Murat Ağırel, Yavuz Selim Demirağ’a yapılan saldırıyı anlattı

Murat Ağırel, Yavuz Selim Demirağ’a yapılan saldırıyı anlattı

Yeniçağ gazetesi yazarı Murat Ağıel, Yavuz Selim Demirağ’a yönelik gerçekşleşen saldırı ile ilgili konuştu. Saldırının hemen öncesinde Demirağ’ın yanında bulunan Ağırel, planlı ve organize bir saldırı olduğunu belirtti.

Yeniçağ gazetesi yazarı Yavuz Selim Demirağ’a evinin önünde gerçekleşen saldırının hemen öncesinde yanında bulunan ve Türkiyem TV’de gerçekleşen program sonrası Demirağ’ı evine bırakan Yeniçağ gazetesi yazarı Murat Ağırel, saldırı ile ilgili açıklamalar yaptı. Saldırının planlı ve organize bir şekilde gerçekleştiğine inandığını belirten Ağırel, Demirağ’a yönelik gerçekleşen saldırı ile ilgili detayları paylaştı.

Halk TV’de yayınlanan Zamanın Ruhu adlı programda konuşan Ağırel şu ifadeleri kullandı:

“Programı 4-5 hafta erteledik. Yavuz abi ile aynı gazetede yazıyoruz biz. Öncesinde de devamlı olarak muhabbet edip fikir alışverişinde bulunuruz. Her Cuma programa mutlaka davet eder ama yoğunluktan dolayı bir türlü ayarlayamıyorduk. Bu sefer kendisi ile programı yapmak için Ankara’ya gittim. Programa başlamadan önce çok üzüldüm. Çünkü 4-5 yıl önce katıldığı bir panelde Yavuz abi bir seyircinin sorduğu soruya yanıt vermiş ve polisler tutanak tutmuş ve hakkında Cumhurbaşkanlığına hakaretten dava açılmış. Kendisinin bundan dava görülüp ceza aldıktan sonra haberi olmuş. “

“Olay sonra İstinat Mahkemesi’ne taşınıyor. Demirağ, savunmasında olay ile ilgili kaydı talep ediyor ancak mahkeme vermiyor. Ceza onaylanmış, önümüzdeki hafta gidip teslim olacağını söyledi. O da çok hüzünlüydü. Program da aslında böyle geçti. “

“Programda önce çıkan kitabımla alakalı bir bölüm yaptık, sonra da YSK’da çıkan karar ve sonrasında olacaklarla ilgili bir konuşma yaptık. “

'DEMİRAĞ’I EVE BIRAKTIKTAN SONRA SALDIRDILAR'

"Programdan sonra kendisini evine bırakmamı istedi. Evinin İstanbul yoluna çok yakın olduğunu söyledi. Çok sevinirim dedim. Sohbet ederek evine doğru gittik. Evinin önünde durdum. Aşağı inecektim ama vakit geç olduğu için inmemi istemedi. Gidince bana haber et dedi. Ben hemen evinin karşısındaki sokaktan aşağı doğru indiğimde, bu alçaklar, Yavuz abi evinin kapısını anahtarla açarken bir anda inip saldırmışlar. Arkamızdan bir doblo ile yanaşmışlar, inip hemen Yavuz abiye saldırmışlar. Ben bunu bilmiyordum. 7 kişi saldırmışlar.  Ben bunu sonradan öğrendim."

"Ben buna sonradan kanaat getirdim; Yolda giderken bir araç beni sıkıştırdı. Başka bir araca çarpmamak için kırmızı ışıkta geçmek zorunda kaldım. Bunu münferit bir trafik olayı diye düşündüm. O da doblo gibi bir araçtı. Tam göremedim, baksaydım kaza yapardım. Devam ettim yola sonrasında Yavuz abinin saldırıya uğradığını öğrendim, telefon geldi bana. Mümkün olmadığını, apartmanın kapısına benim bıraktığımı söyledim. Sonra Yavuz abiyi aradım kızı çıktı. Biz gördük, siz yanaştıktan sonra doblo sizi takip etti, yanaştı. Babama saldırdılar. Ardından o kişilerin benim arkamdan geldikleri söyleniyor."

"Benden sebep mi yoksa Yavuz abiye husumet duyanların işi mi bilemiyorum. Ama sahte plakalı bir aracın olması, takip edilmesi ya da pusu kurulması yüzünden bu olayın öfkeyle yapıldığını düşünmüyorum. Planlı ve organize bir şekilde yapılmış.  Sopa ile vuruken öldürün diye vurmuşlar. Öleceksin diye bağırmışlar"