Sözcü Gazetesi'nden Sevgim Begüm Yavuz'un aktardığına göre; maske dağıtım konusundaki düzenlemeyi yorumlayan Uğur Dündar, şunları söyledi:

Şöyle deseler çok daha rahatlarlar: ‘Artık biz maske işini halka bıraktık’ demek gibi bir şey oluyor bu. Özellikle vurgulamak istediğim şu; daha kendi içimizde maske sorununu çözememişken, kalkıp şov amaçlı ABD’ye malzeme, maske, korunaklı giysi, siperlik gibi donanımları göndermek Türkiye gerçekleriyle örtüşmüyor gibi.

Yılmaz Özdil ise, şu ifadeleri kullandı:

Benim bildiğim kadarıyla krizden önce hastaneler maskeyi tanesi 17 kuruşa satın alıyormuş.15 kuruşluk maskeyi dağıtmayı beceremediler, salgın günlerinde Kanal İstanbul ihalesi yapmayı çok güzel beceriyorlar. Bana sorarsanız bir yandaş müteahhite versinler bu maske işini de maske bulalım. İyice rezalete dönüştü. Türkiye’nin dünyada yardım etmediği tek ülke Türkiye. Bu efsane devam ediyor.

Esnaf ve emeklilerin durumuna dikkat çeken Dündar, şöyle konuştu:

Bazı emeklilerin durumu çok kritik. Maaşlarına bloke geliyor, haciz işlemleri uygulanıyor. Hacizli maaşlar gelir kapılarını tamamen tıkıyor. Öyle emekliler var ki bugün bir kuruşa muhtaç durumdalar. Kobilerin çoğu şu an can suyuna muhtaç durumda.

Kuaför ve berberler ile 65 yaş üstünün durumunu değerlendiren Özdil, şöyle konuştu:

Türkiye’deki her şeyin sorumlusunun berberler ve kuaförler olduğunu düşünüyorum. Birisi kafayı berberlere takmış. Mesela bana geçen kuaför arkadaş mesaj atmış. ‘Sağlık Bakanı’nı izliyoruz tıraşı gayet yerinde. Belli ki bu insanlar kuaför, berber hizmetlerini alıyorlar. O zaman bizim günahımız ne?’

Allah aşkına bugün lütfen kafanızı pencereden uzatın. Herkes dışarda. 65 yaş üstüne yasak. Bir bunlar bir de kuaförler. Neredeyse iki aya yakın evlerine tıktığımız insanlar malikanelerde, villalarda oturmuyorlar. Buna acilen artık Allah’ını seven biri müdahale etsin, bu insanların dışarıya çıkmasına izin verilsin.