Evet top yuvarlaktır TFF ise yamuktur!..

Evet top yuvarlaktır TFF ise yamuktur!..

Yurt Gazetesi yazarı Süleyman Karan yazdı...

Bizim ülkede, fulbol hep biraz hastalıklı ve bir o kadar da lümpenlerin egemenliğinde gelişen bir seyir izlemiştir. Adı konmamış bir mafya vardır futbol dünyasında, bir de futbolu siyasete ve paraya feda eden yöneticiler. Türkiye Futbol Federasyonu’nun (TFF) üzerinde ise her zaman o kirli siyasetin kirli eli olmuştur. Bunu bugünlerde bir kez daha gözlemliyoruz.

Gevşeyen, çok dertlenecek

Ortada bir salgın var, salgının ikinci dalgasının ortaya çıkmayacağının bir garantisi yok (hatta Çin, Güney Kore ve Almanya’dan gelen haberlerde, gevşeme sonuçlarının ikinci dalgaya sebep olacağına ilişkin işaretler var) ve buna rağmen finans temelli kapitalizmin sürdürülebilmesi için ‘gevşeme’ye yol veriliyor. Zaten işçiler hep virüsün kucağına atıldı, şimdi de herkes atılıyor. Maksat alışveriş, maksat kar hırsı. Aynı durum futbol sektörü için de geçerli. ‘Futbol endüstrisi’ demiyorum, çünkü bu klişeyi tümüyle profesyonel futbola karşı çıkanlar dile getiriyor, ben onlardan değilim. Ancak, profesyonel futbola karşı olmamak ile birikte, bu kadar gözü dönmüş kar hırsına artık bir ‘dur’ demek gerek sanırım.

Kulüp ağalarının kıskacında

Liglerin hesapsız kitapsız başlatılması kararı, aslında bugüne kadar kulüp yönetimlerinin hiçbir şeyi doğru dürüst yönetmemelerinden, menacerlerin cukkalarından, saçma sapan transferlerden kaynaklanıyor. Buna bir de futbol yorumcularının (istisnalar kaideyi bozmaz) ahlaksız, akılsız ve birilerinin uşağı olmasını da ekleyin siz. Kulüplerin bilanço yapıları zayıf, borç içinde yüzüyorlar. Türkiye, siyasal islamcılar tarafından nasıl yönetildiyse, profesyonel futbol da işte öyle yönetiliyor. TFF ise neresinden bakarsanız bakın, berbat bir kuruluş. Yandaşın, yancının top koşturduğu bir çamur saha!

Profesyonel değil ki, karadelik

İşte ülke ekonomisi kadar beter haldeki kulüplerin mali durumu sebebi ile, yine iktidarın ve yandaş sermayenin zorlaması ile çözüm olarak, ‘ölen ölsün kalan sağlar bizimdir’ yöntemine baş vuruluyor. Oysa ki pek çok futbolcu, pek çok teknik direktör, liglerin yeniden başlatılmasına karşı tedirgin açıklamalar yapmıştı. Bazı kulüp yöneticileri de... Ancak TFF Başkanı’nın açıklamasının önemli bir kısmını oluşturan para meselesi bunlardan çok daha önemli. Zira yayıncı kuruluş bir yandan bastırıyor belli ki, diğer yandan futboldan çöplenen kanallar ve bahis şirketleri... Bu arada unutulmaması gereken bir şey daha var, gırtlağına kadar borçlu olan kulüplerden alacağı olanlar.

Eyyamcılar futbola düşman

İşte bu nedenler ile, TFF, Süper Lig, 1., 2. ve 3. Lig ile Bölgesel Amatör Lig’in (BAL) 12-13-14 Haziran’da başlayacağını açıkladı. TFF Başkanı, şartlar düzelirse, kalan sekiz haftanın dört haftasının seyircili oynayabileceğini de söyledi. Salgının yayılma merkezlerinden birinin de stadyumlar olduğu artık ortaya çıkmışken üstelik. Bunlarda hesap kitap yapacak akıl da yok, yahu bu virüsün kuluçka süresi zaten iki hafta, bu nasıl bir mantıktır. Dört hafta seyircisiz oynayıp da, eğer ki ve umarım ki tek bir futbolcu bile virüs kapmamışsa bile, en az 10 bin kişinin geleceği bir statta, salgının hortlamayacağını kim garanti edebilir?

Marifet gibi bir de diyor ki, “Bizim elimizde 20 ayrı senaryo ve nasıl yapacağımızı Gençlik ve Spor Bakanlığımız ile paylaştık. Yarın Sağlık Bakanlığı’na müracaat yaparak ligleri başlatmak istiyoruz. Ana hedefimiz sağlık. Sağlığımızı düşünerek yola devam edeceğiz. Ankaragücü’nde bir virüs vakası yaşandı, bütün yol haritamızı Sağlık Bakanlığımız, Bilim Kurulumuz’un kararıyla yolumuza devam edeceğiz”.

Böyle bir durumda 20 senaryo varsa, bunun adı bal gibi de ‘deneyelim, yanılalım, tekrar deneriz’ oluyor özetle. Yani futbolcunun, çalışanın ve hatta taraftarın sağlığı ile öyle deneye yanıla oynayacaklar. Bunlar futbolu yönettiklerini iddia edenler... Bunlar iktidarın ve bir grup yatırımcının oyuncakları... Bunlar, iktidar içindeki futbola çamur bulaştıranların sözcüleri...

Kumpaslı sezona boykot

Siz siz olun, gönlünüzü verdiğiniz kulübün geleceği için, kulüp yönetimlerine bu sezon finaline doğru ligden çekilmeleri konusunda baskı yapın. Eğer ki gerçek taraftarsanız, bu eyyamcılara, bir tek futbolcunun bile canı ile oynayamayacaklarını hatırlatın. Tek bir futbolcu, tek bir top toplayıcı, tek bir hakem bile bu virüsten ölürse eğer sorumluluk aynı zamanda ses çıkarmayanların olacak unutmayın. Zaten siyaseten ve ekonomik çıkarlar ile kirletilmiş bir sektöre, bir virüsün daha girmesine izin vermeyelim. Hele ki de hazinenin ambarına darı dikmiş bir siyasinin Trabzonspor’u lider yapmaya, bir diğerinin Başakşehir için kumpas kurmaya uğraştığı bir sezonken bu sezon. Burakın bu sezon da gerekirse eksik kalsın!