Hilal Kaplan: Bazılarının üslubu laikçilere benzemeye başladı

Hilal Kaplan: Bazılarının üslubu laikçilere benzemeye başladı

Sabah gazetesi yazarı Hilal Kaplan, İstanbul Sözleşmesi'ne dair tartışmalarda 'İslâmcı' kesimden bazı isimlerin üslubunun, 'laikçi'lere benzemeye başladığını dile getirdi.

Kendisinin de İstanbul Sözleşmesi'ne karşı olduğunu belirten Kaplan, "Ancak karşıtlığım, Erdoğan'a değil, bu ülkeye has bir aile kanununu yüz yıldır kazandıramamış olan yerleşik yapıya" görüşünü savundu. 

Kaplan, "Erdoğan'ı 'davayı satmakla' suçlayacak kadar proje ürünü troller devreye sokuldu. Erdoğan, bu ülkede başörtülülere yönelik apartheid rejimini bitirmiş, yasakları kaldırmış, İmam-Hatip Liseleri'ne eşit statü sağlamış ve en son 80 yıldır özlenen Ayasofya ile bizi kavuşturmuş olmasına rağmen bunu yapıyorlar üstelik. Şiraze kayıyor." değerlendirmesinde bulundu. 

Kaplan, "Abdurrahman Dilipak ise aileyi AK Parti'nin sona erdirdiğini savunabiliyor ve sözleşmeyi savunan kadınlara 'fahişe' diyerek aileyi savunduğunu iddia ediyor. Sonra da 'aşırıya kaçanlar demek istedim' kabilinden semantik ilmine sığınıyor. Şiraze kayıyor. Bu ülkenin kuruluşundan itibaren kendisine ait yerli ve milli tek bir aile kanunu olmamışken, aile konusunda sadece AK Parti'yi suçluyorlar." düşüncesini dile getirdi. 

Kaplan, "Aileye sahip çıkması gereken 'imam' statüsündeki erkeklerdeki yozlaşmaya dair tek kelam etmemişken, sadece AK Parti'yi suçluyorlar. İstanbul Sözleşmesi'ne ben de karşıyım. Defalarca yazdım ve yazdıklarımın arkasındayım. Ancak karşıtlığım, Erdoğan'a değil, bu ülkeye has bir aile kanununu yüz yıldır kazandıramamış olan yerleşik yapıya. Bu yapıyı dönüştürebilecek tek lidere gözdağı vermekle, canını ortaya koymuş olanı oyla tehdit etmekle bu dönüşümün gerçekleşmeyeceğinin de farkındayım. Yarın öbür gün İstanbul Sözleşmesi'nden çekiliriz çekilmesine de sizlerin Koç ve Sabancılarla, CHP ve FETÖ'cülerle maalesef aynı üslubu paylaştığınızı tarih kaydetti. Bilin istedim." ifadesini kullandı.