Kızağa çekilen Tümamiral Cihat Yaycı’nın bunu beğenmeyerek istifası yeni bir tartışma dalgası yarattı.

Kendisi, Deniz Kuvvetleri’ndeki FETÖ’cülerin temizlenmesinde Fetömetre diye bilinen yöntemi geliştiren bir subaydı. Ayrıca Türkiye ile Libya arasında kıta sahanlığı bağlantısını gündeme getirerek Türkiye’ye büyük avantaj sağlayan bir kurmaydı.

Türk donanmasının Ege ve Akdeniz’de yeniden “Ben de varım!” demesinin öncülerinden birisiydi kendisi.

Ama sonunda donanmanın dışına atılarak etkisizleştirildi.

ABD-YUNAN/RUM-İSRAİL LOBİSİ KARŞI

Amiral Yaycı, FETÖ’nün kıstırıp dağıttığı donanma içinde yeniden Türk gücünü göstermeye çalışan komutanlardandı. Onun Mavi Vatan projesinde Türkiye’nin denizleri de ülkenin toprağı gibi vatanın parçası sayılıyordu. Bu denizlerdeki haklarımızı çiğneyen Yunanlılara, Rumlara, ABD’ye ve İsrail’e karşı cidddi bir duvar örüyordu o amiral. Bu yüzden de gönderilmesi gerekiyordu.

ERDOĞAN-TRUMP ANTLAŞMASININ SONUCU

Adını biz 2019’da koyduk. AKP Lideri Erdoğan, 2019’da Amerika’ya yanaşma politikası başlattı. Nasıl mı oldu bu?

Gelin 8 Ağustos 2019 tarihli “S-400’LER DEPOYA” başlıklı yazımdaki kehanetlerimi yeniden okuyalım. Yazımda, 29 Haziran’da Japonya’da Trump ile görüşen Erdoğan’ın onunla anlaşma yaptığını öne sürüyorum. Devamı şöyle: “Erdoğan’ın Trump’la anlaşmasının sonucunda ortaya çıkan bir gerçek de S-400’lerin artık kullanılmayacak olmasıdır. Yani, S-400 depoya kaldırılmıştır, asla ambalajdan çıkartılmayacaktır. Bu haliyle de çöpe dönüştürülmüştür. S-400’ün sistemleri çalıştırılmayacak ama iç politikada halkın öfkesini önlemek için çalıştırılıyormuş havası verilecektir.

Çünkü ABD yönetimi bu konuda Türkiye’ye yönelik bütün eleştirilerini kesmiştir… Öyleyse Erdoğan, Trump’a “Merak etmeyin, sistemi çalıştırmayacağız!” biçiminde bir söz vermiş olmalıdır.”

İşte bu iddiamız doğru çıktı ve görüyorsunuz S-400’ler çöpe gitti. Artık Sayın Erdoğan’ın Amerikan tarafına tek laf etmediğini dikkat eden herkes anlar.

İşte politikada yeniden Amerika’ya dönüş sebebiyle Cihat Yaycı gibi, ABD’nin bölgemizdeki politikalarına taş koyan subaylar ordudan uzaklaştırılıyor.

***

Peki FETÖ’cülerin bu işle ilişkisi nedir?

ABD; bugün de FETÖ’cülere sahip çıkıyor ve besliyor. Onların Türkiye’deki ayaklarını temizleyen Amiral Yaycı’nın donanmadan uzaklaştırılması, Erdoğan’ın dolaylı yoldan FETÖ’cülere verdiği bir uzlaşma işareti sayılmalıdır.

Nasıl S-400’ler konusunda haklı çıktı isem bu konuda da haklı olduğumu bir yıl içinde göreceğiz.

TARİKATÇILAR ONA DÜŞMANDILAR

Peki, Türkiye’deki FETÖ tipi örgütlenmeler, tarikat veya cemaat adı altına saklanmış yıkıcı öğeler bu amirale nasıl bakıyorlardı? Bunu şu haberden çok rahat anlarsınız: Ulusalcıların Gözde İsmi Tümamiral Cihat Yaycı Kızağa Çekildi!

Bu başlığı atan yayın organı Haksöz Haber… Haksözcüler, piyasada Özgür-Der olarak da biliniyorlar. Bunlar şeriatçı, Kürtçü, hilafetçi, Cumhuriyete düşman, Amerikancı bir örgütlenmedir. Bunları TARİKAT KUŞATMASINDAKİ TÜRKİYE/Halidi Cehennemi adlı çalışmamızda ayrıntılı olarak anlattım.

Halidi zihniyetli Amerikancı ve Sünni mezhepçi bu örgütler Cihat Yaycı gibi gerçekten Türkiye’nin uzun vadeli çıkarlarını savunan subaylara düşmandırlar.

Tayyip Erdoğan da bütün bu STK veya cemaat görüntülü bu Halidi tarikatların koruyucusu, besleyicisidir. Bu tür tarikatçıların memnun edilmesi için bu ulusalcı subay kurban edilmiştir.