Ayasofya oy kurbanı oldu!

Ayasofya oy kurbanı oldu!

Yurt Gazetesi yazarı Ergün Poyraz'dan Ayasofya yazısı...

Yurt Gazetesi yazarı Ergün Poyraz, Danıştay kararının ardından Diyanet'e devredilerek 24 Temmuz 2020'de ibadete açılacak Ayasofya'yı yazdı.

İşte Ergün Poyraz'ın 'Ayasofya oy kurbanı oldu' başlıklı yazısı:

Ayasofya; adındaki yer alan "aya" sözcüğü "kutsal, azize", "sofya" sözcüğüyse eski Yunancada "bilgelik" anlamındaki sophos sözcüğünden gelir.

Bundan dolayı, "aya sofya" adı "kutsal bilgelik" ya da "ilahî bilgelik" anlamına gelmekte olup Ortodoksluk mezhebinde Tanrı'nın üç niteliğinden biri sayılır. 6. yüzyılın ünlü bilim adamları, fizikçi Miletli İsidoros ve Trallesli matematikçi Anthemius'un yönettiği Ayasofya’nın inşaatında yaklaşık 10.000 işçinin çalıştığı ve I. Justinianus'un bu iş için büyük bir servet harcadığı bilinmektedir.

Bu çok eski yapının bir özelliği, yapımında kullanılan bazı sütun, kapı ve taşların binadan daha eski yapı ve tapınaklardan getirilmiş olmasıdır 1453 yılında İstanbul’un fethiyle kilise camiye dönüştürüldükten sonra Osmanlı sultanı Fatih Sultan Mehmet’in gösterdiği hoşgörüyle mozaiklerinden insan figürleri içerenler tahrip edilmemiş (içermeyenlerse olduğu gibi bırakılmıştır), yalnızca ince bir sıvayla kaplanmış ve yüzyıllarca sıva altında kalan mozaikler, bu sayede doğal ve yapay tahribattan kurtulabilmiştir. Ayasofya, müzeye dönüştürülürken sıvaların bir kısmı temizlenmiş ve mozaikler yine gün ışığına çıkarılmıştır. Günümüzde görülen Ayasofya binası, aslında aynı yere üçüncü kez inşa edilen kilise olduğundan "Üçüncü Ayasofya" olarak da bilinir. İlk iki kilise isyanlar sırasında yıkılmıştır. Döneminin en geniş kubbesi olan Ayasofya’nın merkezî kubbesi, Bizans döneminde birçok kez çökmüştü. Mimar Sinan’ın binaya istinat duvarlarını eklemesinden sonra hiçbir çökme olmamıştır.

1991'de, Hünkar Kasrı ibadete açıldı. Buraya Ekim 2016'da bir imam da atandı. 1991’den bu yana Hünkar Kasrı'nda bayram namazı ve günde beş vakit namaz kılınıyor, Ayasofya’nın minaresinden her gün 5 vakit ezan halen okunuyor...

Namaz kılmak isteyen, dün olduğu gibi bugünde Ayasofya'da namaz kılabilir.

O zaman Ayasofya'da namaz kılmak için, Danıştay kararını veya Cumhurbaşkanı kararnamesi neden beklenir?

Ve yine, tüm Müslümanların ibadetine açık olan Ayasofya'yı yeniden ibadete açacaklar!

Tayyip Erdoğan, “ Tek parti döneminde alınan bu karar, tarihe ihanet olmanın yanında hukuka da aykırıydı. Çünkü Ayasofya ne devletin ne de herhangi bir kurumun malı değil, vakıf mülküdür.” Dedi...

Oysa Atamızın verdiği o karar ne "tarihe ihanettir" ve ne de "hukuka aykırıdır"

Atatürk, Ayasofya'yı; Fransız ve İngiliz işgalinden kurtarmıştı... Atatürk; İstanbul'u işgalden kurtarmamış olsaydı, bugün Ayasofya'yı ibadete açamazdınız.. Atatürk, Ayasofya'yı,1000 yıla yakın Hıristiyan,500 yıla yakın Müslüman geçmişine saygıyla insanlığın ortak kültür mirası görüp müze yapmıştı.

