Fatih Altaylı, Selvi'yi topa tuttu: Palavra!

Fatih Altaylı, Selvi'yi topa tuttu: Palavra!

Habertürk yazarı Fatih Altaylı, Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi dünkü yazısında "Kılıçdaroğlu’nun CHP’de kendisine rakip olmasını istemediği için Ekrem İmamoğlu’nun adaylığına sıcak bakmadığı"nı yazının başından sonuna kadar "palavra" olduğunu dile getirdi.

Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi dünkü yazısında "Kılıçdaroğlu’nun CHP’de kendisine rakip olmasını istemediği için Ekrem İmamoğlu’nun adaylığına sıcak bakmadığı"nı yazdı. Fatih Altaylı, bu yazı için "palavra" dedi.

"Kılıçdaroğlu’nun CHP’de kendisine rakip olmasını istemediği için Ekrem İmamoğlu’nun adaylığına sıcak bakmadığı söyleniyor. Abdullah Gül ise onun rakibi değil. Hatta önemli bir isim, “İmamoğlu’nu istemez ama Mansur Yavaş’ı bile düşünebilir. Çünkü onun CHP’ye yönelik bir iddiası yok” dedi.

Habertürk yazarı Fatih Altaylı bugünkü köşesine bu iddiayı taşıdı. 

"Komedi mi trajedi mi?" diyen Altaylı, isim vermeden Selvi'ye yüklendi, "Her zamanki derin ve manasız analizlerinden birini yazmış" ifadelerini kullandı.

Altaylı şöyle yazdı:

Aklı başında hiç kimse ciddiye almıyor olsa da, iktidarı destekleyen medyanın saltanat kayığında “Mikser” ya da “Blender” fonksiyonlu yazarlar, fonksiyonlarına uygun yazılar ile hala şanslarını denemekte ısrar ediyorlar.

Bunlardan biri dün her zamanki derin ve manasız analizlerinden birini yazmış.

Bunlardan sürekli tutmayan tahminler ve var olmayan kaynaklara dayalı iddialar ileri sürdüğü için epeyce bir süredir okumayı bıraktığım bir tanesi CHP içinden derin kulis bilgileri aktarmış.

Aktardığı kulis şöyle:

“CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu Cumhurbaşkanı adayı yapmayı düşünmüyormuş. Çünkü Ekrem İmamoğlu Cumhurbaşkanı adayı olursa CHP Genel Başkanı da olurmuş, bu da Kemal Kılıçdaroğlu’nun işine gelmiyormuş.”

Başından sonuna palavra kokan bir analiz.

CHP ile ilgili böyle geyikler yapılmamıştır diyemem.

Birileri konuşur, anlatır böyle şeyler ama bunun ne ciddiyeti ne resmiyeti vardır, var ise eğer böyle bir muhabbet...

Ve zaten bunu yazan da bunu bilmeyecek kadar salak olamaz.

Yahu, Cumhurbaşkanlığı seçimine 3 sene var.

3 koca sene.

1095 gün.

26 bin 280 saat.

Siyasette 1 günün bile çok uzun zaman sayıldığı bir ülkede yaşadığımız aşikarken...

O güne Kılıçdaroğlu hala genel başkan mı olur bilinmezken... 

Ekrem İmamoğlu’nun bugünkü popülaritesini o gün hala koruyup koruyamadığı ya da arttırıp arttıramadığı şimdiden hesaplanamazken...

CHP’nin bugün konuşacağı çok daha acil dertleri, sorunları ve İnce işleri varken...

Genel Başkanının şimdiden kalkıp “Ekrem mi olsun, Mansur mu, yoksa hiçbiri mi?” diye şimdiden başına dert açmaya çalıştığını düşünüp yazmak eğer gerçekten ciddi ciddi yazıldıysa yazan adına trajedi...

Yok sırf muhalefeti karıştırarak iktidara yaranalım düşüncesi ile kaleme alındıysa yaltaklanılan iktidarı bile kahkahadan kıracak düzeyde bir komedidir...

Okuru salak yerine koymaya ise hiç girmiyorum.

Çünkü zaten ortada okur mokur da pek yok...

Hele hele ciddiye alır hiç yok.