isimler veremiyorduk. Sünnet falan olmuyorduk. AKP’den önce Türkiye diye bir ülke yoktu. Ambulanslar köpeklerle çekiliyormuş. Ben mutlaka doğru olduğunu düşünüyorum” dedi.

 
ÖZDİL, MÜLTECİLERİN DURUMUNU YORUMLADI
Özdil ise, “Hayat ilerliyor, günün şartlarına göre imkanlar genişliyor. Mesela doktorlar, hemşireler, eczacılar 20 sene önce mi toplumda prestijli bir meslek sınıfıydı, yoksa bugün mü?” dedi.

Mültecilere corona virüsü bulaşmasına ilişkin konulan Özdil, şunları söyledi;

*İzmir Barosu’nun Harmandalı Geri Gönderme Merkezinde 30 mültecinin test sonuçlarının pozitif çıktığını açıklayana kadar Valilik gıkını çıkarmadı. En son İzmir’e getirmişler.

*Bu insanları ‘ne haliniz varsa görün’ diye gönderdikleri ortaya çıktı. Bunların çoğu kimliksiz. Kimliği olanlara seyahat izin belgesi veriliyor, kimliksiz olanlara bu belge verilmiyor. Türkiye’de yaklaşık 1 milyon, kayıtsız, kimliği olmayan mülteci var.

 
*Sağlık Bakanı filyasyondan söz ediyor. Türkiye’de 7 milyon mülteci var hiçbirinin vefat etmemesi mümkün mü? İstanbul bu işin başkenti oldu. İstanbul’da da en yoğun virüs bulaşmasını olduğu yer Bağcılar.

*Bağcılar’da bugün dünyaya gelen her iki bebekten biri Suriyeli. İstanbul’daki Suriye Bağcılar. Bilim Kurulu’ndan yurttaş olarak rica ediyorum. Bilim Kurulu içinde mülteci birimi oluşturulması lazım.

*En az 3-4 milyonunun adreslerini bile bilmiyoruz. Bu ülke sınırları içine yaşayan her bireyin, moda tabirle, filyasyonla takip edilmesi lazım.

“İNŞAATLARDA ÇİNLİ İŞÇİLER ÇALIŞIYORDU”
Emekli Tuğamiral Nadir Hakan Ereydın’ın Türkiye’de ilk vaka açıklanmasından önce corona virüsüne yakalandıklarını söylemesini yorumlayan Özdil, “Aytaç Yalman’ın vefatının gizlenmesini de buna bağlıyorum. Maden ocaklarında, inşaatlarda, tekstilde Çinli işçiler çalışıyordu. Bu insanlar ülkelerine yılbaşı için gittiler mi? Döndüler mi? Ben de Türkiye’de açıklanan tarihten daha önce başladığını düşünüyorum” dedi.

 
ÖZDİL: BÖYLE BİR HATA SÖZCÜ TARAFINDAN YAPILSAYDI…
Yandaş medyanın Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'dan önce sahte koronavirüs verilerini açıklamasını değerlendiren Yılmaz Özdil şöyle devam etti: 

*Yandaş medyada günün rakamları açıklandı. Hepimiz baktık. Ama bir tuhaflık vardı çünkü Sağlık Bakanı günlük bilgileri kendi sosyal medya hesaplarından açıklıyor.

*SÖZCÜ gazetesinden arkadaşlarımız hemen Sağlık Bakanlığı’nı aradı. Anlaşıldı ki yandaş medyanın açıkladığı rakamlar sahte. Belli ki Sağlık Bakanlığı’nda da bir kriz oldu.

*Başka bir rakam açıklandı resmi olarak. Sahte ve yalan bilgiyi kim üretti? Neden yandaş medya üzerinden topluma bu bilgi verildi. Bir sahte bilgi dünyada ilk kez yandaş medya tarafından yayınlandı.

*Bununla ilgili ne düzeltme, ne özür yayınlandı. Böyle bir hata SÖZCÜ gazetesi tarafından yapılsaydı, şu anda terör örgütü üyeliğinden dava açılmıştı. Vatan haini ve terörist ilan etmişlerdi.

*En az 50 tane savcı terör örgütü üyeliğinden dava açmış olurdu. Görüyoruz ki yalan, sahte bilgi verildi ve kim verdi, neden verdi, amaç neydi en ufak bir açıklama yok. Her gün çıkıp namuslu medyaya hakaret edenler bu konuyla ilgili ağızlarını bile açmadı.

‘TÜRKİYE’DE BİR AYDA 30 KOÇ HOLDİNG ÇALIŞANI KADAR İNSAN İŞSİZ KALDI’
İşsizlik konusuna işaret eden Özdil, sözlerini şöyle sürdürdü;

*CHP’li belediyelere neden engel olmaya çalışıyorlar? CHP, harika bir davranış biçimiyle, gerçekten ihtiyaç sahibi olan yoksul yurttaşlarımızın elini tuttu. Hiçbir zaman AKP’nin dini sömüren bir parti olduğunu düşünmedim ama AKP yoksulluğu sömüren bir parti.

*Son bir ayda işsiz kalan insanlarımızın toplamı 150 tane Zorlu Holding yapıyor. Türkiye’de bir ayda 30 Koç Holding çalışanı kadar insan işsiz kaldı.

*Bütün belediye başkanlarıyla kucaklaşıp bu devasa sorunlara çözüm bulmak gerekiyor. Bir maskeyi dağıtmaktan aciz olduğunu yönetimin görüyoruz.