Faşizmin en yoğun olduğu dönemde dünyaya barış, hoşgörü ve geçmişten gelen kültüre saygı mesajı vermişti.

Ayasofya’nın 1991’den beri ibadete açıkken tekrar ibadete açmanın sebeb-i hikmeti tabii ki oy toplama operasyonuydu. Yoksa Kuran' da Bakara suresi ile “bakara makara” diye kafa bulanı büyükelçi yapan güç, din gerekçesiyle AYASOFYA'yı ibadete açmaz.

Fatih Sultan Mehmetİn vasiyetine uyduk diyenlere hatırlatalım;

Fatih, bu topraklardaki ağaçlardan bir dal kesene de beddua etmişti.

Memlekette yeşil ağaç bırakmayanlar kimler?

Erdoğan'ın 31 Mart 2018 yerel seçimlerinden önce katıldığı ve canlı yayınlanan Seçim Özel programında konuyla ilgili bir soruya verdiği yanıt ise sosyal medyada gündem oldu.

Erdoğan o konuşmada şu ifadelere yer verdi:

Bunları da aşmak bizim için sorun değil ama getirisi götürüsü nedir? Bunun bir götürüsü var. Onun faturası çok daha ağır.

Dünyanın çeşitli yerlerinde bizim binlerce camimiz var. Bunu söyleyenler acaba o camilerin başına ne gelir düşünüyor mu? Bunları düşünmeden söylüyorlar.

Bunlar dünyayı tanımıyorlar. Muhataplarını bilmiyorlar. Ben bir siyasi lider olarak bu oyuna gelecek kadar istikametimi kaybetmedim.”

O gün böyle konuşan Tayyip Erdoğan bugün niye bu denli dönüşüm yaptı?

Ekonomi çökmüş...

İnsanların çoğu açlık ve yoklukla boğuşuyor.

Pandeminin ikinci dalgasında Allah ülkeyi korusun.

O nedenle; gündemi oyalayacak ne kadar konu varsa toplumun gündemine sokuluyor.

Sosyal medya yasası, barolar, şimdi de Ayasofya!

Peki, bu gündem değiştirmede Tayyip Erdoğan ve AKP’nin harici destekçileri kim?

Muharrem İnce; CB adayıydı. Hep seçim gecesi “50 bin avukatla YSK’nın kapısında nöbet tutacağım” dedi.

Seçim gecesi ortadan bir kayboldu ki bul bulabilirsen.

Üstelik sandık sayımı daha bitmeden “adam kazandı” diyerek başkanlığı altın tepsi de hediye etti.

Bu Muharrem yine Tayyip’in imdadına yetişti; "Davet gelirse Ayasofya’da namaza gidebilirim" dedi.

Yahu!

Sormazlar mı adama;

Sen Saygon da mı yaşıyorsun?

Namazın tek bir daveti vardır; ezan.

Namaz Allah rızası için kılınır. Başkasının rızası için değil.

Daha bu yaşa kadar bunu öğrenemediysen, neyin peşindesin?

CHP Grup Başkanvekili ve Tayyip Erdoğan’ın diploma konusundaki en ateşli savunucusu Özgür Özel’i derdi de, Meryem Ana ve İsa heykelleri.

Özel; Meryem Ana ve İsa heykelleri için mimari özelliğe zarar verilmesin diye diyanete çağrı yapıyordu.

Yahu; Meryem Ana senin teyzen mi?

İsa ise teyzeoğlu mu?

Bakın;

Bu karar, sadece bir müzenin camiye dönüştürülmesi gibi basit bir karar değildir. Bu karar; Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kuruluş felsefesine ve temeline indirilmiş yok edici darbedir.

Atamızın ihanetle suçlanmasıdır.

Sizler neyin peşindesiniz?